MitolojiTürk Mitolojisi

Aran Atya veya Altın Baba

Aran Atya (Aran Ata, “Altın Ata”; Macarca: Arany Atya veya Arany Atyácska) Macar mitolojisinde yer alan bir tanrıdır. Sözcük birebir “Altın Baba” anlamına gelir. Savaş tanrısı Hadur’un babasıdır. Karısının adı Hajnal Anyácska (Şafak Ana)’dır.

Aran Atya, Macar mitolojisinin derinliklerinde yer alan önemli bir figürdür ve tam anlamıyla “Altın Baba” olarak çevrilebilecek bir isme sahiptir. Bu tanrı, savaş tanrısı Hadur’un babası olarak bilinir ve bu özelliği, savaşların ve kahramanlıkların vurgulandığı destanlarda onu merkezi bir figür haline getirir. Aran Atya’nın eşi olan Hajnal Anyácska, yani Şafak Ana, doğanın döngüsünü ve yeni başlangıçları simgeler; bu da Aran Atya’nın figürünü daha da derinleştirir. Altın teması, onun gücünü ve yüceliğini sembolize ederken, Macar mitolojisindeki yerinin zenginliğini ve kültürel mirasın sürekliliğini ortaya koyar. Aran Atya ile Hajnal Anyácska’nın ilişkisi, mitolojik anlatılarda yaşamın ve doğanın dengesi açısından önemli bir sembolizm barındırır.

Aran Ata’nın Macar Sel Destanı’ndaki Konumu

Destana göre, her yerin ormanlarla kaplı olduğu bir çağda periler, devler ve insanlar yeryüzünde birlikte yaşardı. Tıpkı Altay yaratılış efsanesinde olduğu gibi, Aran Atya kendi ülkesini yaratmak istediğinde bir yaban ördeğinden yardım ister. Suya dalarak biraz toprak getirmesini söyler. Ama ördek dilinin altında kendisi için biraz çamur saklar.

Aran Ata veya Altın Baba
Aran Ata veya Altın Baba

Daha sonra toprağın nerede bulunabileceğini bir tanrıçadan öğrenir. Toprak hiçbir yerde yoktur ancak yalnızca denizin karşı kıyısındadır. Aran Atya toprağı ele geçirmek istemektedir. Bütün bunlar olup biterken Lúdvérc (Lidérc) ile olan mücadelesine yer verilir destanın bazı kısımlarında. Lúdvérc (Lidérc) günümüz Macar toplumunda bile inanılan şeytani bir varlıktır. Mezarlıklarda ve tenha yerlerde yaşadığına inanılır. Kadınlara ve genç kızlara musallat olur.

Uçurumlar, dağlar ve denizler anlatının önemli figürleridir. Aran Atya insanları Lúdvérc’e karşı cesaretlendirmek ister fakat sözlerini dinletemez. Ama periler ve devler Lúdvérc’i sinsice kışkırtırlar. Üst Dünyanın tanrı ve tanrıçaları zaman zaman olaylara müdahil olurlar. Destana damgasını vuran 77 sayısıdır. 77 uçurum, 77 gün sürekli vurgulanır.

Yeryüzünü tıpkı Nuh tufanında olduğu gibi sular kaplar. Bahçeleri ve arazileri yükselen sular doldurur. Aran Atya yüksek bir dağın tepesinde insanlara yol gösterir ve bir sal yapmalarına yardımcı olur… Destanda renkli doğa betimlemeleri sık sık yer alır. Saraylardan ve içindeki eğlencelerden sıkça bahsedilir. Türk destanlarında yer alan Dünya Dağı (dünyanın merkezinde yer alan efsane dağı) Aran Atya’nın zaman zaman ulaşmaya çalıştığı bazen de ikamet ettiği yerdir.

Nama tufan Tufan Efsanesi
Nama tufan Tufan Efsanesi

Altay söylencelerinde bu dağın adının Altın Dağ olması da Aran Atya’nın isminin anlamı ile bağlantısını net olarak ortaya koyar. Tanrısal yarışmalar yine rastlanan bir motiftir destanda. Sel yükselmeden önce Aran Atya’nın salı yapmasına engel olabilecek pek çok şey çıkar ama o hepsinin üstesinden gelir. Son günde salı yetiştirir ve bitirir. Sular yükselirken insanlar ve hayvanlar çiftler halinde sala binerler. Sonra sular çekilir ve insanlar karaya ayak basar. Destanda ara sıra ejderhalara (Macarca: Sarkany) da rastlanır.

Türk mitolojisi ile bağlantısı

Eren ve Erenlik
Eren ve Erenlik

Altın’ın kutsallığı temsil etmesi ve Türkçe Aran (Eren) sözcüğü ile Ural-Altay döneminden bağlantılı olması açısından Türk mitolojisi ile yakından alakalıdır. Ayrıca Türk-Halk kültüründeki Aran İyesi (ve onun eril biçimi olan Aran Ata) adlı ahırın koruyucusu olduğuna inanılan varlık ile de isim benzerliği bulunur. Hatta bu benzerlik bir iki küçük ses farkı hariç birebir aynıdır.

Altın, Türk kültüründe ve mitolojisinde birçok sembolik anlam taşır. Hem zenginliği hem de kutsallığı sembolize eden bu değerli metal, kutsal ritüellerde sıkça kullanılmaktadır. Aran kavramı ise, Türk halk kültüründe bereket ve koruma ile ilişkilendirilir. Aran İyesi ve Aran Ata, toplumun inanç sisteminde önemli bir yer tutar ve tarım faaliyetlerinin bereketlenmesi için dua edilen figürlerdir.

Türk mitolojisi, doğa ile iç içe bir yaşam sürmüş toplulukların inançlarını yansıtır. Bu bağlamda, Aran İyesi’nin doğa olaylarına olan etkisi ve insanların hayatındaki yeri, o dönemin inançlarını şekillendiren unsurlar arasında yer alır. Altın’ın kutsallığı ve bu varlıklar arasındaki ilişki, Türk toplumunun altın gibi değerli olan şeylere nasıl bir saygı duyduğunu ve onlara yüklediği manevi anlamları göstermektedir.

Ayrıca, Aran kavramının kökleri, Türklerin geçmişten günümüze süregelen bir geleneği ve inanç sistemini simgeler. Altın ile özdeşleştirilen bereket, korunma ve ruhsal güç, günümüzde hâlâ pek çok kültürel pratikte kendini göstermektedir. Sonuç olarak, altın ve Aran, Türk mitolojisi ve halk kültürü içindeki derin bağlantılar sayesinde, bu toprakların zengin tarihine ve kültürel mirasına ışık tutmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Encyclopedia Mythica Hadur 13 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Adatbannk – Lexicon lüdérc (lidérc) 15 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi(Macarca)

Daha Fazla Göster

serkan

Herkese Selamlar. Mitoloji destanlar ve tarih konusunda sizlere en iyi bilgileri sunmak hazırlamak için buradayım. Herkese sevgi ve saygılarımla...

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu