Mitoloji

Talış Mitolojisi: Dağların Fısıldadığı, Ruhların Dans Ettiği Kadim İnançlar

Doğanın kucakladığı, rüzgârların kadim fısıltılarını taşıdığı, yeşilin binbir tonuyla bezenmiş bir coğrafyada yaşayan Talış halkı, sadece kendine özgü dili ve kültürüyle değil, aynı zamanda mitoloji dünyasının derinlikleriyle de büyüler bizleri. Dağların, ormanların ve derelerin hayat verdiği bu kadim inanışlar, nesilden nesile aktarılan sözlü geleneğin en değerli hazinelerinden biri. Gelin, Talış Mitolojisi‘nin sırlarla dolu perdesini aralayalım ve bu eşsiz dünyanın büyüsüne kapılalım.

Talış Dünyasının Kökenleri: Tolışə Halkının Mitolojik Haritası

Talışlar, Hazar Denizi’nin güneybatı kıyılarından, yemyeşil Talış Dağları’na uzanan bir coğrafyada, İran ve Azerbaycan sınırları içinde yaşayan kadim bir İran halkıdır. Coğrafyaları, tıpkı mitolojileri gibi, son derece çeşitlidir: bir yanda verimli ovalar, diğer yanda etekleri sisle örtülü yüksek dağlar. Bu doğal zenginlik, Talış inançlarını derinden etkilemiş, her ağaca, her dereye, her kayaya bir ruh atfetmelerine neden olmuştur. Talış halkının yaşam biçimi, doğayla iç içe geçmiş gelenekleri ve sözlü anlatıları, Talış Mitolojisi‘nin zengin bir doku oluşturmasını sağlamıştır.

Bu mitler, sadece eski hikayeler değil, aynı zamanda Talış insanının dünyaya bakış açısını, iyilik ve kötülük anlayışını, evrenle kurduğu bağı yansıtan birer ayna gibidir. Onların dünyasında, her köşede bir ruh, her fısıltıda bir gizem saklıdır.

image 27
Talış Mitolojisi: Dağların Fısıldadığı, Ruhların Dans Ettiği Kadim İnançlar 18

Kozmogoni: Ayı Kurtaran Korkunç Göl ve Gök Atını Süren Kadın Tanrıça

Evrenin nasıl var olduğuna dair hikayeler, her kültürün kozmolojisinin temelini oluşturur. Talış Mitolojisi de bu konuda oldukça ilginç ve çarpıcı anlatılara sahip. Anlatılardan biri, gecenin zifiri karanlığında bir gölün ayın düşmesini engellemesiyle başlar. Korkunç bir güce sahip olan bu göl, adeta bir kalkan gibi yükselerek gökyüzüne uzanır ve ayın yörüngesinden sapmasını önler. Bu, Talışların doğa olaylarına atfettiği derin saygıyı ve onlara mistik güçler yükleme eğilimini gösterir.

Evrenin düzenini kuran sadece doğanın kendisi değildir. Talış inanışlarında, gök atını süren bir kadın tanrıça figürü de yer alır. Bu tanrıça, gökyüzünde süzülerek yıldızları ve gezegenleri hizaya sokar, mevsimlerin döngüsünü belirler ve yaşamın akışını düzenler. O, sadece yaratıcı bir güç değil, aynı zamanda koruyucu ve düzenleyici bir varlıktır. Bu güçlü kadın figürü, Talış toplumundaki kadının önemini ve doğurganlıkla, bereketle olan bağını da simgeler. Onun gökyüzündeki yolculuğu, Talışların evrenle olan mistik bağının ve ruhsal ufuklarının bir yansımasıdır.

2 8
Talış Mitolojisi: Dağların Fısıldadığı, Ruhların Dans Ettiği Kadim İnançlar 19

Kutsal Odjahlar: Meşe, Kayın ve Platanus’ın Ruhlarla Sarmalanmış Dünyası

Talış coğrafyasında, doğanın kendisi bir tapınaktır adeta. Özellikle bazı ağaçlar, Talışlar için yalnızca odun veya gölgelik sağlamaz, aksine derin bir ruhsal anlam taşır ve kutsal “Odjahlar” (ocaklar/kutsal yerler) olarak kabul edilir. Bu ağaçlar, binlerce yıldır ayinlerin, duaların ve adakların yapıldığı merkezler olmuştur.

Meşe ağacı, Talış Mitolojisi’nde gücün, dayanıklılığın ve bilgelin sembolüdür. Onun heybetli dalları arasında kadim ruhların yaşadığına inanılır ve bu ağaçların altında edilen duaların daha çabuk kabul olacağına inanılır. Kayın ağacı ise genellikle bereketi ve yeniden doğuşu temsil eder. Özellikle genç çiftler veya çocuk sahibi olmak isteyenler, kayın ağacının ruhundan yardım dilemek için ziyaret ederler. Platanus (Çınar) ağacı ise uzun ömrü ve geniş gölgesiyle topluluğu bir araya getiren bir buluşma noktasıdır.

Onun altında yapılan sohbetler, alınan kararlar ve söylenen hikayeler, çınarın ruhu tarafından duyulur ve kutsanır. Bu ağaçlara saygısızlık etmek, büyük bir günah sayılır ve kötü şans getireceğine inanılır. Kutsal Odjahlar, Talışların doğayla kurduğu derin bağı ve doğayı sadece bir kaynak değil, aynı zamanda canlı, ruhani bir varlık olarak görme biçimlerinin en güzel örneklerindendir.

10 5
Talış Mitolojisi: Dağların Fısıldadığı, Ruhların Dans Ettiği Kadim İnançlar 20

Ejderha Azhdaho: Olumsuz Güçten Kahramanlık Döngüsüne

Mitolojilerin vazgeçilmez figürlerinden biri de ejderhalardır. Talış Mitolojisi‘nde de “Azhdaho” adıyla bilinen devasa ejderha, korku salan ama aynı zamanda kahramanlık hikayelerinin doğuşuna zemin hazırlayan önemli bir rol oynar. Azhdaho, genellikle kötülüğün, yıkımın ve kontrol edilemez doğal afetlerin bir simgesi olarak karşımıza çıkar. Onun nefesiyle kuraklıklar ortaya çıkar, kuyruğunu sallamasıyla seller başlar ve bulunduğu yerlere hastalık yayılır.

Ancak Azhdaho’nun varlığı, sadece olumsuzlukla sınırlı değildir. O, kahramanların ortaya çıkışını ve cesaretlerini sınamasını sağlayan bir katalizördür. Talış hikayelerinde birçok yiğit, köylerini ve insanlarını Azhdaho’nun gazabından kurtarmak için onunla mücadele etmiştir. Bu mücadeleler, sadece fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda iyi ile kötü arasındaki kadim mücadelenin bir yansımasıdır.

Ejderhanın yenilmesi, dünyada yeniden dengenin kurulmasını, bereketin geri dönmesini ve yaşamın devam etmesini sağlar. Böylece Azhdaho, kendi başına bir yıkım gücü olmaktan çıkıp, kahramanlık döngüsünü tetikleyen ve topluluğun ruhunu güçlendiren bir figür haline gelir. Onunla ilgili hikayeler, nesiller boyu cesareti, fedakarlığı ve iyiliğin zaferini aşılamıştır.

image 45
Talış Mitolojisi: Dağların Fısıldadığı, Ruhların Dans Ettiği Kadim İnançlar 21

Şeytanlar, Div’ler ve Alazhen: Doğumdan Ölüm’e Kadar Koruyan ya da Tehdit Eden Ruhlar

Talış inançları, sadece tanrılar ve kahramanlarla sınırlı değil, aynı zamanda günlük hayatın her anına sızmış çeşitli ruhlarla dolu. Bu ruhlar, bazen koruyucu bir meleğe dönüşürken, bazen de en karanlık kabusların kaynağı olabilirler. “Şeytanlar” genel olarak kötü niyetli, insanlara zarar vermeye çalışan ruhları ifade eder. Onlar, gece çöktüğünde veya insanoğlunun zayıf düştüğü anlarda ortaya çıkarak hastalık, talihsizlik veya kargaşa yaratmaya çalışırlar.

“Div’ler” ise devasa boyutları ve korkunç güçleriyle bilinen, genellikle insanlara düşman olan yaratıklardır. Fars mitolojisinden de etkilenen bu figürler, Talış hikayelerinde dağlarda, mağaralarda veya ıssız yerlerde yaşar ve yoldan geçenlere tuzaklar kurarlar. Onlarla başa çıkmak için kurnazlık ve cesaret gerekir.

Ancak belki de en ilginç ve özel figürlerden biri “Alazhen”dir. Alazhen (veya Al), Lohusaları ve yenidoğan bebekleri hedef alan, bazen onları boğarak öldürdüğüne inanılan dişi bir şeytandır. Özellikle doğum anında ve sonrasında ortaya çıktığına inanılır. Talış kadınları, Alazhen’den korunmak için çeşitli ritüeller yapar, muskalar takar ve loğusa yataklarının yanına koruyucu eşyalar koyarlar. Bu korkunç ruha karşı dikkatli olunsa da, bazı hikayelerde Alazhen’in doğru yaklaşıldığında dilekleri yerine getirebildiği veya zararsız hale getirilebildiği de anlatılır. Bu ruhlar, Talışların yaşam döngüsünü, doğumdan ölüme kadar her aşamada nasıl ruhani güçlerle iç içe yaşadıklarını gözler önüne serer.

alahcin-ve-alaz-han
alahcin-ve-alaz-han

Duduk ve Siyakh Galesh: Yağmurla Hayat, Hayvanla Bereket Tanrıları

Talış halkının yaşam biçimi, büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayandığı için, bereket ve doğa olaylarıyla ilişkili tanrısal figürler büyük önem taşır. Bu figürler arasında “Duduk” ve “Siyakh Galesh” öne çıkar.

Duduk, özellikle kuraklık zamanlarında imdada yetişen, yağmurla doğrudan ilişkili bir varlıktır. Talış köylüleri, uzun süreli kuraklık yaşandığında, Duduk’un gazabını dindirmek veya merhametini dilemek için çeşitli ritüeller düzenlerler. Bazen bir kukla yapılır, köy köy gezdirilir ve yağmur için dualar edilir. Duduk’un, cennetten dünyaya hayat veren su damlalarını gönderdiğine inanılır, böylece ekinler yeşerir ve hayvanlar susuz kalmaz. O, yaşamın devamlılığı için kritik bir figürdür.

“Siyakh Galesh” ise Talış Mitolojisi’nin belki de en sevilen ve saygı duyulan karakterlerinden biridir. Adı “Kara Çoban” anlamına gelir ve genellikle güçlü, sakallı, siyah hayvan derilerinden yapılmış giysiler giyen bir çoban olarak tasvir edilir.

Siyakh Galesh, sürülerinin bereketini, hayvanların sağlığını ve çobanların refahını korur. Kışın derinliklerinde bile hayvanlarını en verimli otlaklara ulaştırdığına, kurtları ve diğer yırtıcıları sürülerden uzak tuttuğuna inanılır. Talış çobanları, hayvanlarını otlatırken ona adaklar sunar, dualar eder ve iyi bir kış geçirmeleri için ondan yardım dilerler. Siyakh Galesh, sadece bir tanrı değil, aynı zamanda Talışların doğaya olan saygısının, hayvanlarla kurduğu empatik bağın ve zorlu koşullara rağmen yaşamı sürdürme azminin bir sembolüdür.

Peri, Hohan, Shasha: Bataklık, Kabus ve Dilekle İlişkili Mitolojik Figürler

4 1
Talış Mitolojisi: Dağların Fısıldadığı, Ruhların Dans Ettiği Kadim İnançlar 22

Talış inanç dünyası, sadece büyük tanrısal figürlerle değil, aynı zamanda günlük yaşamın köşelerinde gizlenen, bazen neşe, bazen de korku saçan çeşitli küçük ruhlar ve mitolojik varlıklarla da doludur.

“Peri”ler, Fars ve Orta Doğu mitolojisinden de tanıdık gelen, genellikle güzel ve büyüleyici, kanatlı varlıklardır. Talış Mitolojisi’nde Peri’ler, ormanlarda, su kenarlarında veya terk edilmiş kalıntılarda yaşarlar. Bazen insanlara yardım edebilir, onlara sihirli hediyeler sunabilirlerken, bazen de yoldan çıkaran, kandıran veya kötü niyetli şakalar yapan figürler olabilirler. Onları kızdırmamak ve saygı göstermek önemlidir.

“Hohan” ise genellikle kabuslarla ve uyku felciyle ilişkilendirilen bir ruhtur. Gece çöktüğünde insanların göğsüne oturarak nefes almalarını zorlaştırdığına, korkunç rüyalar görmelerine neden olduğuna inanılır. Hohan’dan korunmak için yastık altına demir bir nesne koymak veya belirli duaları okumak gibi geleneksel yöntemler kullanılır. O, bilinçaltının karanlık yönlerini ve insanın savunmasız olduğu anlardaki korkularını temsil eder.

Son olarak “Shasha” figürü, Talış Mitolojisi’nde özellikle bataklıklar ve sulak alanlarla ilişkilendirilen bir ruhtur. Shasha, bazen insanlara yol gösteren veya kaybolanları bulan iyi niyetli bir varlık olarak ortaya çıkarken, bazen de bataklıkta boğulmak üzere olanları tuzağa düşüren kötü niyetli bir ruh olabilir. Onunla karşılaşanların dileklerinin kabul edildiği ancak bunun bir bedeli olduğu hikayeleri de vardır. Shasha, doğanın hem cömert hem de tehlikeli yönlerini, aynı anda hem yaşamı hem de ölümü barındırdığını simgeler.

Kozmogonik Anlayışları

Talışların ataları, tıpkı diğer halklar gibi, etnik bilincin oluşumunun erken bir aşamasında , örneğin Güneş veya Ay tutulması gibi doğal olaylarda dünyanın yaklaşan yıkımını gördüler. Ay tutulması sırasında bakır tabaklara vurup silahlarla ateş ederek, Ay’ı korkutarak ve onu alıkoyduğu iddia edilen şeytanların ellerinden çıkan gürültüyle kurtarmak istediler. Bu şeytanların Ay’ı tuzağa düşürüp “üçüncü gök”te bulunan büyük ve derin bir göle attığına inanılırdı. Sadece yüksek bir ses veya insanların attığı silahlar, Ay’ı serbest bırakabilirdi.

Astral kültlerin bir kalıntısı olarak , dişi hipostazda Güneş ve erkek hipostazda Ay ile ilgili fikirler karakterize edilir. Bu ışıkların Allah tarafından melekler gibi güzel olarak yaratıldığına inanılır .

Talış mitlerinde şimşek ve gök gürültüsü , gökyüzünde yaşayan ve insanlarla arası bozuk yaşlı bir kadınla da ilişkilendirilir; öfkelendiğinde ata biner ve gökyüzünde dörtnala koşar. Bir atın ayağı gök kubbeye her çarptığında, şimşek ve gök gürültüsü dediğimiz bir kıvılcım çakar – toynak sesleri. Efsaneye göre, Talış halkı daha önce dünyanın bir boğanın boynuzları üzerinde, boğanın da bir balığın üzerinde durduğuna inanırdı. Balık başını çevirdiğinde deprem meydana gelir, ancak balık aniden hareket ederse dünya sonunda çöker.

Kutsal Korular ve Ağaçlar

image 24
Talış Mitolojisi: Dağların Fısıldadığı, Ruhların Dans Ettiği Kadim İnançlar 23

Talışlar arasında kayın , meşe ve çınar ağaçları kutsal ağaçlar olarak kabul edilirdi. İlk araştırmacılar ayrıca, saygı duyulan belirli örneklere de dikkat çekmişlerdir – Maşhan’daki kutsal meşe ve Razi ve Piada köyleri yakınlarındaki Vakhmaku tepesindeki kutsal meşe; Ulya Chaves zirvesindeki kayın ağacı ve Veravul köyü yakınlarındaki kutsal çınar ağaçları korusu. Talışlar, herhangi bir türbe gibi kutsal ağaçların bulunduğu yerlere odjah ( ocak ) adını verirler.

Bu tür ağaçların dibine mumlar yakar ve en gizli arzularının gerçekleşeceğine inanarak para bırakırlardı. Ağaçlar çeşitli kumaşlarla süslenir, üzerlerine atkı ve bezler asılırdı. Bu tür ağaçların dallarını kesmek imkânsızdı. Bu tabuyu ihlal eden kişi , bedelini canıyla ödeyebilirdi.

Zamanla Talışlar, ölülerini ağacın yakınlarına gömmeye başladılar ve mezarlıklar oluşmaya başladı. Talışlar buraya gelerek sadece ölen sevdiklerini anmakla kalmıyor, aynı zamanda kutsallık getiren ağaçlara ve taşlara da tapıyorlar.

Tanrılar ve Ruhlar

  • Azhdaho ( Әждәһо ) – ejderha veya yılan, olumsuz bir kahraman, daha sonra bir devin görüntüsü.
  • Alazhen ( Alazen ) – doğum sırasında kadınlara zarar vermeye çalışan şeytan veya vahşi kadın.
  • Alamerd ( Alamерд ) – kardan adama benzeyen, vahşi ve insanlar için tehlikeli bir erkek orman yaratığı ve Viavangoli/Biaban-guli ( Виәвәнғоли, Ғол) veya Ghoul adı verilen onun gibi bir ruh .
  • Gara ( Ғəрə ) – kötü bir gece yaratığı.
  • Cin ( Çin ) – İnsana zarar veren şeytan.
  • Div ( Див ) – genellikle aptal ve beceriksiz olarak tanımlanan korkunç, şeytani bir yaratık.
  • Duduk ( Дудук ) – yağmurun koruyucusu, lütuf getiren bir tanrı.
  • Ledu ve Mahmud ( Леду ијән Мәһмуд ) – efsaneye göre kız kardeşlerini kurtaran kardeşlerdir; düşmanlardan kurtarıcının sembolünü taşırlar, Talış için mesih imgesidirler .
  • Siyakh Galesh ( Сијаһ Галеш, Сијо Голыш) – hayvancılığın ana sahibi ve koruyucusu.
  • Siyo Chiho ( Сијо Чыхо ) – iyi şans getirebilen ve dilekleri yerine getirebilen siyah cübbeli bir çobanın görüntüsü.
  • Peri ( Пәри ) – büyülü yeteneklere sahip bir peri.
  • Hohan ( Хохԙн , Хохо ) – bir bataklık canavarı.
  • Khydyr Nabi (Хыдыр Нԙби, Хызыр) veya Kyrdi zoa ( Кырди зоԙ ) – su alanının ve yeşilliklerin kişileştirilmesi ve hayvancılığın koruyucusu.
  • Choshamba Khatun ( Чошԙмбԙ Хатун ) – denizde yaşayan bir yaratık.
  • Shasha (Шәшә) — bir çocuğa zarar vermeye çalışan kedi büyüklüğünde bir şeytan.

Son Söz: Kadim Anlatıların Mirası

Talış Mitolojisi, Talış halkının doğayla, evrenle ve birbirleriyle olan ilişkisini anlatan derin ve anlamlı bir hazinedir. Bu hikayeler, sadece eski zamanlardan kalma masallar değil, aynı zamanda bir toplumun kolektif belleğini, değerlerini ve hayatta kalma mücadelelerini yansıtan canlı miraslardır. Kozmik yaratılışlardan günlük yaşamın ritüellerine, kahramanlık destanlarından korku salan ruhlara kadar, Talışların dünyası mitolojik figürlerle iç içe geçmiştir.

Günümüzde modernleşmeye karşın, Talış dağlarının ve ormanlarının fısıldadığı bu kadim inançlar hala Talış halkının ruhunda yaşamaya devam ediyor. Onlar, geçmişle bugün arasında bir köprü kurarak, Talış Mitolojisi‘nin zenginliğini gelecek nesillere aktarmanın önemini vurguluyor. Umarım bu kısa yolculuk, sizleri de Talışların mistik dünyasına bir nebze olsun yaklaştırmıştır.

Daha Fazla Göster

Odite mercatores religionem

Odite mercatores religionem ( Dini kullanarak, insanları kandırdığını sanan insanlardan nefret ederim. Anlamı budur)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu