La Tirana ve Andacollo Bakireleri

Şili, coğrafyası kadar kültürüyle de büyüleyici bir ülke. And Dağları’nın görkemli zirvelerinden Pasifik Okyanusu’nun hırçın dalgalarına uzanan bu ince uzun topraklarda, Katolik inancı yerli geleneklerle öyle iç içe geçmiştir ki, ortaya eşsiz bir mozaik çıkar. Bu mozaiğin en canlı, en renkli ve en ruhani parçalarından ikisi de kuzeydeki La Tirana ve orta-kuzeydeki Andacollo festivalleridir. Bu iki kutsal buluşma noktası, binlerce insanın inançlarını tazelemek, adaklarını yerine getirmek ve Meryem Ana’ya olan bağlılıklarını göstermek için bir araya geldiği, adeta yaşayan tarihlerdir.

La Tirana ve Andacollo Bakireleri

Gelin, önce kuzeyin tozlu çöllerindeki bu mucizevi durağa, La Tirana’ya bir göz atalım. Tarapacá bölgesinde, Iquique’nin güneydoğusunda yer alan küçük bir köydür La Tirana. Ancak her yıl Temmuz ayında, özellikle 16 Temmuz civarında, bu sessiz köy, Şili’nin en büyük ve en renkli dini festivallerinden birine ev sahipliği yapar. Festivalin ana figürü, Virgen del Carmen (Carmen Meryem Ana) olsa da, adını aldığı yerin kökleri çok daha eski bir efsaneye dayanır.

Efsaneye göre, 14. yüzyılda İspanyolların gelişinden sonra, son İnka generali Diego de Almagro’ya eşlik eden prenses Ñusta Huillac, putperest inancına sıkı sıkıya bağlı kalır. İspanyol istilasından kaçarak bu bölgeye sığınan prenses, “La Tirana del Tamarugal” (Tamarugal’ın Zalimesi) adıyla anılır çünkü Hristiyanlığa geçen İnkalıları ve İspanyolları acımasızca cezalandırır. Ancak kader ağlarını örer ve prenses, kaçak bir İspanyol madencisi olan Vasco Tirado’ya aşık olur. Vasco, ona Hristiyanlığı öğretir ve prenses vaftiz olmayı kabul eder.

Ñusta Huillac’ın bu kararını öğrenen İnka savaşçıları, hem prensesi hem de Vasco’yu öldürürler. Vasco’nun son dileği üzerine, öldürüldükleri yere bir haç dikilir. Yıllar sonra bir rahip, bu haçın olduğu yerde bir Meryem Ana resmi bulur ve buraya bir şapel inşa edilir. İşte La Tirana adını bu “zalim” prensesten alır ve festival, onun trajik aşkı ve inancın dönüşümünü de sembolik olarak barındırır.

La Tirana ve Andacollo Bakireleri 4

La Tirana Festivali, sadece dini bir ayinler zinciri değildir; aynı zamanda muhteşem bir kültürel şölendir. Yüzlerce dans grubu (“bailes religiosos”), aylarca süren provaların ardından, göz alıcı kostümler ve maskeler içinde, ritmik müzikler eşliğinde dans ederler. Diablada (Şeytan Dansı), Caporales, Morenada gibi farklı stillerdeki bu danslar, hem inancın ifadesidir hem de İspanyol öncesi ve İspanyol dönemi etkilerini harmanlar. Hacılar, bu dans gruplarının gösterilerini izler, Meryem Ana heykeline yürüyüş yapar, dualar eder ve adaklarını sunarlar. Atmosfer elektriklidir; coşku, huşu ve toplumsal bir birliktelik duygusu her yanı sarar.

Şimdi de rotamızı biraz daha güneye, Coquimbo bölgesine, Andacollo kasabasına çevirelim. Burası, Andacollo Bakireleri olarak anılan, aslında Andacollo Meryem Ana’sına adanmış önemli bir hac merkezidir. “Bakireleri” (Virgins) ifadesi, genellikle bu tek Meryem Ana figürünün yüceliğine ve belki de ona adanmış iki büyük festivalin varlığına bir atıftır.

Andacollo’daki Meryem Ana heykeli, efsaneye göre 16. yüzyılda bir madenci tarafından bulunmuştur. Kısa sürede mucizeleriyle ün salmış ve bölgenin en saygıdeğer dini simgelerinden biri haline gelmiştir. Andacollo, yıl boyunca ziyaretçi ağırlasa da, en büyük coşku iki festival döneminde yaşanır: “Fiesta Chica” (Küçük Festival) genellikle Aralık ayının ilk haftasında, “Fiesta Grande” (Büyük Festival) ise 25-26 Aralık’ta (Noel zamanı) ve bazı kaynaklara göre Şubat ayında kutlanır. Fiesta Grande, adından da anlaşılacağı gibi çok daha kalabalık ve görkemlidir.

Vesta roma mitolojisi

Andacollo festivalleri de La Tirana gibi dans gruplarıyla (“bailes chinos” burada daha yaygındır, kendilerine özgü davulları ve flütleriyle bilinirler), müzikle, yürüyüşlerle ve derin bir adanmışlıkla karakterizedir. Hacılar, kiliseye ulaşmak için uzun yollar kat eder, Meryem Ana’ya şükranlarını sunar, af diler ve gelecek için niyazda bulunurlar. Andacollo’nun kuru ve dağlık coğrafyasında parlayan bu inanç ışığı, yüzyıllardır bölge halkı için bir umut ve birleştirici bir güç kaynağı olmuştur.

La Tirana ve Andacollo’daki Andacollo Bakireleri (“Bakireleri” vurgusuyla), her ikisi de Meryem Ana’ya odaklanmış olsa da, kendi içlerinde özgün tarihler, efsaneler ve kültürel ifadeler barındırırlar. Ortak paydaları ise Şili’nin geniş coğrafyasında inancın ne kadar köklü ve ne kadar canlı olduğunun birer kanıtı olmalarıdır. Bu festivaller, sadece kilisenin içinde yaşananlar değil, sokaklara taşan, dansa, müziğe, renklere bürünen, toplumu bir araya getiren kültürel fenomenlerdir.

“İnanç, sadece bir duygu değil, aynı zamanda bir yolculuktur; kök saldığınız topraklara ve gökyüzüne doğru…”

Bugün hala binlerce Şilili ve yabancı ziyaretçi, bu kutsal mekanlara akın ederek bu eşsiz deneyimin bir parçası oluyor. La Tirana’nın rengarenk dansları ya da Andacollo’nun davul sesleri eşliğindeki yürüyüşler olsun, bu festivaller Şili ruhunun ve inancının en saf ve en görkemli yansımalarından ikisidir. Onlar, geçmişin izlerini taşıyan, bugünün inancını kutlayan ve geleceğe umutla bakan yaşayan miraslardır.

Exit mobile version