Thomagata, Muisca mitolojisinde Hunza’nın (günümüzde Tunja, Kolombiya) efsanevi hükümdarlarından biridir. “Cacique Rabón” (Kuyruklu Şef) olarak da bilinir. Dört kulağı, bir gözü ve yere kadar uzanan jaguar kuyruğuyla tasvir edilir. Geceleyin Tunja ile Sugamuxi’deki Güneş Tapınağı arasında on kez gidip gelerek kutsal bir hac yolculuğu yaptığına inanılır.
Bu yolculuk sırasında karşılaştığı kutsal yerlerde dualar ederdi. Thomagata’nın, öfkelendiği kişileri yılan, kertenkele gibi hayvanlara dönüştürme gücüne sahip olduğu söylenir. Bu yeteneği, Idacansás ve Güneş’ten aldığına inanılır. Hayatını bekârlıkla geçirmiştir; çünkü Güneş tanrısı Sué, kardeşi Tutazúa’nın tahtı devralmasını istediğinden, Thomagata’yı üreme yetisinden mahrum bırakmıştır. Tutazúa, Chibcha dilinde “Güneş’in oğlu” anlamına gelir ve Thomagata’nın yerine geçmiştir. Thomagata’nın soyundan gelen ilk insan zaque’nin Hunzahúa olduğu kabul edilir.
Kolombiya’nın And Dağları’nın yüksek platolarında yaşamış olan kadim Muisca medeniyeti, Güneş’e (Sué) ve Ay’a (Chía) tapan, bereketli toprakları işleyen ve altın işçiliğinde ustalaşmış, zengin bir kültüre sahipti. Ancak Muisca dünyasını gerçekten büyüleyici kılan şey, onların mitolojisi ve bu mitolojinin kalbinde yer alan gizemli figürlerdir. Bu figürlerden biri de, fiziksel özelliği ve kutsal yolculuklardaki rolüyle öne çıkan, Kuyruklu Şef olarak bilinen Thomagata’dır.
Thomagata’nın Doğuşu ve Muisca Mitolojisindeki Yeri
Muisca mitolojisine göre, dünya sularla kaplıyken Bachué adlı bir kadın, yanındaki bir çocukla birlikte Iguaque Gölü’nden çıkmış ve Muisca ırkının anası olmuştur. Ancak, Yaratıcı Tanrı Chiminigagua’nın ilk ışığı saçması ve sonrasında Sué’nun yeryüzüne sıcaklık getirmesiyle birlikte, farklı kutsal merkezlerde farklı önemli varlıklar da ortaya çıkmıştır. Thomagata, Sugamuxi (bugünkü Sogamoso) olarak bilinen, Muisca dünyasının en kutsal şehirlerinden birinde doğmuş veya orada ortaya çıkmış efsanevi bir figürdür. Sugamuxi, Güneş Tapınağı’na ev sahipliği yapmasıyla bilinir ve Muisca inancına göre burası yeryüzünün kalbi, Güneş’in yeryüzündeki eviydi.
Thomagata, Sugamuxi’deki dinî lider olan Iraca (veya Iracá) soyunun ilk veya en erken temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Muisca konfederasyonunda iki ana siyasi ve dini güç merkezi bulunuyordu: Tunja’daki Zaque (kuzey şefi) ve Bacatá (bugünkü Bogotá yakınları) veya çevresindeki Zipa (güney şefi). Sugamuxi’deki Iraca ise siyasi gücün ötesinde, büyük bir ruhani otoriteye sahipti. Thomagata’nın bu pozisyondaki yeri, onu sadece bir şef değil, aynı zamanda ilahi bir figür, Muisca halkının ruhani rehberlerinden biri yapıyordu. Onun doğuşu veya ortaya çıkışı, Sugamuxi’nin kutsallığını ve bu bölgenin Muisca kozmolojisindeki merkezi önemini pekiştirmiştir.
Fiziksel Özellikleri ve Simgesel Anlamları
Thomagata’yı diğer Muisca figürlerinden ayıran en belirgin özelliği, genellikle “kuyruklu” olarak tasvir edilmesidir. Bu fiziksel özellik, onun tamamen insanüstü bir varlık olduğuna işaret eder. Kuyruğun simgesel anlamı üzerine farklı yorumlar bulunmaktadır. En yaygın yorumlardan biri, kuyruğun onun Dünya Ana’ya (Pachamama) olan derin bağını temsil etmesidir. Kuyruk, toprağa kök salmışlığı, bereket gücünü ve yeryüzünün yaşam enerjisiyle olan uyumunu simgeliyor olabilir.
Bir başka yorum ise, kuyruğun onun bilgeliğini ve yaşlılığını temsil etmesidir. Bazı tasvirlerde veya anlatılarda Thomagata’nın yaşlı ve bilge bir görünüşe sahip olduğu belirtilir. Kuyruk, bu bilgeliğin fiziksel bir dışavurumu, zamanın ve deneyimin biriktirdiği derinliğin işareti olabilir. Ayrıca, kuyruğun hayvanlarla olan bağlantıyı öne çıkardığı ve doğanın güçleri üzerinde bir otoriteye sahip olduğunu veya hayvanların ruhlarıyla iletişim kurabildiğini ima ettiği de düşünülebilir. Kuyruğun, Muisca’nın kutsal saydığı yılanlar veya amfibiler gibi suda yaşayan canlılarla olan ilişkisini de simgelemesi mümkündür, zira su Muisca mitolojisinde önemli bir yer tutar. Bu özellik, Thomagata’yı sıradan liderlerden ayırarak ona kutsal ve mistik bir boyut katmaktadır.
Tunja ile Sugamuxi Arasındaki Kutsal Hac Yolculukları
Muisca inanç sisteminin temel taşlarından biri, kutsal mekanlara yapılan hac yolculuklarıydı. Bu yolculukların en önemlilerinden biri, Tunja’daki Zaque‘nin topraklarından başlayıp Sugamuxi’deki Güneş Tapınağı’na uzanan kutsal yoldu. Thomagata, bu yolculuklarla doğrudan ilişkilidir. Sugamuxi’nin ruhani lideri olarak, hacıların nihai varış noktası ve ruhani rehberi oydu.
Tunja’dan Sugamuxi’ye yapılan hac, sadece fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda derin bir ruhani arınma ve aydınlanma sürecini ifade ediyordu. Hacılar, yolda belirli ritüelleri yerine getirir, belirli yerlerde duraklar ve Güneş Tanrısı Sué’ya ve diğer tanrılara adaklar sunarlardı. Bu yolculuklar, Muisca toplumu için birleştirici bir güce sahipti; farklı bölgelerden insanları bir araya getiriyor, ortak inançlarını pekiştiriyor ve Muisca kimliğini güçlendiriyordu. Thomagata, Sugamuxi’deki varlığıyla, bu kutsal yolculuklara anlam katan, hacılara kutsamalar veren ve onların ruhani ihtiyaçlarını karşılayan merkezi figürdü. Onun kuyruklu bedeni, yolculuğun sonunda ulaşılan kutsallığın ve ilahi gücün bir simgesi gibiydi.
Idacansás ve Güneş’ten Aldığı Dönüştürme Gücü
Thomagata’nın hikayesi, genellikle Muisca mitolojisinde önemli bir peygamber veya kahraman figürü olan Idacansás ile ilişkilendirilir. Rivayetlere göre, Idacansás, Thomagata’ya veya onun soyuna önemli bir ruhani bilgi veya güç aktarmıştır. Bu güç, özellikle Güneş Tanrısı Sué’dan gelen bir dönüştürme veya iyileştirme gücü olarak tanımlanır.
Idacansás, Muisca efsanelerinde genellikle tufandan sonra insanlığın yeniden düzenlenmesinde veya eski bir düzenin yerine yenisinin kurulmasında rol oynayan bir figürdür. Thomagata’nın ondan aldığı güç, belki de Sugamuxi’yi ve Güneş Tapınağı’nı yeniden kurma, halkına rehberlik etme veya zamanın döngülerini anlama yeteneğiydi. Güneş’ten alınan güç ise Sué’nun yaşam verici, ısıtıcı ve aydınlatıcı enerjisiyle bağlantılıdır.
Bu, sadece ruhani liderlik değil, aynı zamanda fiziksel ve ruhsal şifa gücü de vermiş olabilir. O, Sué’nun yeryüzündeki temsilcilerinden biri, ilahi enerjinin insan dünyasına aktığı bir kanal konumundaydı. Bu dönüştüren güç, onun kuyruklu fiziksel özelliğiyle de ilişkilendirilebilir; belki de kuyruk, bu gücün yeryüzüne aktığı bir araç veya depolandığı bir yerdi.
Güneş Tanrısı Sué’nun Müdahalesi ve Bekârlık Hayatı
Thomagata’nın hikayesinin dikkat çekici bir yönü, Güneş Tanrısı Sué’nun onun yaşamına doğrudan müdahale etmesidir. Efsanelere göre, Sué, Thomagata’nın evlenmesini ve çocuk sahibi olmasını yasaklamıştır. Bu ilahi buyruk, Thomagata’nın hayatını ve takipçilerini derinden etkilemiştir.
Sué’nun bu yasağının altında yatan nedenler tam olarak açık olmasa da, farklı yorumlar mevcuttur. Bir yoruma göre, Sué, Thomagata’nın gücünün ve ruhani saflığının sadece kendisine ait olmasını istemiş, bu gücün bir soy hattıyla dünyevi bir hanedana dönüşmesini engellemiştir. Onun bekârlığı, tamamen ruhani görevlerine odaklanmasının bir koşuluydu.
Başka bir bakış açısıyla, Sué belki de soyundan gelecek birinin, Güneş’in kendisinin otoritesine rakip olabilecek kadar güçlü olacağından endişe etmiş olabilir. Ya da bu durum, Sugamuxi’deki ruhani liderliğin dünyevi siyasi liderlikten (Zaque veya Zipa gibi) farklı bir doğaya sahip olduğunu ve kan bağı yoluyla değil, ilahi atama veya ruhani nitelikler yoluyla aktarılması gerektiğini vurguluyordu. Her ne sebeple olursa olsun, Thomagata’nın bekâr kalması, onun mitolojik karakterinin ayrılmaz bir parçasıdır ve ardında bir hanedan bırakma potansiyelini ortadan kaldırmıştır.
“Muisca halkı için Güneş, sadece bir gök cismi değil, yaşamın kaynağı, zamanın ölçüsü ve kutsal olanın en yüksek tezahürüydü. Sugamuxi’deki tapınak ve onun kuyruklu şefi gibi figürler, bu derin bağlantının yeryüzündeki somutlaşmış halleriydi.”
Kardeşi Tutazúa’nın Tahta Geçişi ve Anlamı
Thomagata’nın Sué tarafından evlenmesinin yasaklanması, onun doğrudan bir soy bırakmasını imkansız hale getirdi. Bu durumda, Sugamuxi’deki Iraca makamı ona en yakın olan kişi tarafından devralındı: kardeşi Tutazúa. Tutazúa’nın tahta geçişi, Muisca liderlik sistemindeki bir farklılığı veya evrimi göstermesi açısından önemlidir.
Tutazúa’nın Iraca olması, Sugamuxi’deki ruhani liderliğin devamlılığını sağlamıştır, ancak bu geçiş, Thomagata’nın eşsiz kutsallığının ve belki de kuyruklu fiziksel formunun biricikliğini teyit etmiştir. Tutazúa, büyük olasılıkla bir kuyruğa sahip değildi ve daha çok dünyevi bir liderin özelliklerini taşıyordu, ancak yine de kutsal Güneş Tapınağı’nın koruyucusu ve ruhani ritüellerin başıydı. Bu geçiş, Muisca yönetiminde ruhani ve dünyevi gücün nasıl iç içe geçtiğini, ancak bazen (Thomagata örneğinde olduğu gibi) ruhani rolün o kadar yoğun ve eşsiz olabildiğini ki, bu rolün soy yoluyla değil, farklı bir mekanizmayla (bu durumda kardeşin geçişi) devam ettirilmesi gerektiğini göstermektedir. Tutazúa, kardeşinin başlattığı veya temsil ettiği kutsal düzeni sürdürme görevini üstlenmiştir.
Thomagata’nın Soyundan Gelen Hunzahúa ve Mirası
Her ne kadar Thomagata’nın doğrudan biyolojik bir soyu olmasa da, Muisca efsanelerinde “Thomagata’nın soyu” veya “Thomagata’nın hattı”ndan bahsedildiğine rastlanır. Bu ifade genellikle Sugamuxi’deki Iraca liderlik hattını veya daha geniş anlamda, Sugamuxi’nin ruhani otoritesini temsil eder. Tarihi kayıtlarda adı geçen Zaque’ler (Tunja şefleri), özellikle Hunzahúa gibi figürler, bazen Sugamuxi’deki Iraca hattıyla akrabalık veya ittifak yoluyla ilişkilendirilir. Hunzahúa, İspanyol fethi öncesindeki en güçlü Zaque’lerden biriydi ve Tunja’yı yönetiyordu.
Thomagata’nın mirası, onun fiziksel varlığının ötesine uzanır. O, Sugamuxi’nin kutsallığının, Güneş Tapınağı’nın öneminin ve Tunja ile Sugamuxi arasındaki kutsal hac yolculuklarının simgesel koruyucusudur. Onun hikayesi, Muisca mitolojisinin, ilahi müdahalenin, insanüstü varlıkların ve kutsal coğrafyanın ne kadar iç içe geçtiğini gösterir. Thomagata’nın kuyruklu formu, Muisca’nın doğayla, atalarla ve kozmik güçlerle olan bağının bir ifadesidir. Onun bekârlık emri ve kardeşinin geçişi, liderliğin farklı formları ve ruhani gücün aktarımındaki karmaşıklığı yansıtır. Hunzahúa gibi tarihi liderlerin onun soyuyla ilişkilendirilmesi, mitolojik zamanların tarihi dönemlere nasıl köprü kurduğunu ve efsanevi figürlerin gerçek iktidar yapıları üzerindeki etkisini gösterir. Thomagata’nın mirası, Muisca uygarlığının ruhani kalbinin atışlarını anlamak isteyenler için hala canlıdır.
Sonuç
Thomagata, Muisca mitolojisinin en sıradışı ve anlam yüklü figürlerinden biridir. Kuyruklu bedeni, onu yeryüzüne, bilgeliğe ve belki de antik güçlere bağlayan bir semboldür. Sugamuxi’nin ruhani lideri olarak, Muisca dünyasının kalbinde yer almış, Tunja’dan gelen kutsal hacıların rehberi olmuştur. Idacansás’tan aldığı ve Güneş Tanrısı Sué’dan kaynaklanan dönüştürücü güç, onun eşsiz konumunu pekiştirmiştir. Sué’nun bekârlık buyruğu, onun hikayesine ilahi bir kader katmış ve liderliğin akışını değiştirmiştir.
Kardeşi Tutazúa’nın tahta geçişi ve Hunzahúa gibi tarihi figürlerle olan dolaylı bağı, Thomagata’nın mitolojik rolünün, Muisca’nın hem ruhani hem de dünyevi tarihi üzerindeki kalıcı etkisini göstermektedir. Thomagata’nın hikayesi, Muisca halkının derin inançlarını, kutsal coğrafyasını ve mitolojik zenginliğini keşfetmek için büyüleyici bir başlangıç noktası sunar. O, sadece bir efsane değil, kaybolmuş bir dünyanın ruhani derinliğinin yaşayan bir simgesidir.