
Antik dönem Gürcü krallıkları, özellikle Kartli (İberya), zengin ve çok katmanlı pagan inanç sistemlerine sahipti. Bu inançlar, bölgenin coğrafi konumu gereği, yerel Kafkas geleneklerinin yanı sıra Mezopotamya, İran ve Anadolu etkileşimleriyle şekillenmişti. Pantheondaki pek çok tanrı ve tanrıça arasında, yaşamın kaynağı toprak, doğurganlık ve bollukla ilişkilendirilen figürler merkezi bir yere sahipti.
Bu figürlerden günümüze ulaşan bilgiler sınırlı olsa da, bazı kaynaklar Ainina ve Danina adlı iki tanrıçanın bu bereket kültlerinin önemli temsilcileri olduğunu düşündürmektedir.
Ainina ve Danina’nın Pagan Kökleri ve İlk İnançlar
Ainina ve Danina’ya dair izler, Kartli topraklarının en eski pagan inançlarına kadar uzanmaktadır. Bu dönemde insanlar doğanın döngülerine sıkı sıkıya bağlıydı. Tarım ve hayvancılık temel geçim kaynaklarıydı ve toprağın verimliliği, ekinlerin büyümesi, hayvanların üremesi ve insan neslinin devamı hayati önem taşıyordu. Bu bağlamda, bereket tanrıçaları, doğanın canlandırıcı gücünü, toprağın cömertliğini ve yaşamın sürekliliğini temsil ediyordu.
Ainina ve Danina’nın da bu ilkel bereket kültlerinin bir parçası olarak ortaya çıktığına inanılır. Onlar, muhtemelen ilk başlarda belirli kabilelerin veya bölgelerin koruyucu ruhları, toprak anaları veya yaşam veren kudretin kişileşmiş halleri olarak tapınım görüyorlardı. Bu erken dönem inançları, henüz belirgin bir devlet yapısı altındaki organize dinden çok, yerel gelenekler, ritüeller ve doğa tapınımı şeklinde tezahür ediyordu.
Saurmag Döneminde Ainina ve Danina Kültünün Kurulması

Gürcü geleneğine göre, MÖ 3. yüzyılda Parnavaz tarafından kurulan Kartli krallığı döneminde dini yapıda önemli dönüşümler yaşanmıştır. Parnavaz’ın oğlu Kral Saurmag (MÖ 237-159 civarı), devletin dini yapısını daha da organize etme yoluna gitmiştir. Bazı tarihi anlatılara göre, Saurmag, krallığın birliğini sağlamak ve merkezi otoriteyi güçlendirmek amacıyla çeşitli yerel kültleri bir araya getirmiş veya belirli tanrıların tapınımını teşvik etmiştir.
Ainina ve Danina kültünün bu dönemde daha belirgin bir şekilde krallığın dini yapısı içinde örgütlendiği düşünülmektedir. Saurmag’ın veya onun ardıllarının, bu bereket tanrıçalarına adanmış tapınaklar inşa ettirdiği veya mevcut kutsal alanları devlet desteğiyle genişlettiği ve böylece Ainina ve Danina’yı ulusal panteonun önemli unsurları arasına dahil ettiği rivayet edilir. Bu, kültün sadece halk arasında değil, aynı zamanda devlet nezdinde de tanındığını ve desteklendiğini gösterir.
Mirvan’ın Danina Heykelini Dikmesi ve Kültün Genişlemesi
Saurmag döneminden sonraki krallık sürecinde, Ainina ve Danina kültü önemini korumuştur. Özellikle Kral Mirvan (MÖ 1. yüzyılın başları civarı) döneminde, Danina’nın tapınımında önemli bir adım atıldığı kayıtlarda yer alır. Mirvan’ın, başkent Mtsheta yakınlarında veya krallık için stratejik öneme sahip bir yerde Danina adına görkemli bir heykel diktirdiği anlatılır. Bir tanrıçaya adanmış devasa bir heykel dikmek, o kültün ne denli güçlü ve kabul görmüş olduğunun somut bir göstergesidir. Bu heykel, halkın Danina’ya olan bağlılığını artırmış, kültün krallık sınırları içinde daha geniş kitlelere yayılmasına olanak sağlamıştır. Danina’nın heykelinin varlığı, onun bereketin ve belki de krallığın ve halkın refahının sembolü olarak merkezi bir konuma yükseldiğini ifade eder. Ainina ile ilişkisi devam etmiş veya zamanla Danina kültü daha ön plana çıkmış olabilir.
Ainina ve Danina’nın Mezopotamya ve İran Tanrıçalarıyla Bağlantıları

Ainina ve Danina’nın bereket ve yaşamla olan derin bağları, onları bölgedeki diğer büyük medeniyetlerin benzer tanrıçalarıyla karşılaştırma imkanı sunar. Mezopotamya’nın İştar/İnanna’sı veya Perslerin Anahita’sı gibi tanrıçalar, bereketin, doğurganlığın, aşkın ve savaşın (bazı durumlarda) güçlü sembolleridir. Antik Kartli’nin, İpek Yolu güzergahları üzerinde bulunması ve komşu imparatorluklarla (Akhaşar İmparatorluğu, Part İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu) sürekli etkileşim halinde olması, kültürel ve dini alışverişin kaçınılmaz olduğunu gösterir.
Ainina ve Danina’nın tapınım şekilleri, onlara atfedilen özellikler veya hatta isimlerinin fonetik benzerlikleri üzerinden bu tanrıçalarla olası bağlantılar araştırılmaktadır. Kesin bir köken birliği iddia etmek zor olsa da, bu bereket tanrıçalarının aynı geniş kültürel coğrafyanın benzer ihtiyaçlarına (tarım, üreme, refah) cevap veren ortak arketiplerin yerel yansımaları olması mümkündür. Belki de komşu kültlerin etkisiyle Ainina ve Danina’nın özelliklerine yeni katmanlar eklenmiş veya tapınım biçimleri şekillenmiştir. Bu bağlantılar, Ainina ve Danina’yı sadece yerel figürler olmaktan çıkarıp, antik Yakın Doğu’nun geniş dini mozaikinin bir parçası haline getirir.
Hristiyanlığın Yayılması ve Ainina-Danina Kültünün Sonu

MS 4. yüzyılın başlarında Kartli Krallığı, Kral Mirian III döneminde Hristiyanlığı devlet dini olarak kabul etmiştir. Bu, binlerce yıldır süregelen pagan inançlar için bir kırılma noktası olmuştur. Aziz Nino’nun misyonerlik faaliyetleri ve krallığın resmi olarak dönüşümü, pagan tapınaklarının kapanmasına, heykellerin yıkılmasına ve eski din adamlarının etkisini kaybetmesine yol açmıştır.
Ainina ve Danina kültü de bu süreçten nasibini almıştır. Mirvan’ın diktiği Danina heykelinin yıkıldığı veya tahrip edildiği düşünülmektedir. Bereket tanrıçalarına adanmış tapınaklar ya yıkılmış ya da kiliseye dönüştürülmüştür. Eski pagan rahiplerin yerini Hristiyan din adamları almıştır. Halkın Hristiyanlığa geçişi zaman almış olsa da, devletin resmi desteğiyle eski kültler yavaş yavaş etkisini yitirmiştir.
Ainina ve Danina’ya olan açık tapınım sona ermiş, onların isimleri ve hikayeleri zamanla unutulmuş veya Hristiyan azizlerin veya halk inanışlarının figürleriyle karışmıştır. Tarımla ilgili ritüeller ve bereket dilekleri devam etmiş olsa da, artık Hristiyan bir çerçevede ifade edilmişlerdir. Böylece, Ainina ve Danina, canlı bir kült olarak Gürcü tarihi sahnesinden çekilmişlerdir.

Sonuç
Ainina ve Danina, antik Gürcü topraklarının kadim bereket kültlerinin önemli ancak günümüzde unutulmaya yüz tutmuş figürleridir. Onların hikayeleri, toprağa ve yaşama bağlı bir toplumun inançlarını yansıtır. Saurmag ve Mirvan gibi kralların döneminde devletin dini yapısına dahil edilmeleri ve anıtlarla yüceltilmeleri, bu tanrıçaların bir zamanlar ne denli merkezi bir rol oynadığını göstermektedir. Mezopotamya ve İran’ın büyük bereket tanrıçalarıyla paylaştıkları olası ortak temalar ise, bölgenin kültürel etkileşim zenginliğinin bir kanıtıdır.
Hristiyanlığın gelişiyle birlikte, Ainina ve Danina’nın organize kültü sona ermiş, isimleri ve tapınım biçimleri tarih içinde kaybolmuştur. Ancak onların temsil ettiği bereket, yaşam ve doğayla uyum gibi temalar, farklı formlarda Gürcü halk kültüründe varlığını sürdürmüştür. Ainina ve Danina, Gürcistan’ın derin ve katmanlı inanç tarihinin, aydınlatılmayı bekleyen ilginç birer parçası olarak kalmaktadır.