Allay Han
Allay Han – Türk ve Altay mitolojilerinde Vatan Tanrısı. Alay Han veya Alıy Han olarak da bilinir. Vatanı korur. Işıklı bir görüntüsü vardır. Karısının adı da aynıdır (Alay Toyon ve Alay Hatun olarak bilinirler).
Yurduna ihanet edenlere hastalık ve bela getirir. İlk Ata olan Elley ile adında bir bağlantı vardır. Fakat aynı kişi olduklarını öne sürmek pek mümkün görünmemektedir. Halay sözcüğü de toplumsal birlikteliğin simgesel bir dışavurumudur ve aynı kelime kökünden gelir. Karısının adı da Allay Hanım’dır.
Vatan Tanrıçası Allay Hanım
Allay Hanım – Vatan Tanrıçasıdır. Toprak Tanrıçası olarak da görülür. Alay Han’ın eşidir. Ağan Alay Hatun olarak da bilinir.
Savaş Tanrıçası Alma Hanım
Alma Hanım – Türk / Moğol mitolojisinde Savaş Tanrıçası. Özellikle Moğollarda savaşçı tanrıça olarak yer alır. Türk kültüründe kadınların savaşçılığı yaygın olup, bu realite masallarda ve mitolojide de yansımaktadır. Türk-Moğol algılayışında kadın hiçbir zaman eve kapatılıp, saklanan biri değildir. Sosyal hayatta aktif rol alır. Moğol kaynaklarında Alma Hatan (Alma Hatun) olarak bahsi geçer.
Evliya Alma Ata
Alma Ata – Türk ve Orta Asya mitolojilerinde özellikle Kazak efsânelerinde adı geçen söylencesel evliya.
Özellikleri
Bir rivâyete göre yeryüzünde ilk elma ağacını yeryüzünde o dikmiştir. Kazakistan’ın başkenti Almatı’nın adı buradan gelir ve elmalı veya elmanın yayıldığı yer demektir. Zaten bu şehrin eski adı da Alma Ata’dır. Yakın bir zamana kadar da bu şehrin adı resmi olarak da Alma Ata idi. Elmanın varlığı ilk insana kadar uzandığı için Alma Ata’nın neredeyse ilk insan ile ortak bir geçmişin ürünü olduğu öne sürülebilir. Alma sözcüğü emir kipinde olumsuz yapıda “Alma!” şeklinde de ele alınırsa, elma’nın yasak bir meyva olduğu bir kez daha anlaşılacaktır. Fakat bu yasak öteki dünyaya ait olduğu, bu dünyada ise öte âlemin tam tersi bir mantık geçerli bulunduğu için en kutsal ve en yaygın ağaç ile meyvesi elmadır.
Türk Mitolojisinde Elma
Elma, Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde kutlu bir meyvedir. Alma, Olma, Ulma, Ulmo olarak da söylenir. Moğolcası Alıma (Alımah)’dır. Meyvelerin anası ve atası olarak kabul edilir. Ağacının çiçekleri pembe veya beyaz açar. Çekirdekli türlü renklerde meyvası olan bir ağaçtır. Kadınla erkeğin birbirine duyduğu tensel sevginin simgesidir. Aksakallı kocanın elinden aldığı elmanın kabuğunu yiyen kısır kadın ikiz doğurur. Kızılelma için ordulara kıtalar aşmıştır. Masallarda hep büyülü elmalar vardır. Gizemli bahçelerden hep o çalınmış, üzerine türküler yakılmış, yavuklunun yanağı ona benzetilmiştir. Yunan mitolojisinde Altın Elma için kadınlar birbirlerine düşman olmuşlardır.
Dünyada en çok türü olan ağaç elmadır. En çok yetiştirilen ve en çok yenen meyve de odur. Olgunlaşmayı temsil eder.
Türün tamamı, yeryüzüne Orta Asya’dan yayılmış olup Altay ve Kafkas kökenlidir. İklim ve çeşit özellikleri göz önüne alındığında yetişme alanı çok geniş olan ağacın ilk olarak K. Anadolu, G. Kafkaslar, GB. Rusya ve D. Kazakistan dolaylarında üretildiği sanılmaktadır. Kazakistan’ın başkenti Almatı’nın eski adı Alma Ata’dır ve elmanın dünyaya buradan yayıldığına inanılır.
Âdem ile Havva’nın cennette yedikleri yasak meyvanın elma olduğu, yasağın ise aslında cinselliği içerdiği, bu nedenle de elmanın cinselliği sembolize ettiği iddia edilir. Yeryüzünde neredeyse her coğrafyada yetişmesi bir simgeye dönüştürmüştür ve pek çok uygarlıkta elma ile ilgili söylence ve masallara rastlanır.