Jowangsin: Kore Mitolojisinde Ocak Tanrıçasının Efsanesi ve Ev Ritüelleri

Ev, sadece bir barınak değil, aynı zamanda bir ailenin yaşamının merkezi, mutluluğunun ve refahının yuvasıdır. Geleneksel Kore inanç sisteminde, evin her köşesinin, her önemli alanının kendine özgü bir koruyucu tanrısı veya ruhu olduğuna inanılır. Bu geniş panteonun belki de en sıcak, en davetkar ve en yaşamsal figürlerinden biri, mutfağın ve ocağın tanrıçası Jowangsin‘dir. O, ailenin beslenmesini, sıcaklığını ve dolayısıyla genel refahını sağlayan kutsal alanın bekçisidir.
Jowangsin, nesiller boyunca Kore hanelerinin kalbinde yer almış, günlük ritüellerle onurlandırılmış ve mitolojik anlatılara konu olmuş güçlü bir varlıktır. Bu makalede, Jowangsin’in kökenlerinden, Kore ev tanrıları panteonundaki yerinden, ona adanan ritüellerden, ilişkili tabulardan ve mitolojik anlatılardaki rolünden bahsedeceğiz.
Jowangsin’in Kökenleri: Üç Krallık Dönemi ve Samhan Konfederasyonu’ndaki İlk İnanışlar

Jowangsin’e olan inancın kökenleri, Kore Yarımadası’nın en eski yerleşimlerine kadar uzanır. Arkeolojik bulgular ve tarihi kayıtlar, insanların yaşam alanlarının merkezi olan ocağa veya ateşe karşı duydukları saygının, henüz karmaşık tanrı figürlerinin oluşmadığı dönemlerde bile var olduğunu göstermektedir. Ateş, ısınma, yemek pişirme ve korunma gibi temel ihtiyaçları karşıladığı için kutsal kabul edilmiş, etrafında toplanılan bir merkez olmuştur.
Samhan Konfederasyonu (MÖ 1. yüzyıl – MS 3. yüzyıl) ve onu takip eden Üç Krallık Dönemi (Goguryeo, Baekje, Silla, MS 4. yüzyıl – MS 7. yüzyıl) boyunca, bu ilkel ateş ve ocak kültleri daha belirgin tanrı figürleriyle ilişkilendirilmeye başlanmıştır. Çin’den gelen ve özellikle Taoizm’in etkisiyle harmanlanan inanç sistemleri, Kore’nin yerel şamanizmiyle (Muism) etkileşime girerek Jowangsin gibi spesifik ev tanrılarının şekillenmesine yardımcı olmuştur.
Çin mitolojisindeki “Zaoshen” (Ocak Tanrısı) figürüyle benzerlikler taşısa da, Jowangsin Kore’nin kendine özgü kültürel ve şamanistik unsurlarıyla zenginleşmiş, cinsiyeti (genellikle dişi olarak kabul edilir) ve görev tanımıyla farklılaşmıştır. Bu dönemlerde ocak, sadece yemek yapılan fiziksel bir alan değil, aynı zamanda atalarla iletişimin sağlandığı, aile ruhlarının korunduğu ve evin kaderinin belirlendiği manevi bir merkez olarak görülüyordu. Jowangsin, bu merkezin koruyucusu olarak ortaya çıkmıştır.
Kore Ev Tanrıları Panteonundaki Yeri

Geleneksel Kore inanç sisteminin önemli bir parçası olan Gashin (가신, 家神) veya Ev Tanrıları, evin farklı alanlarından sorumlu olan bir dizi tanrı veya ruhtan oluşur. Bu panteonda Jowangsin, belki de en çok saygı duyulan ve en yakın hissedilen figürlerden biridir. Çünkü mutfak, evin günlük yaşamının merkezi ve ailenin beslenme kaynağıdır.
Gashin panteonundaki diğer önemli tanrılardan bazıları şunlardır:
- Seongju (성주, 成主): Evin efendisi/temel tanrısı, evin genel refahından ve yapısından sorumludur.
- Teoju (터주): Evin bulunduğu toprağın tanrısı, arazinin istikrarını ve bereketi sağlar.
- Munsin (문신, 門神): Kapı tanrıları, evi kötü ruhlardan ve olumsuz enerjilerden korur.
- Cheuksin (측신, 廁神): Tuvalet tanrıçası.
- Samshin (삼신, 三神): Doğum tanrıçaları, gebelik, doğum ve çocukların sağlığından sorumludur.
Bu panteon içinde Jowangsin, ailenin sağlığı, uzun ömrü ve özellikle maddi refahı üzerinde doğrudan etkiye sahip olduğuna inanılan birincil tanrılardan biridir. Ocağın ateşi sönmediği sürece evin canlı kalacağı, ailenin aç kalmayacağı düşünülür. Bu nedenle Jowangsin’in iyi muamele görmesi, onunla iyi ilişkiler kurulması, tüm evin kaderini olumlu yönde etkileyeceğine inanılan kritik bir adımdır. Aile üyelerinin yaşam süresinin bir kaydını tuttuğu ve hatta bazen ölüler alemine bilgi sağladığına dair inanışlar da mevcuttur.
Günlük Ritüeller: Su Kasesi, Tteok Sunumları ve Mutfağın Manevi Temizliği

Jowangsin’e olan saygı, karmaşık törenlerden ziyade günlük yaşamın içine entegre edilmiş basit ama derin anlamlı ritüellerle ifade edilirdi. Bu ritüeller, tanrıçanın sürekli olarak onurlandırılmasını ve ailenin şükranını göstermesini sağlardı.
En yaygın ve ikonik Jowangsin ritüeli, her sabah ocağın veya sobanın yakınına temiz bir kase taze su (정화수, jeonghwasu) yerleştirmektir. Bu su kasesi, Jowangsin ile iletişim kurmak için bir aracı olarak görülür. Ev halkından biri (genellikle evin hanımı), bu kaseyi yerleştirirken veya değiştirirken içinden dileklerde bulunur, ailenin sağlığı, huzuru ve refahı için dua ederdi. Taze su, saflığı ve yaşamı temsil eder, bu yüzden her gün yenilenmesi önemlidir. Bu basit eylem, tanrıçaya adanmışlığın ve ona duyulan güvenin sürekli bir göstergesidir.
Özel günler, bayramlar (Seollal, Chuseok gibi) veya ailede önemli bir olay (evlilik, doğum, ölüm) ve şamanistik ayinler (gut) sırasında onun için özel yiyecek sunumları da yapılırdı. Özellikle buharda pişirilmiş pirinç keki (tteok), meyveler ve geleneksel Kore yemekleri sunulurdu. Bu sunumlar, tanrıçaya olan saygının ve minnetin daha büyük bir ifadesidir.
Bu ritüellerin yanı sıra, mutfağın fiziksel temizliğine ve düzenine büyük önem verilirdi. Kirli veya ihmal edilmiş bir mutfak, Jowangsin’e karşı bir saygısızlık olarak görülür ve tanrıçanın gücenmesine yol açarak eve şanssızlık getirebileceğine inanılırdı. Mutfağı temiz ve düzenli tutmak, sadece hijyenik bir pratik değil, aynı zamanda Jowangsin’in lütfunu ve korumasını sağlamak için yapılan manevi bir eylemdi. Mutfağın manevi temizliği, kötü sözlerden kaçınmak ve kavga etmemek gibi davranışsal kuralları da içeriyordu.
Beş Tabu Kuralı: Jowangsin’in Evdeki Davranış Kuralları ve Sonuçları

Jowangsin’in lütfunu sürdürmek ve öfkesinden kaçınmak için ev halkının uyması gereken belirli tabu kuralları vardı. Geleneksel inanışa göre bu kuralların ihlali, gücenmesine yol açarak aileye hastalık, yoksulluk veya genel şanssızlık getirebilirdi. “Beş Tabu Kuralı” olarak bilinen veya bu sayı etrafında şekillenen yaygın yasaklar şunlardı:
- Mutfakta Olumsuz Konuşmak veya Tartışmak: Mutfak kutsal bir alan olduğu için, burada kavga etmek, küfür etmek veya kötü sözler söylemek Jowangsin’i rahatsız ederdi. Mutfağın enerjisinin olumlu tutulması gerektiğine inanılırdı.
- Mutfakta Gereksiz Atık Bırakmak veya Kirletmek: Daha önce bahsedildiği gibi, kirli bir mutfak tanrıçaya saygısızlıktır. Özellikle atıkların ve çöplerin ihmal edilmesi veya mutfağın içine atılması tabuydu.
- Ocağın Üzerinden Atlamak veya Basmak: Ocak veya soba, bizzat Jowangsin’in mekânı veya kendisi olarak görüldüğü için, üzerine basmak veya üzerinden atlamak son derece saygısız bir hareketti.
- Yabancıların Ocağa Yaklaşmasına veya Müdahale Etmesine İzin Vermek: Ocak ve mutfak, ailenin en mahrem ve kutsal alanlarından biriydi. Yabancıların (özellikle kötü niyetli olabileceğinden şüphelenilen kişilerin) ocağa veya Jowangsin’e adanmışsunumlara yaklaşması sakıncalı görülürdü.
- Sabahları Mutfakta Ateş Yakmadan Diğer İşlere Başlamak: Günün başlangıcında, Jowangsin’i uyandırmak ve güne başlamak için önce mutfakta ateş yakılması veya en azından su kasesi ritualinin yapılması gerekirdi. Ocak soğuk ve ilgisiz bırakılmamalıydı.
Bu tabu kurallarına uymak, Jowangsin’in evi korumaya devam etmesini sağlayan önemli bir pratikti. İnanışa göre, bu kurallara uyan aileler bolluk, sağlık ve huzur bulurken, uymayanlar gazabına uğrayabilirdi.
Seongjugut, Jangja Puli ve Chasa Bonpuli Örnekleri
Jowangsin, sadece günlük ritüellerde değil, aynı zamanda Kore’nin zengin şamanistik anlatılarında (gut) da yer alan bir figürdür. Bu anlatılar, tanrıların kökenlerini, görevlerini ve insanlarla etkileşimlerini detaylandırır.
- Seongjugut (성주굿): Evin ana tanrısı Seongju’ya (Evin Efendisi) adanan bu büyük ayin, evin temelini atma veya yeni bir eve taşınma gibi önemli olaylarda gerçekleştirilir. Seongjugut sırasında, evin genel refahı ve korunması için tüm Gashin panteonuna hitap edilir. Jowangsin de bu ayinlerde anılan, onurlandırılan ve lütfu istenen önemli Gashin’lerden biridir. Mutfaktaki rolü vurgulanır ve evin beslenmesi ve sıcaklığı için ona şükran sunulur.
- Jangja Puli (장자풀이): Kelime anlamıyla “Zengin Adamın Hikayesi” olan bu anlatı, genellikle zengin ama cimri ve kibirli bir adamın Gashin’leri (veya bazen sadece Seongju’yu) ihmal etmesi veya kötü muamele etmesi sonucunda servetini kaybetmesini konu alır. Hikaye, Gashin’lerin, dolayısıyla Jowangsin‘in de evin kaderi üzerindeki etkisini ve onlara duyulması gereken saygıyı vurgular. Zengin adamın düşüşü, ev tanrılarına karşı gösterilen saygısızlığın doğrudan bir sonucu olarak sunulur.
- Chasa Bonpuli (차사본풀이): Bu anlatı daha çok ölüler diyarının elçisi Gangnim Doryeong ve onun görevleri üzerine odaklanır. Ancak bazı Gashin anlatıları veya bunlarla ilişkili törenler sırasında, Jowangsin’in ailenin yaşam süresini kaydetme rolü veya ölmeden önce kişinin Jowangsin’e veda etmesi gibi temalara değinilebilir. Yine de Jowangsin, bu anlatıda merkezi bir figür olmaktan çok, evle ve yaşam süresi kayıtları gibi konularla bağlantılı olarak anılan bir varlıktır.
Bu anlatılar, Jowangsin’in sadece mutfağın bekçisi olmadığını, aynı zamanda ailenin kaderi, sağlığı ve refahı üzerinde mitolojik düzeyde de etkili olduğuna dair inancı pekiştirir.
Jowangsin ve Cheuksin Arasındaki Mitolojik Çatışma: Mutfak ve Tuvalet Tanrıçalarının İlişkisi

Kore Gashin panteonunun en ilginç ve dinamik ilişkilerinden biri, Jowangsin (mutfak tanrıçası) ile Cheuksin (측신, tuvalet tanrıçası) arasındaki ezeli rekabettir. Genellikle dişi olarak tasvir edilen Cheuksin, evin en “kirli” ve potansiyel olarak tehlikeli alanı olan tuvaletten sorumludur.
Efsaneye göre, Jowangsin ve Cheuksin’in düşmanlığı, bu hayattan önceki yaşamlarına dayanır. Bir hikayede, Cheuksin’in Jowangsin’in (veya bazen kocasının) hizmetçisi olduğu ve aralarında yaşanan bir anlaşmazlık veya kötü muamele sonucu Cheuksin’in tuvalete kaçtığı ve orada tanrıça olduğu anlatılır. Başka versiyonlarda ise, aralarındaki rekabetin veya kıskançlığın nedeni farklılık gösterebilir, ancak sonuç aynıdır: bu iki tanrıça birbirine düşmandır.
Bu mitolojik çatışma, evin fiziksel düzeni ve günlük yaşam üzerindeki inanışları etkiler. Mutfak (sıcak, besleyici, yaşamın kaynağı) ile tuvalet (soğuk, atıkların yeri, potansiyel hastalık kaynağı) arasındaki mekânsal ve işlevsel karşıtlık, tanrıçalar arasındaki gerilimi yansıtır. İnanışa göre, bu iki tanrıça sürekli olarak birbirleriyle rekabet halindedir ve hatta aile üyeleri hakkında birbirlerine “dedikodu” yapabilirler.
Bu durum, evin hanımlarının tuvaleti kullanırken veya temizlerken dikkatli olmalarına yol açar. Özellikle gece tuvalete giderken aniden kalkmak veya yüksek ses çıkarmak Cheuksin’i rahatsız edebilir ve onun sinirini Jowangsin’e taşıyarak mutfak tanrıçasının da gücenmesine yol açabilir. Bazı ritüellerde veya dualarda, hem Jowangsin’i hem de Cheuksin’i aynı anda anmaktan kaçınılır veya ikisi arasında denge kurmaya çalışılır. Bu rekabet, Kore halk inancında mekanların sadece fiziksel değil, aynı zamanda manevi enerjilere sahip olduğunu ve bu enerjiler arasındaki ilişkilerin evin genel uyumunu etkilediğini gösteren çarpıcı bir örnektir.
Sonuç olarak, geleneksel Kore evinin kalbinde yer alan, sadece mutfağın değil, tüm ailenin sağlığı, refahı ve yaşam süresinin koruyucusu olarak derin bir öneme sahiptir. Antik kökenleri, Gashin panteonundaki merkezi yeri, günlük ritüellerle sürdürülen canlılığı, uyulması gereken tabuları ve zengin mitolojik anlatılardaki varlığıyla, Kore halk inancının ve kültürel hafızasının vazgeçilmez bir parçasıdır. Modernleşme ile birlikte bu inançlar zayıflasa da, Jowangsin figürü, Kore’nin geçmişine, evine ve aile hayatına duyduğu saygının sembolü olarak varlığını sürdürmektedir.