Gürcü mitolojisiMitoloji

Apsatı: Kafkas Mitolojisinin Avcı Tanrısının Efsanevi Yolculuğu

Kafkasya, coğrafi konumu, engebeli arazisi ve kadim tarihinin getirdiği kültürel çeşitlilikle tanınan efsunlu bir bölgedir. Bu topraklarda yaşayan farklı etnik gruplar – Svanlar, Osetler, Karaçay-Malkarlar, Çerkesler ve daha niceleri – kendi özgün inanç sistemlerini, destanlarını ve mitolojik figürlerini yaratmışlardır. Bu zengin panteon içinde öne çıkan, farklı kültürlerde benzer motiflerle karşımıza çıkan ve özellikle avcı topluluklar için hayati bir öneme sahip olan figürlerden biri de Apsatı‘dır.

Apsatı, Kafkas mitolojisinde genellikle yabani hayvanların efendisi, ormanların ve dağların ruhu, avcıların koruyucusu ve patronu olarak kabul edilir. Onun figürü, doğanın gücünü, bereketini ve aynı zamanda tehlikesini temsil eder. Avcılığın, Kafkas halklarının yaşamında yüzyıllarca süregelen merkezi rolü göz önüne alındığında, Apsatı gibi bir figürün neden bu kadar derin bir saygı ve korkuyla anıldığı anlaşılır hale gelir. Bu makale, Apsatı‘nın Kafkas mitolojisindeki yerini, farklı kültürlerdeki yansımalarını, onunla ilişkili inançları ve ritüelleri keşfetmeyi amaçlamaktadır.

Apsatı’nın Mitolojik Kökenleri ve Anlamı

Apsatı‘nın mitolojik kökenleri, tam olarak izini sürmek zor olsa da, Kafkasya’nın derin tarihine ve bölge halklarının doğayla kurduğu güçlü ilişkiye dayanır. Adının etimolojik kökeni hakkında kesin bilgiler olmamakla birlikte, genellikle “orman”, “ağaç” veya “yabani” gibi anlamlarla ilişkilendirilebilecek yerel dillerdeki kelimelerle bağlantılı olabileceği düşünülür. O, sadece avın bol olmasını sağlayan bir tanrı değil, aynı zamanda avın koruyucusudur. Bu ikili rol, doğanın hem veren hem de alan, hem besleyen hem de yok eden döngüsünü yansıtır.

Apsatı, genellikle Kafkas panteonunda önemli bir yere sahiptir, ancak diğer tanrılarla kesin hiyerarşik ilişkisi kültürden kültüre değişebilir. Temel işlevi, doğadaki canlıların dengesini korumak, av hayvanlarının üremesini sağlamak ve avcıların bu dengenin bir parçası olarak hareket etmesini denetlemektir. Avcılar ondan izin almadan avlanamaz, bol av için ona dua eder ve avladıkları hayvanların ruhlarına saygı göstermeleri gerektiğine inanırlar. Apsatı‘nın gazabı, doğanın yasalarına uymayan, açgözlü veya saygısız avcılar için yıkıcı olabilir; bu nedenle ondan korkulur ve saygı duyulur.

Svan Halkında Rolü ve İnançları

Apsatı: Kafkas Mitolojisinin Avcı Tanrısının Efsanevi Yolculuğu
Apsatı: Kafkas Mitolojisinin Avcı Tanrısının Efsanevi Yolculuğu

Gürcistan’ın kuzeybatısında, Büyük Kafkaslar’ın eteklerinde yaşayan Svanlar, kadim geleneklerini büyük ölçüde korumuş bir halktır. Svan mitolojisinde, avcıların ve yaban hayatının en önemli koruyucu ruhlarından biridir. Svanların zorlu coğrafyalarında hayatta kalmak için avcılığa büyük ölçüde bağımlı olmaları, Apsatı‘nın Svan kültüründeki merkezi rolünü pekiştirmiştir.

Svan avcıları, ava çıkmadan önce mutlaka Apsatı‘ya yalvarır, ondan izin ister ve avın bereketli olması için dua ederlerdi. Başarılı bir av sonrasında ise şükranlarını sunar, bazen avın bir kısmını (örneğin boynuzları) ona adanmış özel yerlere bırakırlardı. Apsatı‘nın ormanlarda dolaştığına, hayvan sürülerine çobanlık yaptığına ve avcıların eylemlerini gözlemlediğine inanılırdı. Eğer bir avcı gereksiz yere, açgözlülükle veya doğaya saygısızlık ederek avlanırsa ya da av hayvanlarına acı çektirirse, onu cezalandıracağına, hatta onu ormanda kaybettireceğine veya tehlikeli hayvanların saldırısına uğramasına neden olacağına inanılırdı. Svan inançlarında Apsatı, doğanın ahlakını temsil eder ve avcıların bu ahlaka uyması beklenir.

Oset Mitolojisinde Æfsatī ve Avcıların Ritüelleri

Oset Nart Destanları
Oset Nart Destanları

Kafkasya’nın bir diğer önemli halkı olan Osetlerde, Apsatı figürü Æfsatī (Афсати) adıyla bilinir ve Nart destanları gibi zengin sözlü geleneklerinde önemli bir yere sahiptir. Nart sagalarında Æfsatī, genellikle gökyüzünde yaşayan ve yeryüzündeki tüm toynaklı hayvanların (geyikler, yaban keçileri vb.) sahibi ve koruyucusu olarak tasvir edilir. Onun sürülerinin gökyüzündeki çayırlarda otladığı ve gerektiğinde avlanmaları için yeryüzüne gönderildiği söylenir.

Oset avcıları için Æfsatī, avın başarısını belirleyen en yüce güçtür. Ava çıkmadan önce, genellikle evlerinin yakınındaki veya ormandaki kutsal koruluklarda Æfsatī‘ye adaklar sunar ve dualar ederlerdi. Bu dualarda Æfsatī‘nin gözlerinden veya sürülerinden bir hayvan lütfetmesi istenir, avın kazasız belasız geçmesi dilenir ve avcının cesareti için kutsama dilenirdi. Avın başarılı olması durumunda, avcılar Æfsatī‘ye şükranlarını sunar, bazen av hayvanının ciğerini veya bir başka parçasını ona kurban ederlerdi. En önemli ritüellerden biri, avladıkları hayvanın ruhuna saygı göstermek ve onu rahatlatmaktı; çünkü hayvanın ruhunun Æfsatī‘ye geri döneceğine ve avcının eylemlerini ona bildireceğine inanılırdı. Æfsatī‘ye saygısızlık eden avcılar da tıpkı Svan inançlarında olduğu gibi cezalandırılırdı; bu ceza ya başarısızlık, ya kaza ya da ormanda kaybolmak şeklinde olabilirdi.

Fiziksel Tasvirleri ve Sembolizmi

Apsatı‘nın fiziksel tasvirleri, yazılı kaynakların azlığı ve daha çok sözlü geleneklere dayanması nedeniyle net değildir ve kültürden kültüre farklılık gösterebilir. Genellikle yaşlı, bilge ve güçlü bir adam olarak hayal edilir. Bazen uzun sakallı, heybetli, dağların veya ormanın bir parçası gibi görünen bir figür olarak tasvir edilir. Onunla ilişkilendirilen semboller genellikle yaban hayatı ile ilgilidir:

  • Hayvanlar: Özellikle geyikler, yaban keçileri, dağ koyunları ve diğer toynaklı hayvanlar onun sürüsünün bir parçası veya koruması altındadır. Bu hayvanlar bereketi, doğanın sunduğu nimeti ve aynı zamanda Apsatı‘nın gücünü temsil eder.
  • Silahlar: Yay ve ok veya mızrak gibi ilkel av silahlarıyla tasvir edilebilir. Bu, onun avcılığın patronu kimliğini pekiştirir. Ancak bu silahlar aynı zamanda onun gazabını veya tehlikeli av hayvanlarını kontrol etme yeteneğini de sembolize edebilir.
  • Mekanlar: Yüksek dağ zirveleri, derin ormanlar ve ulaşılması zor kayalık alanlar onun meskeni olarak görülür. Bu, onun doğanın vahşi, el değmemiş ve tehlikeli yönleriyle olan bağını vurgular.

Apsatı‘nın sembolizmi, sadece avın bereketini değil, aynı zamanda doğanın kırılgan dengesini ve insanoğlunun bu denge içindeki yerini de yansıtır. O, doğaya hükmetmeye çalışan insana karşı doğanın hem gücünü hem de ahlakını temsil eder.

Karaçay-Malkar Kültüründe Apsatı ve Totur İlişkisi

Kuzey Kafkasya’da yaşayan Türk halklarından Karaçay ve Malkarlarda da Apsatı (Karaçayca/Malkarca: Apsatı) mitolojik panteonun önemli bir üyesidir. Karaçay-Malkar inançlarında, yabani hayvanların ve avcıların koruyucusudur. Ancak bu kültürde rolü, başka bir güçlü figür olan Totur ile olan ilişkisiyle daha da karmaşıklaşır.

Totur, Karaçay-Malkar mitolojisinde genellikle kurtların efendisi veya bir tür orman/av tanrısı olarak geçer. Bazı anlatılarda Apsatı ve Totur kardeş veya yakın ilişkili figürler olarak tasvir edilir. Aralarındaki ilişki bazen işbirliği, bazen ise bir tür görev paylaşımı veya rekabet biçimindedir. Örneğin, Apsatı toynaklı hayvanların (geyik, yaban keçisi vb.) sürülerinin efendisi iken, Totur etobur yırtıcıların, özellikle kurtların efendisi olabilir. Bu, avcılar için karmaşık bir dengeyi beraberinde getirir: Apsatı‘dan av bereketi dilerken, Totur‘dan da av sırasında kurtlar gibi tehlikeli hayvanlardan korunma veya onlarla başa çıkma gücü talep etmek gerekebilir. Bu ikili ilişki, Karaçay-Malkar avcılarının dünyasında doğanın farklı ve potansiyel olarak çelişkili güçlerini tanıma ihtiyacını yansıtır. Apsatı, avın kaynağını temsil ederken, Totur avcıyı bekleyen tehlikelerin veya doğanın yırtıcı yanının bir simgesi olabilir.

Hristiyanlıkla Etkileşimi ve Aziz Eustathios Bağlantısı

St George and the Dragon Verona ms 1853 26r
Apsatı: Kafkas Mitolojisinin Avcı Tanrısının Efsanevi Yolculuğu 13

Kafkasya’nın yüzyıllar boyunca farklı dinlerin (Hristiyanlık, İslam) etkileşim alanı olması, yerel mitolojinin de bu dinlerle temas etmesine yol açmıştır. Apsatı figürü, özellikle Hristiyanlığın yaygınlaştığı bölgelerde, Hristiyan azizleriyle özdeşleştirilme veya onların kültleriyle harmanlanma eğilimi göstermiştir. Bu türden en bilinen örnek, Apsatı ile Aziz Eustathios (Avcı Eustathios) arasındaki bağlantıdır.

Aziz Eustathios, Hristiyan geleneğinde bir rivayete göre ava çıktığı sırada arasında haç bulunan bir geyik görerek Tanrı’ya iman eden ve şehit edilen bir Roma generaliydi. Bu efsanesi nedeniyle Aziz Eustathios, bazı Hristiyan geleneklerinde avcıların ve doğanın koruyucusu olarak kabul edilir. Kafkasya’da, özellikle Gürcistan gibi geleneksel olarak Hristiyan topluluklarda, yerel avcı tanrısı Apsatı‘nın özellikleri ve ona yönelik inançlar, Aziz Eustathios‘un kültüyle şaşırtıcı bir şekilde birleşmiştir.

Bu senkretizm sonucunda, Svanlar gibi gruplarda Apsatı‘ya atfedilen bazı özellikler veya onun yerine Aziz Eustathios‘a adaklar sunulmaya başlanmıştır. İnanışlar, avın bereketini sağlayan güç olarak modern zamanlarda Aziz Eustathios‘u işaret etse de, bu inancın alt metninde kadim Apsatı‘nın mirası yatmaktadır. Bu durum, yerel inançların yeni gelen dinlerle nasıl etkileşime girerek dönüştüğünü ve aynı zamanda sürekliliğini koruduğunu gösteren ilgi çekici bir örnektir. Apsatı‘nın avcıların koruyucusu rolü, Hristiyanlığın kabulünden sonra Aziz Eustathios‘a aktarılmış veya bu iki figürün işlevleri birbiriyle örtüşmüştür.

Afsati’nin duası


“Ey Æfsati, sen mübarek olasın!”

Ben bir fakirim, Allah’ın yarattığı bir adamım,

sana geldim ve yalvarıyorum.

Lütfen

bana tek bir sakat tavuk veya domuz vermeyin.

Lütfen yukarıdan bana bak

ve bana hayvanlarından birini ver.

Adağım kabul olsun,

Bana merhamet et.

Sana sevinçle dönmeyi

bana nasip eyle .

Sonuç

Apsatı, Kafkasya’nın zengin ve çeşitli mitolojik dünyasında yabani hayatın ve avcıların kudretli hamisi olarak öne çıkan çok yönlü bir figürdür. Svanlardan Osetlere, Karaçay-Malkarlardan diğer Kafkas halklarına kadar geniş bir coğrafyada farklı isimler ve detaylarla anılsa da, temel kimliği – doğanın efendisi ve avın koruyucusu – ortaktır. Onun hikayesi, Kafkas halklarının doğayla kurduğu derin ve karmaşık ilişkiyi, ondan nasıl beslendiklerini ve aynı zamanda ona nasıl saygı duyduklarını ve korktuklarını yansıtır.

Geçmişten günümüze uzanan bu efsanevi yolculuğunda Apsatı‘nın figürü, hem geleneksel avcılık ritüellerini şekillendirmiş hem de Hristiyanlık gibi dış etkilerle harmanlanarak dönüşüm geçirmiştir. Ancak onun temel sembolizmi – doğanın gücü, bereketin kaynağı, avcıların ahlaki pusulası – Kafkasya’nın dağlarında ve ormanlarında yaşamaya devam etmektedir. Apsatı, sadece bir mitolojik figür değil, aynı zamanda Kafkas halklarının doğa bilgeliğinin ve kadim inançlarının yaşayan bir mirasıdır.

Daha Fazla Göster

Mitolog

Mitolog; mitoloji hayatın bir parçasıdır, eskiyi daha iyi anlayabilmek için mitolojiyide incelemek gerekir. Mitoloji hayatımızın bir parçasıdır....

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu