
Antik mitolojiler, insanoğlunun varoluşa, evrenin kökenine dair sorduğu o kadim soruların yankıları gibidir. Her kültür, kendi benzersiz penceresinden bakarak bu devasa gizemi çözmeye çalışmış, ortaya birbirinden büyüleyici hikayeler çıkarmıştır. Vietnam mitolojisi de bu zengin mozaikte parlak bir yere sahiptir. Özellikle bir figür, tüm yaratılış anlatılarının kalbinde yer alır: Thần Trụ Trời.
“Thần Trụ Trời” kelime anlamıyla “Göksel Direk Tanrısı” veya “Göğün Direği Tanrısı” demektir. Bu isim bile onun evrendeki temel rolünü apaçık ortaya koyar. O, sadece bir tanrı değil, aynı zamanda kozmosun fiziksel yapısını şekillendiren, gökyüzünü yerden ayıran ve böylece yaşam için bir alan yaratan yüce varlıktır. Gelin, bu ilginç ve güçlü tanrının hikayesine daha yakından bakalım.
Thần Trụ Trời, Vietnam mitolojisinde göğü yerden ayıran ve dünyayı şekillendiren ilk yaratılış tanrısıdır. Kaotik bir evrenden dağlar, nehirler ve vadiler yaratarak yaşam alanını düzenlemiştir. Halk anlatılarında güçlü bir kozmik düzen sembolü olan Thần Trụ Trời, Vietnam kültürel mirasında önemli bir yer tutar.
Thần Trụ Trời’nin Kökeni: Vietnam Halk İnançlarında İlk Tanrı
Pek çok yaratılış mitinde olduğu gibi, Vietnam anlatılarında da başlangıçta her şeyin nasıl başladığı sorusu merkezdedir. Thần Trụ Trời, işte tam da bu başlangıcın, her şeyden önceki zamanın figürüdür. Bazı anlatılara göre o, evrenin ilk varlığıdır, her şeyin ondan çıktığı veya onun eylemleriyle şekillendiği kişidir.
O, genellikle yalnız, tarifsiz ve kudretli bir varlık olarak betimlenir. Henüz hiçbir şeyin olmadığı, şekilsiz bir hiçliğin ya da kaotik bir bütünün ortasında ortaya çıkar. Bu, onu sadece bir yaratıcı tanrı değil, aynı zamanda bir “ilk tanrı” veya “başlangıç tanrısı” yapar. Halk inançlarında ve anlatılarda, diğer tanrıların ve varlıkların ortaya çıkmasından çok daha önce, evrenin temel yapısını kuran asıl güç olarak görülür. Onun hikayesi, Vietnam kozmolojisinin temel taşıdır ve dünyanın nasıl bugünkü haline geldiğini açıklar.

Kaotik Evren: Başlangıçta Gökyüzü ve Yerin Birleşik Hali
Şimdi gözlerinizi kapatın ve her şeyin başladığı o anı hayal edin. Işığın olmadığı, sesin olmadığı, yukarı veya aşağı kavramının olmadığı bir zaman. Vietnam mitolojisine göre evrenin başlangıcı, tam da böyle bir “kaotik evren” haliydi. Gökyüzü ve yer, birbirine karışmış, ayırt edilemez, yoğun ve şekilsiz bir kütle halindeydi. Tam bir birliktelik, ama aynı zamanda tam bir düzensizlik…
Bu başlangıçtaki durum, genellikle “Hỗn mang” olarak anılır. Yani, tamamen karışık, ayrışmamış, biçimsiz bir hal. Düşünsenize, ne hava soluyabileceğiniz bir boşluk var ne de üzerinde durabileceğiniz sağlam bir zemin. Her şey birbiriyle o kadar iç içe geçmiş ki, ne tanımı yapılabilir ne de sınırları belirlenebilir. Bu kaotik bütünlük, yaşamın ortaya çıkması için uygun bir ortam değildi. İşte tam bu noktada, Thần Trụ Trời‘nin görevi devreye girer. Bu sıkışmış, bunaltıcı, biçimsiz kaostan bir düzen çıkarmak gerekiyordu.
Kozmik Direğin İnşası: Göğü Yerden Ayırma Efsanesi

Kaotik evrenin bu sıkışık ve bunaltıcı durumuna bir çözüm getirmek gerekiyordu. Vietnam mitolojisinin en çarpıcı ve merkezi efsanesi burada başlıyor: Thần Trụ Trời‘nin kozmik direği inşa etmesi.
Anlatıya göre Thần Trụ Trời, bu devasa işe girişir. Yerdeki çamuru, taşı, tozu ve belki de kendi kudretini kullanarak muazzam bir direk, bir sütun inşa etmeye başlar. Bu direk, bildiğimiz direklerden fersah fersah büyüktür. O inşa ettikçe, direk yükseldikçe, gökyüzünü yavaş yavaş yerden yukarı doğru itmeye başlar.
Bunu yaparken Thần Trụ Trời‘nin sarf ettiği efor anlatılarda vurgulanır. Tek başına bu devasa kütleyi ayırmak, gökyüzünü istenen yüksekliğe çıkarmak kolay bir iş değildir. Direk yükseldikçe, gök ile yer arasındaki mesafe artar. Bu süreç, evrenin nefes almasını, boşluğun oluşmasını sağlar. Efsanenin farklı versiyonları olabilir; direğin birdenbire ortaya çıktığını söyleyenler ya da Tanrı’nın onu uzun bir süre boyunca inşa ettiğini anlatanlar… Ancak sonuç hep aynıdır: Muazzam Thần Trụ Trời ve onun devasa direği sayesinde gök ayrılır, yer de ayrışır.
Bu eylem, sadece fiziksel bir ayrım değildir; aynı zamanda kaosun düzenlenmesi, biçimsizliğin şekillendirilmesi ve evrene bir yapı kazandırılmasıdır. Gökyüzü yukarıda sabitlenir, yer aşağıda sağlamlaşır. Artık bir “yukarı” ve bir “aşağı” vardır. Işık, hava ve ses için boşluk oluşur. İşte bu kozmik direk, evrenin temelini atan yapı taşıdır.
Dünya Şekillendirme: Dağların, Nehirlerin ve Vadilerin Yaratılışı
Gökyüzü ve yeri başarıyla ayıran Thần Trụ Trời, görevinin sadece ilk aşamasını tamamlamıştır. Kozmos artık iki ayrı katmana sahipti, ancak yeryüzünün kendisi henüz bildiğimiz haliyle şekillenmemişti. İşte efsanenin devamı, o devasa kozmik direğin akıbetini anlatır.
İşi biten, gökyüzünü yeterince yukarı itmiş olan Thần Trụ Trời, artık o muazzam direğe ihtiyaç duymaz. Peki ne yapar? Onu yıkıp parçalarına ayırır! Ancak bu bir yok etme eylemi değil, aksine bir yaratma eylemidir. Anlatıya göre, Thần Trụ Trời bu devasa direği dağıtır, parçalarını yeryüzüne yayar.
Direğin iri parçaları, dağılarak bugünkü dağları ve tepeleri oluşturur. Daha küçük parçalar, taşlar ve toprak haline gelir, yeryüzünün katı zeminini meydana getirir. Belki de direğin inşası sırasında kullanılan sıvı veya macunsu maddeler ya da direğin yıkılmasıyla ortaya çıkan boşluklara dolan sular, nehirleri, gölleri ve denizleri oluşturur. Direğin yıkılmasıyla oluşan çukurlar ve girintiler ise vadilere dönüşür.
Yani, Thần Trụ Trời‘nin inşa ettiği o tekil kozmik yapı, yıkılıp dağılarak yeryüzünün tüm coğrafi çeşitliliğini yaratmıştır. Dağların heybeti, nehirlerin akışı, vadilerin derinliği; hepsi o ilk, büyük direğin parçalarıdır. Bu, Vietnam mitolojisinde yaratılışın devam eden bir süreç olduğunu, ilk büyük eylemin bile daha sonraki oluşumlara kaynaklık ettiğini gösterir. Thần Trụ Trời, sadece göğü ayırmakla kalmamış, aynı zamanda üzerinde yaşadığımız dünyanın fiziksel manzarasını da bizzat şekillendirmiştir.

Mitolojik Simgecilik: Kozmosun Düzeni ve İnsan İçin Yaşam Alanı
Thần Trụ Trời efsanesi, sadece “dünya nasıl oluştu?” sorusuna bir yanıt vermekle yetinmez; aynı zamanda derin mitolojik simgeler taşır. Bu hikayenin içinde yatan anlamlar, Vietnam halkının evrene, düzene ve kendi yerlerine dair anlayışını yansıtır.
Her şeyden önce, kozmik direk, tamamen bir simgedir. Neyi simgeler? En bariz olanı, düzeni simgelemesidir. Kaosun tam zıttı. Thần Trụ Trời, biçimsiz, sınırısız kaostan ayrışmış, tanımlı bir yapı (gök ve yer) yaratarak düzene giden yolu açmıştır. Direk, bu düzenin ilk ve en temel tezahürüdür.
Aynı zamanda direk, gök ile yer arasındaki bağlantıyı, bir nevi kozmik ekseni temsil eder. Yıkılsa bile, onun varlığı göğün orada, yerin burada olmasını kalıcı hale getirmiştir. Gök ve yer arasındaki bu ayrım, yaşamın yeşerebileceği o hayati boşluğu, yani insan ve diğer canlılar için bir “yaşam alanı” yaratmıştır. Kaotik, sıkışık bir evrende hiçbir varlık nefes alamaz, hareket edemezdi. Thần Trụ Trời‘nin eylemi, varoluş için sahneyi hazırlamıştır.
Bu efsane, aynı zamanda kozmik denge ve uyum fikrini de ima eder. Gök ve yerin ayrılması, her birinin kendi alanını bulması, evrenin stabil ve işleyebilir olmasını sağlamıştır. Dağların, nehirlerin oluşumu ise bu büyük ayrımın ardından gelen detaylandırmayı, yeryüzünün kendine has karakterini kazanmasını temsil eder.
Kısacası, Thần Trụ Trời‘nin hikayesi, kaosun üstesinden gelmenin, düzen kurmanın ve bu düzen içinde yaşam için uygun bir ortam yaratmanın destanıdır. Kozmik direk, bu sürecin güçlü bir görsel simgesidir ve evrenin temel yapısını, onun dinamiklerini ve insan varoluşunun bu yapı içindeki yerini anlamak için bir anahtar sunar.
Halk Anlatılarında Varyasyonlar: Bölgesel ve Sözlü Gelenekler

Mitolojiler, genellikle yazılı metinlerden çok önce, nesilden nesile sözlü olarak aktarılan hikayelerdir. Bu durum, zamanla ve farklı coğrafyalarda anlatıların ufak tefek değişikliklere uğramasına neden olur. Vietnam’ın zengin kültürel yapısı ve farklı etnik gruplarının varlığı göz önüne alındığında, Thần Trụ Trời efsanesinin de çeşitli varyasyonlara sahip olması şaşırtıcı değildir.
Ülkenin kuzeyinde, orta kesimlerinde veya güneyindeki farklı topluluklar, bu temel hikayeyi kendi geleneklerine, inançlarına ve hatta yerel coğrafi özelliklerine göre şekillendirmiş olabilirler. Bazı anlatılarda Thần Trụ Trời‘nin adı farklılık gösterebilir, direği inşa etme şekli biraz değişebilir veya direk yıkıldıktan sonra oluşan yeryüzü şekilleriyle ilgili detaylar bölgeye özgü unsurlar içerebilir.
Örneğin, bir bölgenin coğrafyası dağlıksa, direğin parçalanarak dağları oluşturması daha fazla vurgulanabilir; eğer nehirler yoğunsa, nehirlerin oluşumuna daha çok odaklanılabilir. Tanrının kişisel özellikleri, görünüşü veya ona atfedilen diğer güçler de anlatıcıdan anlatıcıya, zamandan zamana farklılık gösterebilir.
Bu varyasyonlar, efsaneyi zayıflatmak yerine onu daha da zenginleştirir. Her bir farklı anlatı, Thần Trụ Trời‘nin ve onun kozmik eyleminin Vietnam halkının kolektif bilincinde ne kadar merkezi bir yer tuttuğunu gösterir. Sözlü gelenekler sayesinde bu efsane canlı kalmış, farklı toplulukların yorumlarıyla evrilmiş ve bugüne kadar gelmiştir. Bu, mitolojinin statik bir şey olmadığını, yaşayan, nefes alan ve kültürel bağlama göre şekillenen dinamik bir anlatı formu olduğunu kanıtlar niteliktedir.

Sonuç
Thần Trụ Trời efsanesi, Vietnam mitolojisinin en temel ve etkileyici hikayelerinden biridir. Kaotik bir başlangıçtan düzenli bir evrenin doğuşunu anlatan bu destan, sadece gökyüzü ve yerin nasıl ayrıldığını değil, aynı zamanda dağların, nehirlerin ve vadilerin de nasıl oluştuğunu açıklar. Kozmik direk simgesi, düzenin, bağlantının ve yaşam alanı yaratmanın güçlü bir sembolüdür.
Nesiller boyunca sözlü olarak aktarılan bu hikaye, Vietnam halkının evrene, doğaya ve varoluşa dair temel anlayışını yansıtır. Farklı varyasyonlarıyla birlikte Thần Trụ Trời, Vietnam’ın kültürel kimliğinin ve mitolojik mirasının ayrılmaz bir parçası olmaya devam etmektedir. Bu eski tanrının hikayesi, bize geçmişin bilgeliğini, evrenin sırlarını ve en önemlisi, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan o büyük yaratılış destanlarının büyüsünü hatırlatır.








