Budist tapınaklarının görkemli girişlerinde, bazen maskelerin ürkütücü ifadelerinde ya da heykellerin heybetinde karşımıza çıkan dört güçlü figür vardır: Lokapala’lar. Bunlar, sadece sanatsal öğeler değil, aynı zamanda kozmik düzenin, Dharma’nın (Budist öğretileri) ve inananların koruyucuları olarak kabul edilen önemli varlıklardır. Peki kimdir bu göksel krallar ve Budist kozmosundaki yolculukları nasıl şekillenmiştir? Hadi, “dünyanın koruyucuları” anlamına gelen bu kavramın izini sürelim.
Lokapala Kavramının Kökeni: “Dünyanın Koruyucuları” Anlamına Yolculuk
“Lokapala” kelimesi Sanskritçeden gelir ve oldukça basit ama güçlü bir anlama sahiptir: “Loka” dünya, alem veya yön anlamına gelirken, “pala” koruyucu veya bekçi demektir. Dolayısıyla Lokapala’lar, kelime anlamıyla “dünyanın koruyucuları” veya “yönlerin koruyucuları”dır. Bu kavram, aslında Budizm’den daha eski, Hint mitolojisinin derin köklerine dayanır. Hinduizm’de genellikle sekiz veya on adet dikpala (yön koruyucuları) bulunur ve bunlar farklı yönlerle, elementlerle veya gezegenlerle ilişkilidir.
Budizm, bu koruyucu figürler fikrini benimsemiş, ancak kendi kozmolojisi ve öğretileriyle harmanlayarak özellikle dört ana figüre odaklanmıştır. Bu dört Lokapala, Budist kozmosunun merkezindeki efsanevi Sumeru (Meru) Dağı’nın eteklerindeki dört ana kıtanın ve dört ana yönün koruyucuları olarak görülür.
Hindu‑Budist Etkileşim: Lokapala Kavramının Dini Kökenleri ve Evrimi
Lokapala kavramının Budizme evrimi, Hint alt kıtasının zengin dini etkileşimlerinin bir sonucudur. Erken Budizm, doğaüstü varlıklar ve kozmolojik yapılar açısından çevresindeki Brahmanik ve diğer inanç sistemlerinden etkilenmiştir. Hinduizmin yön koruyucuları figürleri, Budizm tarafından Dharma’nın savunucuları ve Budist cemaatinin (Sangha) destekçileri olarak yeniden yorumlanmıştır.
Budist metinlerinde Lokapala’lar, genellikle tanrıların (devaların) bir sınıfı olarak tanımlanır ve Buda’ya saygı gösteren, onun öğretilerini yaymaya yardımcı olan güçlü varlıklar olarak tasvir edilirler. Onlar, sadece fiziksel dünyayı değil, aynı zamanda Budist yolundaki ilerlemeyi engelleyebilecek kötü güçlere karşı manevi bir koruma da sağlarlar. Bu evrim süreci boyunca, sekiz veya on koruyucu fikri yerini, Budist kozmolojisindeki dört ana yöne karşılık gelen dört Göksel Kral’a bırakmıştır. Bu dörtlü grup, Lokapala kavramının Budizm’deki en yaygın ve ikonik formunu oluşturur.
Dört Göksel Kral: Vaishravaṇa, Dhṛtarāṣṭra, Virūḍhaka ve Virūpakṣa
Budizm’de en bilinen Lokapala’lar, kozmosun dört ana yönünü koruyan Dört Göksel Kral’dır (Sanskritçe: Catvāraḥ Mahārājāḥ). Her bir kralın kendine özgü bir yönü, bir “göksel alemi” (genellikle Sumeru etrafındaki bir kıta), bir varlık türü ve bir sembolü vardır. Bu dört kral şunlardır:
- Vaishravaṇa (Vaisravana):
- Yön: Kuzey
- Alan: Uttarakuru kıtası ve Gandhamadana Tepesi
- Kralı Olduğu Varlıklar: Yelpaze şekilli dağ ruhları olan Yakşalar.
- Sembolleri/Özellikleri: Genellikle elinde bir zafer sancağı (dhvaja) veya mücevher kusan bir firavunfaresi (mongoose) tutar. Zenginlik tanrısı Kubera ile de özdeşleştirilir.
- Dhṛtarāṣṭra (Dhritarashtra):
- Yön: Doğu
- Alan: Purvavideha kıtası
- Kralı Olduğu Varlıklar: Göksel müzisyenler olan Gandharvalar.
- Sembolleri/Özellikleri: Elinde bir lavta veya başka bir telli çalgı tutar. Kötülükleri müzikle bastırdığına inanılır.
- Virūḍhaka (Virudhaka):
- Yön: Güney
- Alan: Jambudvipa kıtası (bizim dünyamız)
- Kralı Olduğu Varlıklar: Karın şişliği olan iblisler olan Kumbhandalar.
- Sembolleri/Özellikleri: Genellikle elinde bir kılıç tutar. Büyüme ve artışı temsil ettiği söylenir.
- Virūpakṣa (Virupaksha):
- Yön: Batı
- Alan: Aparagoyana kıtası
- Kralı Olduğu Varlıklar: Yılan tanrılar olan Nagalar.
- Sembolleri/Özellikleri: Elinde genellikle bir yılan veya inci tutar. “Çeşitli gözlü” veya “çirkin gözlü” anlamına gelir, dünyadaki kötülüğü gördüğüne inanılır.
Bu dört kral, Budist kozmosunda belirli işlevlere sahiptirler. Onları yöneten, genellikle Sakra (İndra) veya Dharma’nın kendisidir. Görevleri, dünyayı (özellikle Jambudvipa’yı) iblislerden ve zararlı güçlerden korumak, insanları erdemli yaşamaya teşvik etmek ve Buda’nın Dharma’sının yayılmasına yardımcı olmaktır.
İşte Dört Göksel Kral’ı özetleyen bir tablo:
İsim (Sanskritçe) | Yön | İlişkili Kıta/Alan | Kralı Olduğu Varlıklar | Tipik Sembol/Özellik |
---|---|---|---|---|
Vaiśravaṇa | Kuzey | Uttarakuru, Gandhamadana | Yakşalar | Zafer Sancağı, Firavunfaresi |
Dhṛtarāṣṭra | Doğu | Purvavideha | Gandharvalar | Lavta veya Telli Çalgı |
Virūḍhaka | Güney | Jambudvipa | Kumbhandalar | Kılıç |
Virūpakṣa | Batı | Aparagoyana | Nagalar | Yılan veya İnci |
Çin ve Japon Tapınaklarındaki Tian‑Wang Figürleri ve Kıraulan Rolü
Budizm Hindistan’dan Asya’nın diğer bölgelerine yayıldıkça, Lokapala kavramı da bu yolculukta önemli bir yer tuttu. Özellikle Çin ve Japonya’da Dört Göksel Kral (Çince: Sì Dà Tiānwáng – 四大天王, Japonca: Shitennō – 四天王) Budist panteonunun vazgeçilmez figürleri haline geldiler.
Çin ve Japon tapınaklarında, bu dört kral genellikle tapınağın giriş kapılarında, Buda heykelinin bulunduğu ana salondan (Golden Hall) önceki bir salonda (Çin’de Tianwang Hall, Japonya’da Niōmon veya Kannon-dō’ların içinde) yerleştirilir. Heykelleri genellikle büyük, kaslı, zırhlı ve tehditkar görünümlüdür; bu da onların koruyucu rollerini vurgular. Her bir kral, kendi sembollerini (kılıç, lavta, sığınak/stupa, yılan/inci) taşır ve belirli bir yönü temsil eder.
Bu kültürlerde Lokapala’lar, sadece Dharma’yı ve tapınağı değil, aynı zamanda ülkeyi ve halkı da koruyan güçlü varlıklar olarak görülürler. Onlara duyulan saygı, tapınak mimarisinin ve sanatının önemli bir parçası haline gelmiştir. Çin’de “Tian-Wang” (Göksel Kral) terimi doğrudan onların statüsünü yansıtırken, Japonya’da “Shitennō” (Dört Göksel Kral) olarak bilinirler ve imparatorluk saraylarının veya önemli Budist kurumlarının koruyucuları olarak da özel bir rol oynamışlardır.
Tibet’te Yerel Ruhlarla Entegrasyon: Dağ Tanrılarından Budist Bekçilere
Budizm Tibet’e girdiğinde, orada mevcut olan yerel inançlar ve ruhlarla etkileşime girdi. Lokapala kavramı da bu etkileşimden nasibini aldı. Tibet Budizmi’nde (Vajrayana), Dört Göksel Kral hala önemli koruyucu figürlerdir, ancak bazen yerel dağ tanrıları veya diğer koruyucu ruhlarla özellikler veya işlevler açısından birleşebilirler.
Tibet’in zorlu coğrafyası ve güçlü yerel ruh inançları, Budist koruyucularının algılanışını etkilemiştir. Lokapala’lar, bazen belirli dağların veya bölgelerin koruyucuları olarak da görülürler ve bu da onları yerel halkın yaşamıyla daha yakından ilişkilendirir. Tibet sanatında Lokapala’lar genellikle Hint ve Doğu Asya tasvirlerine benzer şekilde zırhlı savaşçılar olarak gösterilse de, Tibet’e özgü kıyafetler, silahlar veya binek hayvanları gibi yerel öğelerle de tasvir edilebilirler. Bu entegrasyon, Lokapala’ların Budizmin farklı kültürel bağlamlara ne kadar uyum sağlayabildiğinin bir örneğidir.
Ritüel ve İkonografi: Tapınak Girişlerinde, Maskelerde, Heykellerde Korunma
Lokapala’ların Budist yaşamındaki varlığı, en çok onların ikonografisi ve ritüellerdeki rolleri aracılığıyla hissedilir. Tapınak mimarisinde, kapı bekçisi figürleri olarak yerleştirilmeleri en yaygın biçimdir. Bu heykeller, tapınağa giren herkesin kötü niyetlerden arınması gerektiğini sembolize eder. Onların heybetli ve çoğu zaman kızgın yüz ifadeleri, kötülüğü caydırma işlevini vurgular.
Lokapala’lar ayrıca Budist ritüellerinde de çağrılırlar. Koruma, refah veya tehlikelerden korunma için yapılan törenlerde onlara adanmış mantralar okunur veya mudralar (el pozisyonları) yapılır. Vajrayana Budizmi’nde, özellikle maskeli danslar (Cham dansları) sırasında Lokapala’ları temsil eden renkli ve detaylı maskeler kullanılır. Bu danslar, kötü güçleri kovmak ve Dharma’yı kutlamak için yapılır. Heykelleri, tankalarda (Tibet ruloları) ve diğer sanat formlarında da sıkça görülür, genellikle bir mandalanın dört yönünü korurken tasvir edilirler.
Onların sembolleri – kılıç, lavta, zafer sancağı, yılan – sadece onları tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda Budist öğretileriyle ilişkilendirilen derin anlamlar taşır. Örneğin, kılıç bilgeliğin cehaleti kesmesini, lavta uyum veya Dharma’nın yayılmasını, zafer sancağı Budizm’in zaferini ve yılan veya inci de dönüşüm veya öğretinin değerini sembolize edebilir.
Sonuç
Lokapala’lar veya Dört Göksel Kral, Hint alt kıtasının eski inançlarından doğmuş, Budizmin kucaklamasıyla evrilmiş ve Asya’nın dört bir yanına yayılmış büyüleyici figürlerdir. Hindistan’dan Çin’e, Japonya’dan Tibet’e kadar farklı kültürlerde farklı isimler ve özgün özellikler kazanmış olsalar da, temel işlevleri aynı kalmıştır: kozmosu, Dharma’yı ve inananları korumak.
Günümüzde bile Budist tapınaklarının girişinde bizi karşılayan bu güçlü varlıklar, sadece geçmişin kalıntıları değil, aynı zamanda Budist yolunda karşılaşılabilecek zorluklara karşı manevi korumanın ve düzenin sembolleridir. Onların heybetli duruşları, zengin ikonografiler ve zengin tarihi, Lokapala’ları Budist geleneğinin hem sanatında hem de inancında daima önemli bir yer tutan figürler yapmaya devam edecektir.
Kısa Açıklama
- Lokapāla terimi Sanskritçe “dünya koruyucusu” anlamına gelir ve Budizm’de Dört Göksel Kral’ı (Four Heavenly Kings) tanımlamak için kullanılır
- Dört kral; kuzeyde Vaishravaṇa, doğuda Dhṛtarāṣṭra, güneyde Virūḍhaka, batıda Virūpakṣa olarak bilinir ve her biri coğrafi yönü ve belirli sembolik güçleri temsil eder .
- Çin tapınaklarında ‘Tian‑Wang’ (Daimyo 天王) figürleri lokapala eserinde zırhlı, korkutucu bekçiler olarak yer alır; genellikle tapınak kapısına nötr veya kötü ruhları uzaklaştırıcı rol icra eder .
- Tibet Budizmi’nde yerel dağ tanrıları ve ruhları Padmasambhava gibi ustalarca bağlı hale getirilerek, lokapala bağlamında görevlendirilmiş “dünya koruyucuları” olurlar
- Heykeller, seramik figürler ve mezar sehpalarında görülen lokapala eserleri Han, Tang, Ming ve sonraki dönemlerde Çin, Kore, Japonya ve Sri Lanka’daki tapınaklarda sıkça yer alır
- Modern çağda lokapala figürleri tapınak girişlerinde yer alarak; festivaller, tarım ritüelleri ve kötü ruhlardan korunma bağlamında yeniden canlanmaktadır.