Mezoamerikan Mitolojisi

Antü: Mapuche Mitolojisinin Güneş Tanrısı ve Kozmik Dengenin Koruyucusu

Antü, Mapuche mitolojisinde en güçlü Pillán ruhudur ve diğer Pillán’ların lideridir. Antü, güneşi, ışığı, bilgeliği ve ruhaniyeti temsil eder. Karanlık ve maddi dünyanın zıttıdır. Ayı temsil eden Kueyen adlı Wangulén ruhuyla evlidir.

Antik çağlardan beri insanlar gökyüzüne bakarak hayatlarını ve evreni anlamlandırmaya çalıştılar. Güneş, bu çabada her zaman merkezi bir konumda yer aldı; ısıyı, ışığı, yaşamı ve döngüyü temsil etti. Güney Amerika’nın uçsuz bucaksız topraklarında yaşayan, doğayla derin bir bağ kurmuş yerli bir halk olan Mapuçeler için de güneş, sadece bir gök cismi değil, aynı zamanda mitolojilerinin ve inanç sistemlerinin kalbinde yer alan kutsal bir varlıktır: Antü. Gelin, Mapuche mitolojisinin bu görkemli figürünü ve onun etrafında örülü efsaneleri daha yakından tanıyalım.

“Güneş, gökyüzünün kalbidir ve yeryüzündeki her şeye hayat verir.” – Genel bir deyiş

Antü’nün Mapuche Mitolojisindeki Kökeni ve Önemi

Mapuche kozmolojisinde Antü, genellikle en yüksek ruh veya varlık olarak kabul edilir. O, Ngenechen’in (Yaratıcı Tanrı) bir tecellisi, O’nun yeryüzündeki en güçlü ve en görünür yansımasıdır. Antü, kelimenin tam anlamıyla “Güneş” anlamına gelir ve Mapuche inancında yaşamın ta kendisidir. Işığı olmadan bitkiler büyümez, sular ısınmaz, hayat devam etmezdi. Bu nedenle Antü, sadece bir tanrıdan öte, evrensel enerjinin, gücün ve düzenin kaynağıdır.

Antü’nün önemi, Mapuche yaşam tarzının merkezi olan tarım ve doğa ile olan kopmaz bağından gelir. Ekinlerin yetişmesi, mevsimlerin değişimi, günün ve gecenin döngüsü tamamen Antü’n hareketine bağlıdır. Mapuçeler için güneşe saygı duymak, yaşamın kendisine saygı duymaktır. O, aynı zamanda bilgeliğin ve aydınlanmanın da sembolüdür. Mitolojiye göre Antü, başlangıçtan beri vardır ve evrenin yaratılışında veya en azından şekillenmesinde kilit bir rol oynamıştır. O, göksel dünyayı (Wenu Mapu) yeryüzü (Nag Mapu) ile bağlayan en güçlü köprüdür. Bu yüzden Antü’ye yapılan dualar ve ritüeller, Mapuche halkının ruhsal yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır.

image 53
Antü: Mapuche Mitolojisinin Güneş Tanrısı ve Kozmik Dengenin Koruyucusu 16

Antü ve Kueyen: Güneş ile Ayın Kutsal Birliği

Mapuche mitolojisinde Güneş Tanrısı Antü yalnız değildir. Onun ebedi partneri ve tamamlayıcısı Kueyen’dir; yani Ay. Antü ve Kueyen, Mapuche kozmosundaki temel dualiteyi ve dengeyi temsil ederler. Antü gündüzü, ışığı, sıcaklığı, gücü ve genellikle eril prensibi temsil ederken; Kueyen geceyi, karanlığı, serinliği, sükuneti ve genellikle dişil prensibi temsil eder. Ancak bu bir zıtlıktan ziyade, birbirini tamamlayan bir birlikteliktir.

Antü ve Kueyen’in dansı, günün ve gecenin döngüsünü, gelgitleri, doğanın ritmini yönetir. Onların birlikte varoluşu, evrendeki uyumun ve dengenin bir göstergesidir. Mitlerde bazen karı-koca olarak, bazen de birlikte çalışan yaratıcı güçler olarak tasvir edilirler. Onların etkileşimi, sadece gökyüzündeki bir olay değil, yeryüzündeki yaşamın ve doğanın nasıl işlediğinin de bir açıklamasıdır. Güneş’in sıcaklığı ve Ay’ın serinliği, kuraklığa ve yağmura iyi gelen dengeli iklimin habercisidir. Onların gökyüzündeki yolculukları, zamanın akışını ve döngülerin sürekliliğini belirler. Mapuçeler, Antü ve Kueyen’e bakarak sadece zamanı değil, aynı zamanda yaşamın kendi içindeki döngüleri de okurlar.

1 5
Antü: Mapuche Mitolojisinin Güneş Tanrısı ve Kozmik Dengenin Koruyucusu 17

Pillánlar Arasındaki Savaş: Antü ve Peripillán’ın Mücadelesi

Mapuche mitolojisi sadece uyum ve denge üzerine kurulu değildir; aynı zamanda kozmik mücadeleleri ve çatışmaları da barındırır. Bu çatışmaların en önemlilerinden biri, Antü’nün ve güçlü Pillánların, özellikle de Peripillán’ın mücadelesidir. Pillánlar, genellikle volkanlarla, dağlarla, fırtınalarla ve diğer güçlü doğal olaylarla ilişkilendirilen, hem iyi hem de kötü olabilen kudretli ruhlardır. Ancak bazı Pillánlar, özellikle Peripillán gibi figürler, yıkımı, kaosu ve düzensizliği temsil edebilirler.

Peripillán, genellikle patlayan bir volkanın veya yıkıcı bir fırtınanın ruhu olarak tasvir edilir. O, Antü’nün getirdiği düzenli, yaşam verici güce karşı çıkan, kontrolsüz bir enerjiyi temsil eder. Antü ve Peripillán arasındaki mücadele, Mapuche mitolojisinde evrendeki düzen (Antü) ile kaos (Peripillán) arasındaki ebedi çekişmenin bir simgesidir. Bu savaş, sadece göksel düzlemde değil, aynı zamanda yeryüzünde de hissedilir. Depremler, volkanik patlamalar, şiddetli fırtınalar gibi yıkıcı doğa olayları, bu kozmik mücadelenin yeryüzündeki yansımaları olarak görülebilir.

Pillan Muharebesi

Antu’nun bir Wangulén’i eş olarak almaya karar verdiğinde, hepsinin Antu’nun Pillan’ın en parlağı olması nedeniyle seçilmek istediği, ancak en parlak olanı olduğu için Kueyen’i seçtiğinde, Wangulén arasında büyük bir huzursuzluk başladığı söylenir . Bunun arkasında ateşin kırmızı ruhu Peripillán vardı, çünkü Antu’nun rakibi Antu’ya kıskançlık duyuyordu, çünkü Antu’nun altını alev tarafından karartılmıştı, Antu’nun kendisi ise ateş karanlığın ortasında altından daha parlak olduğu için Peripillán’a içerliyordu, barış sona ermişti, iki Pillán savaşta çarpıştı ve ruhlar savaşta taraf tuttu, birçok Pillán ve tüm Wangulén Peripillán’ı destekliyordu.

Savaş uzun ve şiddetliydi, toprak hareket etti, Minche Mapu (Mapudungun’da ” yeraltı dünyası”) ve Ankawenu da. Savaş uzadıkça, yaşlı ruhların oğulları büyüdü ve ebeveynlerinin yerini almak arzusuyla onlara karşı savaştı. Buna öfkelenen hem Antu hem de Peripillan, dev oğullarını uzun saçlarından yakaladılar ve yere fırlattılar, kayalık zemine düştüler, biri Puelmapu’ya, diğeri Lafkenmapu’ya indi. Düştüklerinde sert vücutları toprağı işaretledi, parçalara ayrılıp toprağın derinliklerine batarken yüksek dağlar oluşturdu.

Sonunda savaştan sonra Antu Peripillán’ı yendi ve galip geldi, öfkeden kör olmuş ve intikam arayışındaydı, yenilen Pillán’ı karaya fırlattı ve onları derinliklerine batırdı, sonra kayaları, tepeleri ve dağları koydu, Pillán’ı gömdü, daha fazla dağ sırası oluşturdu ve en güçlüsü olan Peripillán, onu örten en yüksek dağlarla gömüldü. Ancak bu, ateşinin ışığını söndürmeye yetmedi ve Peripillán ve müttefikleri kendilerini kurtarmaya çalışırken, toprak sallanıyor ve titremeler oluyor. Bazen ateşleri, yanardağlardan çıkan duman ve ateş sütunları gibi, dağ hapishanelerinden kısa süreliğine kaçmayı başarıyor.

Bu arada, intikamdan korkan Wangulén merhamet için yalvarırken ağladı ve gözyaşları yeni yükselen dağların arasına ve tepesine düştü, göller oluşturdu ve dağ tepelerinde kara dönüştü. Bunu gören Antu merhametli olmaya karar verdi ve sadece ışıklarını zayıflattı, böylece hiçbiri Kueyen ile rekabet edemeyecek kadar zayıf ve soluktu.

Düşenlerin bedenleri arasında Antu ve Peripillán’ın oğulları vardı ve eşleri kayıpları için üzüntüden ağladılar, bu yüzden Antu onlar için üzüldü ve onları hayata geri getirmeye karar verdi, ancak yeni formlarda, dev yılanlar olarak. Peripillán’ın oğlu Coi Coi-Vilu olarak bilinecek, Antu’nun kendi oğlu iseOn Ten-Vilu olarak bilinecekti ve bunlar babaları olarak rakip olacaklardı ve yaşlı ruhların istediklerini yapacaklardı. Mücadelenin bir sonucu olarak, dünya o kadar güçlü bir şekilde hareket etti ki, hapsedilmiş kötü niyetli Wekufe ruhları ondan kurtuldu ve topraklarda dolaşmaya başladı. Ve evrende hiçbir uyum kalmadı.

Pillan: Mapuche Mitolojisinin Güçlü Ruhları ve Doğa Olaylarının Efendileri
Pillan: Mapuche Mitolojisinin Güçlü Ruhları ve Doğa Olaylarının Efendileri

Antü’nün Zaferi ve Doğal Oluşumların Mitolojik Kökeni

Antü ve Peripillán arasındaki bu destansı mücadelenin sonucunda genellikle Antü galip gelir. Güneş’in düzenleyici ve yaşam verici gücü, yıkıcı kaosu kontrol altına alır. Ancak bu zafer bedelsiz değildir ve evrenin görünümünü kalıcı olarak değiştirir. Mapuche mitolojisine göre, bu savaş sırasında oluşan dağlar, vadiler, volkanlar ve diğer coğrafi şekiller, bu devasa çatışmanın izleridir.

Örneğin, volkanik dağlar, Peripillán’ın fışkıran öfkesinin donmuş halleri veya onun hapsedildiği yerler olarak görülebilir. Vadiler ve nehir yatakları, bu mücadele sırasında ortaya çıkan devasa güçlerin yeryüzünü şekillendirmesiyle oluşmuş olabilir. Antü’nün zaferi, düzenin kaosa üstünlüğünü ve yaşamın devamlılığını garanti eder. Ancak Peripillán gibi asi Pillánların varlığı, kaos potansiyelinin her zaman mevcut olduğunu ve Antü’nün düzenleyici gücünün sürekli olarak tetikte olması gerektiğini hatırlatır. Bu mitler, Mapuche halkının yaşadığı coğrafyanın sert ve değişken doğasını açıklar ve onlara doğanın sadece besleyici değil, aynı zamanda yıkıcı olabileceğini öğretir.

Coi Coi-Vilu ve Ten Ten-Vilu: Antü’nün Oğullarının Efsanesi

Mapuche mitolojisinin en bilinen ve dramatik efsanelerinden biri, büyük tufanı anlatan Coi Coi-Vilu ve Ten Ten-Vilu efsanesidir. Bu efsane, Antü’nün doğrudan “oğulları” olarak değil, daha çok Mapuche kozmolojisinin ve yaşamın devamlılığının korunmasıyla ilişkilendirilen iki devasa yılan figürü üzerinden anlatılır. Coi Coi-Vilu (su yılanı), suların yükselişini ve dünyayı yutmaya çalışan kaosu temsil eder. Ten Ten-Vilu (kara yılanı veya toprak yılanı), yüksek yerleri, dağları ve yeryüzünü temsil eder; insanları yükselen sulardan korumak için dağları yükseltme gücüne sahiptir.

Tufan başladığında, Coi Coi-Vilu suları yükseltirken, Ten Ten-Vilu insanlara ve hayvanlara sığınmaları için dağları yükseltir. Bu, Antü’nün düzen ve yaşamı koruma ilkesinin, yeryüzündeki temsilcileri veya ona bağlı güçler aracılığıyla tezahürüdür. Ten Ten-Vilu’nun Antü’nün gücünden veya onunla uyum içinde hareket eden hayırsever bir güçten beslendiği düşünülür. Hayatta kalanlar, Ten Ten-Vilu’nun yükselttiği dağlara sığınarak kurtulurlar. Bu efsane, sadece büyük bir doğal afeti açıklamakla kalmaz, aynı zamanda Mapuche halkının dayanıklılığını, uyum yeteneğini ve doğanın hem tehditkar hem de koruyucu yönlerini anlatır. Ten Ten-Vilu, Antü’nün düzenleyici gücünün yeryüzündeki sureti olarak, yaşamın zorluklar karşısında bile devam edebileceğinin bir simgesidir.

7 5
Antü: Mapuche Mitolojisinin Güneş Tanrısı ve Kozmik Dengenin Koruyucusu 18

Antü’nün Doğayla Olan İlişkisi ve Doğa Olaylarının Açıklanması

Antü, Mapuche inanç sisteminde doğanın kalbinde yer alır. O sadece gökte asılı duran bir ışık kaynağı değil, aynı zamanda yeryüzündeki her şeyle canlı bir şekilde ilişkilidir. Bitkilerin büyümesi, çiçeklerin açması, ekinlerin olgunlaşması doğrudan Antü’nün yaşam verici enerjisine bağlıdır. Tarım takvimi, Antü’nün gökyüzündeki pozisyonuna ve mevsimsel döngülere göre belirlenir.

Antü’nün doğayla olan ilişkisi, hava olaylarının ve mevsimlerin açıklanmasında da merkezi bir rol oynar. Güneşli günler Antü’nün keyifli veya güçlü olduğu zamanları gösterirken, uzun süren kuraklıklar onun gücünün azalması veya bir dengesizlik olduğunun işareti olabilir. Dolunay (Antü’nün yansıması olan Kueyen ile birlikte) belirli ritüeller ve olaylar için önemli zamanları işaret eder. Antü, şifa bitkilerinin gücünü de etkiler; şifacıların (Machi) hazırladığı ilaçların gücünün bir kısmı, Antü’nün onları aydınlatmasından ve enerjilerini artırmasından gelir. Kısacası, Mapuche dünya görüşünde doğadaki her olay, Antü’nün ve diğer kozmik güçlerin etkileşiminin bir sonucudur. Bu, Mapuçelerin doğaya duyduğu derin saygının ve onunla uyum içinde yaşama felsefesinin temelini oluşturur.

Modern Kültürde Antü: Astronomik Gözlemevlerinden Sanata

Antü’nün etkisi, Mapuche kültürünün derinliklerinden günümüz modern dünyasına kadar uzanmaktadır. Şili ve Arjantin’deki Mapuche toplulukları, geleneksel ritüellerinde ve törenlerinde Antü’ye olan saygılarını hala sürdürmektedir. Ancak onun etkisi sadece geleneksel yaşamla sınırlı değildir.

image 54
Antü: Mapuche Mitolojisinin Güneş Tanrısı ve Kozmik Dengenin Koruyucusu 19

En çarpıcı örneklerden biri, Şili’deki Atacama Çölü’nde bulunan dünyanın en büyük ve en gelişmiş teleskoplarından biri olan Çok Büyük Teleskop (VLT) Array’idir. Bu dev teleskopların dördü, Mapuche gök bilimi ve mitolojisine atıfta bulunarak adlandırılmıştır: Antu (Güneş), Kueyen (Ay), Melipal (Güneyhaçı) ve Yepun (Akşam Yıldızı). Bu adlandırma, modern bilimin zirvesinde bile Mapuche bilgelik ve kozmolojisinin tanındığının sembolüdür.

Antü figürü, aynı zamanda çağdaş Mapuche sanatında, edebiyatında ve aktivizminde de sıkça karşılaşılan bir motiftir. Güneşi tasvir eden semboller (Kultrun davulunun merkezindeki gibi), Mapuche kimliğinin ve direnişinin güçlü bir simgesi haline gelmiştir. Antü, sadece bir mitolojik figür değil, aynı zamanda halkın ruhsal bağının, kültürel mirasın ve doğayla olan kopmaz ilişkinin yaşayan bir sembolüdür. O, geçmişten gelen bir efsane olmanın ötesinde, günümüz Mapuche kimliğini şekillendirmeye devam eden canlı bir güçtür.

Sonuç

Mapuche mitolojisinin Güneş Tanrısı Antü, sadece göksel bir varlık değil, aynı zamanda yaşamın, düzenin ve kozmik dengenin ta kendisidir. Onun efsaneleri, evrenin yaratılışını, doğanın işleyişini, iyilik ve kötülük arasındaki mücadeleyi ve insanlığın zorluklar karşısındaki direncini anlatır. Antü’nün hikayeleri, Mapuche halkının doğayla olan derin, kutsal bağını yansıtır ve onlara evrendeki her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu öğretir.

Günümüzde bile Antü, hem geleneksel ritüellerde hem de modern kültürel ifadelerde varlığını sürdürmektedir. O, Mapuche kimliğinin ve ruhunun temel bir parçası olmaya devam ederken, aynı zamanda evrensel bir temayı, yani yaşamın kaynağı güneşe duyulan hayranlığı temsil eder. Antü’nün efsaneleri, sadece bir mitolojik anlatıdan çok daha fazlasıdır; onlar, binlerce yıllık bir bilgeliğin, doğaya duyulan saygının ve yaşamın kutsallığına olan inancın yansımasıdır. Mapuche halkının gözünde Antü, her gün yükselerek sadece dünyayı aydınlatmakla kalmaz, aynı zamanda kadim bir mirası ve kozmik dengeye duyulan inancı da yeniden canlandırır.

Daha Fazla Göster

Umay

Merhaba ben Umay. Sizlere elimden geldiğince faydalı bilgiler ve içerikler sunmak hedefim. Sevgi ve saygılar

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu