Şimiltey Hanım
Şimiltey Hanım, Türk ve Altay mitolojisinde önemli bir figürdür. Yeraltı tanrıçası olarak bilinir ve cehennem ile yeraltındaki tüm olağandışı varlıkların hükümdarı olarak kabul edilir. Ayrıca, yer altı âlemiyle ilişkili olan tüm kadın şamanlara önderlik eder.
Ayrıca, Şimiltey Hanım, bereket ve doğurganlık tanrıçası olarak da bilinir. Topraktaki mevsimlerin döngüsünü kontrol eder ve bereketin sağlanması için dua edilmesi gerektiğine inanılır. Bu nedenle, tarım ve hayvancılıkla uğraşan Altay halkı ona büyük bir saygı duyar.
Kadınların toplumdaki gücünü temsil eden Şimiltey Hanım, Altay kültüründe önemli bir yer tutar. O, kadınların kutsal enerjisini temsil eder ve evlilik, doğum ve aile gibi konularda da önemli bir rol oynar. Kadınların gücüne ve annelik rolüne olan saygı, Şimiltey Hanım’a duyulan saygıyla birlikte gelir.
Şimiltey Hanım, aynı zamanda insanların ruhlarını da korur. Ölenlerin ruhlarını cehenneme götürür ve onlara adalet sağlar. Aynı zamanda, yeryüzünde iyi bir hayat sürmüş olanların ruhlarını da cennete götürür.
Altay halkının inanışına göre, Şimiltey Hanım’ın görünüşü, güzel bir kadınınkiyle benzerdir. Ancak, cehennemde yaşadığına inanıldığı için simgelerinde genellikle kırmızı renk kullanılır. Ayrıca, ona dualar etmek için genellikle kâğıt veya kumaşa çizilmiş resmi kullanılır.
Toplumda iyi ve doğru davranışları ödüllendirmesi ve kötülükleri cezalandırması nedeniyle, Şimiltey Hanım, halk arasında saygı ve hürmet gören bir tanrıça olarak görülür. Ona adaklar sunulur ve ona olan inanç, Altay halkının hayatlarında önemli bir yer tutar.
Onun simgesel olarak uzun bakır gagası, güçlü ve belirgin bir özelliktir. Efsanelere göre, istediğinde bulutların arkasına uçabilir, bu da onun gücünün sınırlarını aşma yeteneğini temsil eder. Şimiltey Hanım, Altay mitolojisinde yeraltının sahibi olarak kabul edilir ve ölüp dirilmeler halindeki zaman döngüsünün evrenin düzeniyle ilişkilendirilmesinde önemli bir rol oynar.
Şıngay Han: Kargaşanın Tanrısı
Şıngay Han, Türk ve Altay mitolojisinde kargaşanın tanrısı olarak bilinir. Karışıklık ve kargaşa yaratarak tanınır ve genellikle Erlik Han’ın oğlu olarak kabul edilir. Onun adı, kargaşa ve gürültü anlamlarına gelen kökenlerden gelir.
Şıngay Han, yeryüzünde kaos ve düzensizlik yaratarak, insanların ve diğer varlıkların düzenini bozmakla tanınır. Bu, mitolojideki denge ve düzenin bozulmasıyla ilişkilendirilir ve insanların doğayla olan ilişkilerini etkiler.
Şulbus: Gizemli Cadı
Şulbus, Türk ve Altay mitolojisinde adı geçen bir yaratık veya cadıdır. Ona, farklı şekillerde Şulbıs, Çulmus, Çulbus gibi isimlerle de hitap edilir. Şulbus, yaşlanmayan ve ölmeyen bir varlık olarak tasvir edilir ve gücü genellikle kızıl saçlarında saklanır.
Derin mağaralarda yaşar ve kılıktan kılığa bürünme yeteneğine sahiptir. Ayrıca, bazen Mangus ile ilişkilendirilir ve hatta onun annesi olarak gösterilir. Şulbusların cinsiyeti değişebilir ve hem erkek hem de kadın formları bulunur. Eski Moğolca’da “şeytan” anlamına gelen köklerden türetilen isimlerle bağlantılıdır.
Şulbus, mitolojide gizemli ve güçlü bir figür olarak kabul edilir, çünkü eksiklik ve hastalık gibi kavramları temsil eder ve erkek ve kadın şulbusların birbirleriyle savaşması gibi çelişkili özelliklere sahiptir.
Bu mitolojik figürler, Türk ve Altay kültürlerinin derinliklerinde önemli roller oynar. Şimiltey Hanım, yeraltının önderi olarak kadın şamanlarla ilişkilendirilirken, Şıngay Han, kaos ve kargaşanın sembolü olarak karşımıza çıkar.
Şulbus ise gizemli ve güçlü bir cadı olarak tanımlanır ve mitolojik dünyanın derinliklerinde dolaşır. Bu figürler, insanların doğayla ve evrenle olan ilişkilerini, denge ve düzenin korunmasını ve kaosun etkilerini anlamalarına yardımcı olur. Mitolojik hikayeler, insanların evrenin gizemlerini anlamalarına ve yaşamlarını şekillendiren güçlere dair derin bir anlayış geliştirmelerine katkıda bulunur.