Zurvanism, Zoroastrian akımın Achaemenid ve Sasan dönemlerinde şekillenen ölçekli bir yorumudur: Zaman‑uzay, yani Zurvan, hem iyiliğin hem kötülüğün kaynağı olarak Ahura Mazda ve Ahriman’ın babası ilan edilir.
Zoroastrianizm, eski İran’ın en etkili dini sistemlerinden biri olarak bilinir ve Ahura Mazda’nın iyilik ve düzenin ilkesi, Ahriman’ın ise kötülüğün ve kausun somutlaşmış hali olduğu dualist bir dünya görüşünü esas alır.
Ancak bu ana akım inancın gölgesinde, zamanın yüce bir kozmik ilke olarak kabul edildiği ve Ahura Mazda ile Ahriman’ın bile ondan türediği iddia edilen bir damar da var olmuştur: Zurvanism. Zurvanizm, Zoroastrianizmin tarihi gelişimindeki en ilginç ve tartışmalı bölümlerden birini temsil eder; zamanı mutlak ve nihai gerçeklik olarak konumlandırarak, geleneksel dualizme monistik bir boyut katma potansiyeli taşır.
Achaemenid Öncesi İzler: Zaman Tanrısının İlk Kutsal Yansımaları
Zurvanizm’in kökenleri, Sasani dönemindeki en belirgin izlerine rağmen, çok daha derinlere uzanıyor olabilir. Achaemenid (Pers) İmparatorluğu öncesi döneme ait kesin Zurvanist kanıtlar sınırlı olsa da, eski İran düşüncesinde zamanın özel bir konuma sahip olduğuna dair bazı ipuçları bulunmaktadır. Avesta metinlerinde dahi “sonsuz zaman” (zurvan akarana) ve “uzun süreli zaman” (zurvan dareghō-chvadhāta) gibi kavramlar geçmekle birlikte, bunlar henüz bağımsız bir tanrının ötesinde, kozmik bir boyut olarak düşünülüyordu.
Bazı akademisyenler, kadim Hint-İran kültüründe “kala” (zaman) veya “yuga” (çağ) gibi döngüsel zaman kavramlarının varlığına işaret ederek, Zurvan’ın felsefi bir kökene sahip olabileceğini öne sürerler. Ancak, bu döneme ait net bir “Zaman Tanrısı” kültü yerine, zamanın doğanın ve kaderin işleyişindeki önemli rolünün erken bir kavranışı söz konusuydu.
Zurvan Akarana & Zurvan Dareghō‑Chvadhāta: Sonsuzluğun İki Yüzü
Zurvanist düşüncenin temelini, zamanın iki ana formu oluşturur: Zurvan Akarana (Sınırsız Zaman) ve Zurvan Dareghō‑Chvadhāta (Uzun-Hüküm Süren Zaman).
- Zurvan Akarana, mutlak, sonsuz, başlangıcı ve sonu olmayan, yaratılmamış ve her şeyin ötesinde olan zamanı temsil eder. O, tüm kozmik süreçlerin ve varoluşun nihai kaynağıdır. Bu yönüyle, Avesta’daki “Vayu”, yani rüzgar veya kozmik nefes gibi sınırsızlığı temsil eden diğer kavramlarla benzerlikler gösterir. Zurvan Akarana, yaratılışın ötesinde, her şeyi kapsayan bir mutlakiyet olarak tasavvur edilir.
- Zurvan Dareghō‑Chvadhāta ise belirlenmiş bir başlangıcı ve sonu olan, dünya tarihi içinde işleyen, sınırlı ve döngüsel zamanı ifade eder. Bu, yaratılmış dünyanın ve kozmik mücadelenin yaşandığı, belirli bir süresi olan zaman dilimidir. Ahura Mazda ve Ahriman’ın mücadelesi bu “uzun-hüküm süren zaman” içinde gerçekleşir ve sonunda iyiliğin zaferiyle son bulur.
Bu ikili ayrım, Zurvan’ı hem transandantal bir ilke hem de immanent bir güç olarak konumlandırır, böylece kozmik düzenin ve tarihin akışının hem kaynağı hem de çerçevesi haline gelir.
Ahura Mazda ve Ahriman’ın Babası mı?
Zurvanizmin en çarpıcı ve ortodoks Zoroastrianizmden sapmasına neden olan yönü, Ahura Mazda ve Ahriman’ın kökenine dair sunduğu açıklamadır. Zurvanist mitolojiye göre, başlangıçta sadece Zurvan (Zaman) vardı. Bin yıldır bir çocuk sahibi olmaya ve ona evreni yaratma gücünü vermeye çabalayan Zurvan, hem iyi hem de kötü bir evlat sahibi olma ihtimalini düşündü. Bu düşünceler, onun içinde iki tohumun oluşmasına yol açtı: biri iyi (Ahura Mazda), diğeri kötü (Ahriman).
Zurvan, hangi çocuğun önce doğarsa ona dünyanın egemenliğini vadeder. Ahriman, annesinin rahminde Ahura Mazda’dan önce var olduğunu iddia ederek, Zurvan’ın vaadini kapmak için kurnazca önce dışarı fırlar. Zurvan, Ahriman’ın çirkinliğini ve kötü doğasını görünce hayal kırıklığına uğrar, ancak sözünü tutarak ona dokuz bin yıl sürecek bir hükümranlık verir. Ancak bu sürenin sonunda, Ahura Mazda’nın üstün geleceğini ve evrene iyiliği getireceğini de öngörür.
Bu Zurvanist anlatı, Zoroastrianizmin katı dualizmini esneterek, iyilik ve kötülüğün ortak bir kaynaktan, yani Zaman’dan türediği monistik bir çerçeve sunar. Bu, birçok ilahiyatçı için problematikti, zira Ahura Mazda’nın mutlak iyiliğini ve Ahriman’ın saf kötülüğünü aynı kökenin parçaları yapmak, geleneksel inancın temelini sarsıyordu.
Zurvan’ın Yükselişi
Zurvanizm’in ne zaman ve neden yükselişe geçtiği tam olarak net değildir. Ancak, Sasani İmparatorluğu (MS 224-651) döneminde en belirgin izlerini bıraktığı ve hatta kısa bir süre için devletin yarı resmi dini bir yorumu haline geldiği düşünülmektedir. Sasani krallarının Zurvanist eğilimlere sahip olduğuna dair bazı kanıtlar mevcuttur.
Zurvanist düşüncenin popülerlik kazanmasının birkaç nedeni olabilir:
- Felsefi Tutarlılık Arayışı: Klasik Zoroastrian dualizmde, iyilik ve kötülüğün ebedi ve karşılıklı güçler olarak var olması, bazıları için nihai bir kozmik kaynağın eksikliği sorununu yaratıyordu. Zurvan, bu iki zıt gücün üzerinde, onları kapsayan ve onlara hükmeden yüce bir ilke olarak algılanarak, daha tutarlı bir kozmogoni sunuyordu.
- Kötülük Problemi: Kötülüğün Ahura Mazda’dan kaynaklanmadığı kabul edilse de, onun varlığının nihai nedeni sorusu her zaman var olmuştur. Zurvanizm, kötülüğün dahi nihai olarak Zaman’ın bir ürünü olduğunu öne sürerek, bu felsefi açmazı çözmeye çalıştı.
- Dış Etkiler: Helenistik felsefe ve Babil astrolojisi gibi dış etkileşimlerin, zamanı kozmik bir güç olarak yücelten düşüncelerin yayılmasına katkıda bulunmuş olabileceği düşünülmektedir.
Dualizm mi Monizm mi?: Fatalizm, Zaman ve Özgür İrade Tartışması
Zurvanizmin belki de en büyük felsefi çıkarımı, Zoroastrianizmin temel dualizmiyle olan ilişkisidir. Ahura Mazda ve Ahriman arasındaki ebedi mücadeleyi üstünde bir mutlak güç (Zurvan) konumlandırmak, aslında monistik bir kozmolojiye kapı açar. Bu, Zoroastrianizmin özgür iradeye yaptığı vurgu ile de çelişme potansiyeli taşır.
Eğer Zurvan her şeyin nihai kaynağıysa ve hatta iyilik ile kötülüğün ortaya çıkışını belirliyorsa, bu durumda kader (fatalizm) kavramı ön plana çıkar. Zurvan’ın kozmik planı, tüm olayların önceden belirlenmiş bir akış içinde gerçekleşeceğini ima eder. Bu durum, bireyin iyiyi seçme ya da kötülüğe karşı durma özgür iradesini nasıl etkiler? Geleneksel Zoroastrianizm, insanları iyi ve kötü arasında aktif bir seçim yapmaya çağırırken, Zurvanizm’deki kadercilik eğilimi, bu ahlaki sorumluluğu bir parça azaltabilir gibi görünmektedir.
Ancak, Zurvanistler muhtemelen, Zaman’ın kozmik düzeni içinde bile bireysel seçimlerin belirli bir alanı olduğunu savunmuşlardır. Bu felsefi gerilim, Zurvanizmin hem çekiciliğini hem de ortodoks Zoroastrianizm tarafından neden reddedildiğini açıklar.
Zurvanist vs. Mazdean Zoroastrianlık: Ayrılık mı, İçsel Farklılık mı?
Zurvanizm’in, ana akım “Mazdean” (Ahura Mazda-merkezli) Zoroastrianizm ile ilişkisi, uzun süredir tartışma konusudur. Bazı bilginler, Zurvanizm’i Zoroastrianizmin içindeki heteredoks (sapkın) bir eğilim veya ayrı bir mezhep olarak görürken, diğerleri onu Sasanilerin dini düşüncesinde önemli bir felsefi damar olarak kabul eder.
Genel kabul gören görüş, Zurvanizmin, özellikle Sasani döneminde, Zoroastrian din adamları arasında popülerlik kazanmış bir teolojik akım olduğudur. Bu, onu tamamen ayrı bir dinden ziyade, Zoroastrianizmin kendi içindeki felsefi çeşitliliğin bir örneği yapar. Ancak, İslam’ın yükselişinden sonra yazılan ve Zoroastrian inançlarını derleyen Pahlavi metinlerinde (örneğin Denkard), Zurvanistlerin “bid’atçı” veya “sapkın” olarak nitelendirilmesi, bu düşüncenin “doğru” Zoroastrianizmden farklı kabul edildiğini gösterir.
Bu metinler, Zurvanizm’in Ahura Mazda’nın egemenliğini küçümsemesi ve iyilik ile kötülüğün ortak bir kaynaktan geldiği fikri nedeniyle eleştirildiğini ortaya koyar. Zamanla, ortodoks Mazdean yorum galip gelmiş ve Zurvanist düşünceler büyük ölçüde marjinalleşmiştir.
Etkisi ve İzleri: Mithraizm, Maniheizm ve İran Kültüründe Zaman
Zurvanizm’in doğrudan dini bir hareket olarak yok olmasına rağmen, felsefi ve kozmolojik etkisi antik Yakın Doğu ve İran kültüründe derin izler bırakmıştır:
- Mithraizm: Roma İmparatorluğu’nda yayılan Gizem Dinleri’nden biri olan Mithraizm’de, zamanın kişileştirilmiş hali olan “Aion” veya “Leontocephaline” (aslan başlı) figürü önemli bir yer tutar. Bu figürün etrafına sarılmış yılanlar ve zodyak sembolleri, kozmik zamanın ve kaderin sembolleridir. Bu, Zurvanist zaman tanrısı kavramının batıya yayılmış bir yansıması olarak yorumlanabilir.
- Maniheizm: Mistik peygamber Mani tarafından kurulan Maniheizm, dualist bir din olmasına rağmen, Zurvanist etkiler taşır. Mani’nin kozmogonisinde, ilksel Işık ve Karanlık güçlerinin mücadelesi belirli bir “zaman” dilimi içinde gerçekleşir ve bu mücadelenin nihai sonucu, Zaman’ın kendisi tarafından belirlenir. Bazı metinlerde Mani’nin “Zurvan”ı doğrudan bir yaratıcı ilke olarak kabul ettiği görülür.
- İran Kültüründe Zaman: Zurvanizm’in en kalıcı mirası, Fars edebiyatında ve kültüründe “Zaman” (zamân) kavramının derin felsefi anlamıdır. Firdevsi’nin Şehname’sinden Hafız’ın gazellerine kadar pek çok klasik Fars eserinde, Zaman kudretli, kaçınılmaz ve bazen de zulmedici bir güç olarak tasvir edilir. Bu, Zurvanist “zamanın efendisi” imgesinin dinden bağımsız olarak kültürel bilinçaltına yansıdığını gösterir. Zaman, hem yaşamın döngüsünü hem de kaderin kaçınılmazlığını sembolize eden merkezi bir motiftir.
Sonuç olarak, Zurvanizm, Zoroastrianizmin zengin ve karmaşık tarihi içinde, zamanın kozmik bir ilke olarak yüceltildiği, iyilik ve kötülüğün ortak bir kaynaktan türediği benzersiz bir felsefi damardır. Kesin kökenleri ve yaygınlığı hala tartışma konusu olsa da, Zoroastrian düşüncesinin evrimine yaptığı katkı ve antik İran’ın entelektüel derinliğine ışık tutması açısından büyük önem taşır. Zurvanizm, eski İran’ın sadece dini değil, aynı zamanda felsefi ve kozmolojik düşüncesinin de ne kadar zengin olduğunu gösteren büyüleyici bir penceredir.