Basaman Han – Türk ve Altay mitolojisinde Deniz Tanrısı. Denizlerden sorumludur. Korkusuz bir alp olarak nitelenir. Elinde üç çatallı kargısı vardır. Yanında taşıdığı dokuz kollu tuğu yırtıcı hayvan kuyruklarından oluşturulmuştur.
(Bas) kökünden türemiştir. Baskın yapan, ezen, kazanan demektir. Çokluk ve fazlalık bildiren basa kelimesi ile aynı kökten türemiştir. Yaymak anlamı da var. Moğolca, Türkçe ve Tunguzcada at sürmek anlamını içeren Basa sözcük köküyle bağlantılı görünmektedir. Basa/Masa/Paza/Pasa sözcüğü Türkçede, Mas/Ması sözcüğü ise Moğolca ve Tunguzcada fazlalık, çokluk, enginlik, yaygınlık ifâde eder.
Ev Tanrısı Baran Han
Baran Han – Türk ve Altay mitolojilerinde Ev Tanrısı. Evleri koruyan ruhtur. Çok güçlü olarak betimlenir. Türklerde ev kavramı çadır ve otağları da içerdiği için içerisinde barınılan her mekân ev olarak algılanabilir. Bu bağlamda barınak tanrısı demek daha doğru olacaktır. Baran Batır olarak da tanınır.
(Bar) kökünden türemiştir. Barınmak kökünden türemiş bir sözcüktür. Barımak ise güçlenmek anlamına gelir. Ayrıca bahçe ve ekilen yer anlamı da vardır. Barun Moğolca sağ el anlamına gelir
Kötü Rüyacı Basırga
Basırga – Türk halk inancında kâbus. Geceleyin görülen kötü rüyâ. Basırgamak (Basırganmak, Basarganmak, Pasırgamak, Pasargamak) fiilleriyle de ifâde edilir. Bu takdirde “Kâbus Görmek” manasına gelir. Büyük sıkıntı ve korku duymak. Kötü ruhların neden olduğuna inanılır. Kâbus ruhu ile bağlantılıdır. Ayrıca Karabasan kavramını da akla getirir. Pasar (Pazar) adlı kötü ruhla ilgili görünmektedir.
Bir Anadolu Türküsünde geçen “Pazarı Pazarladım, Anamı Azarladım” şeklindeki ifâde bu kavramın olumsuz içeriklere sâhip olduğunu göstermektedir. Kâbuslar tüm dünya kültürlerinde halk inanışlarının önemli bir parçasını oluştururlar.
Basırgamak
Basırgamak (Basırganmak, Pasarganmak, Pasargamak) – Kötü rüya, kâbus görmek. Büyük sıkıntı ve korku duymak. Kötü ruhların neden olduğuna inanılır. Kabûs ruhunun neden olduğu düşünülür.
Kabus Cini Bastı
Bastı – Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde kâbus cini. Bastırık (Bastırığ, Bastırı) da denilir. İnsanların kâbus görmesi, halsizleşmesi, korkuyla uyanması, sonrasında nefesinin kesilmesi bu kötücül ruh ile bağlantılı görülür. Anadolu Türkçesinde “Bastırık” doğrudan doğruya kâbus demektir. Aynı zamanda hapishane veya hücre anlamlarına da gelir. Değişik şekillere girebilir. Kedi kılığına bürünmeyi çok sever.1 Kazakçada kâbus “Bastırılu” demektir. Bastıyla ilgili aşağıdaki varlık adları dikkate değerdir.
- Albastı: “Aleybanı, Alyabani.” Uzun boylu, beyaz tenli ve çıplak olarak tasvir edilen şeytâni dişi varlık. Albıs ile özdeştir.
- Kulbastı: “Kuleybanı, Gulyabani.” Gündüzleri mezarda uyuyup geceleri kalktığına inanılır. Tüylü, çok büyük ve pis kokulu olarak betimlenir.
- Karabastı: Kâbus, kötü rüyâ. Kâbus cini olarak da bilinir. Geceleri insaların göğüslerine çökerek soluklarını keser.
- Sarıbastı: Sara hastalığı. Sarı giysili bir kadın şeklindedir.