
Antik Roma panteonu, günlük yaşam ve doğanın çeşitli temsili olan sayısız tanrı ve varlıklarıyla doluydu. Bu figürler arasında, genellikle büyük tanrıların gölgesinde kalan ancak Roma toplumunun anlaşması ve kültürel yapısında önemli bir rol oynayan daha az bilinen tanrılar da vardı. Mellona, bu unutulmuş yaşamlardan biridir.
Roma’nın kendi sofralarına tatlılık ve bereket getiren arılar ve balcılıkla ulaşılabilir bir yerdeydi. Beklenen bir şekilde, bazı kaynaklara sahip bu mütevazı gizemliyi, bal tedarikini teşvik ederek söylenen Aziz Augustine gibi önemli bir dini figürü bile depolayanlar. Bu makale, Mellona’nın bağlantısını keser ve Aziz Augustine ile olası bağlantıyı daha inceleyecektir.
Mellona Kimdi?

Mellona , Roma dininde özel olarak arılar ve balcılığa adanmış bir gizemdi. Adı, Latince bal anlamındaki “mel” veya “mellis” kelimesinden türetilmiştir. Bu etimoloji, geleceğin temel işleyişini açıkça ortaya koyar: balın üretimi, korunması ve bolluğu ile ilgilenmek. Roma tarımında balın öneminin göz önüne çıkması, Mellona’nın rolü sanıldığından daha merkezi bir yere sahip olabilir. Sadece tatlandırıcı olarak değil, aynı zamanda tıbbi bakımlar için ve dini ritüellerde de değerli bir maddeydi.
Antik yazarlar, Mellona hakkında doğrudan çok fazla ayrıntı sunmasalar da, onun varlığına ve önemine ilişkin ipuçlarının bulunması mümkündür. Önemli bir antik yazardır Arnobius. Arnobius, “Uluslara Karşı” adlı eserinde, Mellona’yı şu sözlerle biliyordu:
“Arılar konusunda önemli ve güçlü bir küresel, balın tatlılığını koruyup gözeten.”
Bu alıntı, Mellona’nın sadece arılarla ilgilenmediğini, aynı zamanda “güçlü” ve “önemli” olarak kabul edilen bir siyasi olduğunu açıkça belirtiyor. Balın tatlılığının korunması ve gözetilmesi, Mellona’nın sadece arıların refahından değil, aynı zamanda balın kalitesinden ve dolayısıyla insanların faydalanmasından da sorumlu olduğunu gösterir. Bu, Mellona’nın Roma toplumundaki rolünü, basit bir koruyucusundan daha fazlası olduğunu ima eder. O, bereket, sağlık ve hatta belki de refaha kavuşabilen bir şekil olarak da görülebilir.
Mellona’nın önemine dair bir başka gösterge ise, 19. yüzyıl Alman klasik filologu Wilhelm Heinrich Roscher’in referansıdır. Roscher, Mellona’yı “indigitamenta”ya dahil eder. “Indigitamenta”, Roma’dakilerin ritüel uygulamaları hangi tanrıların doğru şekilde çağrılacağını bilmelerini sağlamak amacıyla derlenmiş tanrı listeleridir.
Bu listelerde yer almak, bir tanrının Roma dini eyleminin resmi olarak tanındığını ve özel ritüel ve ibadetlere konu olduğunu göstermektedir. Mellona’nın indigitamentaya dahil edilmesi, onun sadece yerel veya özel bir güçlü olmadığını, aynı zamanda daha geniş Roma dini pratiğinin bir parçası olarak kabul edildiğini ortaya koyduğunu gösteriyor.

Mellona , Roma panteonunda tarım ve doğa ile ulaşılabilir diğer ürünlerle birlikte anılabilir. Örneğin, meyvecilik ve bahçelerle ilişkili Pomona ve sığırların koruyucusu olarak bilinen Bubona gibi görünürlerle benzerlikler taşınır. Bu belirtilerin biri, Roma tarım ekonomisinin ve geçim kaynaklarının farklı bir yönünü temsil ediyor.
Pomona elmalarının bolluğunu sağlarken, Bubona sığırların yeterliliği ve üremesini güvence altına alıyordu. Mellona ise, balın hayatiyetini ve bolluğunu koruyarak bu yönetim bereket zincirine önemli bir katkı sağlıyordu. Dolayısıyla Mellona sadece arıcılar için değil, aynı zamanda geniş Roma türleri için de önemli bir potansiyeldi. Bal, sadece gıda olarak değil, aynı zamanda tıbbi ve dini kullanımları nedeniyle de değer verilen bir üründü.
Aziz Augustine

Mellona’nın hikayesi, şaşırtıcı bir şekilde, Aziz Augustine ile kesişiyor gibi görünüyor. Aziz Augustine, Hıristiyanlığın en etkili yapıcılarından biri ve Batı felsefesinin önemli figürlerinden biridir. 4. ve 5. yüzyıllarda yaşamış olan Augustine, Hıristiyan teolojisine ve kimyaya derin katkılarda bulunmuştu, “İtiraflar” ve “Tanrı Şehri” gibi üretimlerle devam etmektedir.
İddiaya göre, Aziz Augustine’in bal tedarikini teşvik ettiği söyleniyor. Bu bağlantı, Augustine’in yaşadığı dönemde Roma kültürünün ve inançlarının hala etkili olduğu gerçeğiyle daha da ilginç hale geliyor. Roma İmparatorluğu’nun Hıristiyanlığa geçiş süreci, antik tanrıların ve varoluşların tamamen unutulması uzun zaman almıştı. Halk inançları ve gelenekleri, Hıristiyanlık ile iç geçmiş ve eski tanrıların izi, yeni dini birlikteliklerin varlığını sürdürmüştü.
Augustine’in Mellona ile doğrudan bir bağlantısı olmasa da, balın genişlemesi ve dolayısıyla arıcılığın değerinin özellikleriş olması muhtemeldi. Antik dünyada bal, sadece tatlandırıcı olarak değil, aynı zamanda enerji kaynağı ve sağlık uygulamaları için hayati bir maddeydi. Augustine’in yaşadığı Kuzey Afrika da dahil olmak üzere Akdeniz bölgesinde, dünya üretimi ve tüketimi uzun süredir devam eden bir gelenekti.
Hıristiyanlıkta balın sembolik bir önemi de vardır. Kutsal Kitap’ta “süt ve bal akan ülkesi” ifadesi sık sık geçer ve bal, bereket, bolluk ve cennetin sembolü olarak kabul edilir. Augustine’in kendi yazılarında doğrudan Mellona’dan bahsetmesi beklenmese de, balın bu sembolik ve pratik bilgileri biliyor olması ve dolayısıyla bal tedarikini dolaylı olarak teşvik etmiş olması mantıklıdır. Belki de, Augustine’in bal tedarikini teşvik etmesi, sadece pratik harcamalar değil, aynı zamanda bu bolluk ve bereketin sembolüne saygıyı göstermek amacıyla da olmuş olabilir.
Ancak Augustine’in Mellona’ya doğrudan ibadet etmiş veya onu tanımış olduğu fikri spekülatiftir. Augustine, Hıristiyan bir teolog olarak, varlığını sürdürdüğü Roma dinini kesinlikle reddetmiş olmalıdır. Ancak, Roma toplumunun bir parçası olarak, Mellona gibi yerel halkın varlığının farkında olması ve onların kültürel artış anlaması olasıdır. Belki de Augustine’in bal tedarikini desteklemesi, daha genel bir yönetim bereketi ve refahı teşvik etme isteğinin bir parçasıydı ve bu mantıksal, Mellona’nın koruduğu bal da önemli bir yere saklandı.

Sonuç olarak, Mellona’nın Aziz Augustine tarafından doğrudan desteklendiği yönündeki iddia, daha çok dolaylı bir ilişki veya sembolik bir bağlantı olarak yorumlanmalıydı. Augustine’in balın tanıtım tanıtımları ve tedarikini teşvik etmesi, Roma dünyasında hem pratik hem de sembolik olarak yaygın bir şekilde kabul görmesiyle açıklanabilir. Belki de Augustine, Mellona’ya adanmış ritüelleri ve inançları reddetse de, Mellona’nın temsil ettiği arıcılık ve bal bolluğunun değerini dolaylı olarak onaylamış olabilir.
Mellona , antik Roma dininin ve yönetiminin farklı bir örneğini sunmaktadır. Küçük bir çağdaş olmasına rağmen, Roma toplumunda balın değeri ve arıların önemi sayesinde önemli bir yere sahip olmuştur. Aziz Augustine ile olası bağlantı, antik Roma inançlarının ve pratiklerinin, Hıristiyanlık tarihlerine geçişte bile nasıl sürdürüldüğünü ve hatta yeni dini düşünürler tarafından dolaylı olarak nasıl kabullenmenin gösterilmesi açısından önemlidir.
“Arılar konusunda önemli ve güçlü bir küresel, balın tatlılığını koruyup gözeten.” – Arnobius
Mellona’yı hatırlamak, sadece unutulmuş bir Roma devletini yeniden ayırmak değil, aynı zamanda antik dünyanın yönetim değerlerine ve doğayla olan derin bağlantıya da ışık tutmaktır. Mellona aracılığıyla, arıların ve balın antik çağlardan beri insanlık için ne kadar değerli olduğu ve bu değerin, dini ve kültürel inançlarımızı bile nasıl şekillendirdiğini daha iyi anlayabiliriz.