MitolojiAfrika MitolojisiEfsaneler

Woyengi ve Ogboinba Efsanesi

Yaratılış Görevi

Woyengi, Ijo halkının kutsal yaratıcı tanrıçasıdır. Adı “bizim anamız” anlamına gelir ve bu övgü onun ilahi gücün dişi yüzünü vurgular. Efsaneye göre Woyengi gökten bir yıldırım gibi dünyaya iner; önünde bir masa, bir sandalye ve özel bir yaratım taşı belirir. Kutsal objelerin karşısına geçen tanrıça, kara topraktan bebek şeklindeki insan figürleri biçer ve onlara hayat soluğu üfler. Böylece insan soyunun ilk üyeleri dünyaya gelmiş olur.

Yaratılan bu ilk insanlar başlangıçta cinsiyetsizdir. Woyengi onları var etmiş, yaşam vermiştir; ancak bu hayat bir seçim süreciyle örülüdür. Tanrıça, her bir ruhun cinsiyetini, arzuladığı nimetleri (çocuk, zenginlik, sağlık vb.) ve hatta kaderinin nasıl şekilleneceğini seçmesine olanak sağlar. Bu jest, hem yaratılışın hem de özgür iradenin bir göstergesidir: Woyengi, insanlara kendi kaderlerinin bir kısmını kendi ellerinde tutma şansı verir.

Woyengi böylece insanoğluna kendi cinsiyetini ve kaderini seçebilme gücü vermiş olur. Her ruh tercihi doğrultusunda farklı bir yaşam yolculuğuna çıkar; bu nedenle Woyengi’ye aynı zamanda “kader tanrıçası” da denir. Seçimlerin ardından ruhlar sakin ya da coşkulu akan iki farklı nehre yönlendirilir; bir kez bu yollardan birine salındıklarında geri dönüşü olmayan bir yolculuk başlar. Ogboinba efsanesinde anlatılacağı gibi, bu ayrım insanlara yaptıkları tercihlerden vazgeçemeyeceklerini hatırlatır. Sonuçta Woyengi, hem hayatın kaynağı hem de bu hayatın akışını ustaca yöneten yüce bir yaratıcı olarak Ijo mitolojisindeki yerini alır.

İnsanların Cinsiyet ve Kader Seçimi

Woyengi Ijo Mitolojisinde Yaratici Tanrica
Woyengi ve Ogboinba Efsanesi 14

Woyengi’nin huzurunda var olan her yeni ruh, ilk olarak hangi cinsiyette olmak istediğini beyan eder. Tanrıça sırayla her bireye erkek mi yoksa kadın mı olarak dünyaya geleceğini sorar. Her biri bu soruyu özgürce cevaplar ve yaşamının bu ilk adımını kendi seçimiyle atar. Bu an, Ijo efsanesinde insanın kendini tanıma ve kaderini belirleme sürecinin başlangıcını simgeler.

Cinsiyet seçiminin ardından Woyengi, her bir ruha ek olarak hayatında hangi nimetlere sahip olmak isteyeceğini sorar. Bazıları bolluk ve refah dolu bir yaşam ister, kimileri özel bir yetenek veya çok sayıda çocuk arzusunu dillendirir. Tanrıça, her isteği kaydeder ve karşılık olarak onlara diledikleri özellikleri bahşeder. Bu dilekler yerine getirildikten sonra Woyengi, ruhların gelecekte nasıl bir yol izleyeceğini de belirler.

En sonunda Woyengi insanları iki farklı nehre yönlendirir. Dilekleri doğrultusunda bazı ruhlar sakin ve berrak bir ırmağa salınırken, diğerleri fırtınalı akıntılara yönlendirilir. Bir kez suyun içine bırakıldıklarında yolculuk geri dönülemezdir; bu nedenle seçilen akıntılar hayatın geri kalanında ne tür zorluklar veya kolaylıkların insanı bekleyeceğini belirler. Bu efsanevi sahne, Ijo inanışında insan kaderinin seçimlerle şekillendiğini ve tercihlerin sonuçlarının kaçınılmaz olduğunu anlatır.

Ogboinba Efsanesi

Nana Buluku: Yaratılışın Anası ve Tanrıçası
Nana Buluku: Yaratılışın Anası ve Tanrıçası

Yaratılıştan sonra dünyaya gelen ilk insanlar arasında iki yakın kadın kardeş vardır. Bunlardan biri çok sayıda çocuk sahibi olmayı seçmiş, diğeri Ogboinba ise eşi benzeri olmayan bir büyü gücüne sahip olmayı dilemiştir. Birlikte büyüyen bu kadınlar evlendikten sonra kendi belirledikleri kaderi yaşamaya başlarlar. Çok çocuklu kadın neşe içinde günlerini geçirirken, Ogboinba olağanüstü bir şifacı ve kahin olur; ancak tüm bu güç ve ününe rağmen çocuk sahibi olamamaktan ötürü içinde büyüyen boşluğu dindiremez. Zamanla bu hırs onu derinden sarsar ve Ogboinba, kaderini değiştirmek için Woyengi’nin huzuruna gitmeye karar verir.

Ogboinba yolculuğu boyunca pek çok güçlü varlıkla karşılaşır. Örneğin orman kralı Isembi ile deniz tanrısı Egbe onun önüne çıkar. Ogboinba her biriyle mistik bir mücadeleye tutuşur; büyülerini kullandığı her savaşta rakiplerini yener ve onlardan kendine ait tılsımları ele geçirir. Böylece Isembi’nin, Egbe’nin ve yoluna çıkan diğer canlıların sahip olduğu çok sayıda gücü kendi bünyesine katar. Bu zorlu yolculuk boyunca Ogboinba güç topladıkça giderek daha kararlı bir hale gelir.

Sonunda Ogboinba, Woyengi’nin yaratım alanına varır ve isteğini tekrarlar. Öfkelenen Woyengi, onun bu kibrine kayıtsız kalamaz; topladığı tüm güçlerin eski sahiplerine geri dönmesini emreder. Böylece Ogboinba bir anda güçsüz kalır ve büyük bir dehşet yaşar. Korkan Ogboinba, hemen rastladığı gebe bir kadının gözlerine sığınır; çünkü Ijo inanışında Woyengi gebe kadınlara zarar vermeyi kutsal bir yasak saymıştır.

Bugün bile İjo halkı arasında şöyle bir öğüt dolaşır: “Birinin gözlerine baktığında karşındakinin değil, kendi içindeki arzuları simgeleyen Ogboinba’yı görürsün.” Böylece Ogboinba’nın hikâyesi, insanlara aşırı hırsın ve kendi seçimlerinin sonuçlarına saygı göstermenin önemini anlatan bir ders olarak yaşatılır.

Woyengi’nin Ijo Kültüründeki Etkisi

Mawu-Lisa: Ay, Annelik ve Yaratımın İlahi Kaynağı
Mawu-Lisa: Ay, Annelik ve Yaratımın İlahi Kaynağı

Woyengi efsanesi, Ijo kültüründe kadın yaratıcı gücün merkezde olduğu bir dünya görüşünü yansıtır. Ijo toplumunda Tanrı genellikle kadınsı bir varlık olarak algılanır ve “Woyingi”, “Tamara” gibi dişi isimler kullanılır.

Toprak ve su, Woyengi ile özdeşleştirilen kutsal unsurlardır. Özellikle kara toprak veya kara yumurta motifi onun ilahi rahmini simgeler; çünkü bu renk ve biçim, tüm yaşamın kaynağı olan kara toprağın bereketini ifade eder. Bu semboller, karanlığın içinden aydınlığın ve yaşamın doğduğu inancını anlatır; tıpkı kara toprağın içinden tüm renklerin, her canlının kaynağının çıkmasına dair bir inanç gibi.

Woyengi’nin insanlara seçim şansı vermesi, Ijo yaşamında sorumluluk ve kader anlayışını da derinden etkilemiştir. Toplum, kendi kararlarıyla yaşam yolunu çizme fikrini bu mitle bütünleştirir. Woyengi efsanesinde yapılan tercihler geri alınamaz niteliktedir; bu nedenle İjo’lar alınan kararlara saygı gösterir ve “tanrı karşısında haddini bilmek” gerektiğine inanır. Ogboinba efsanesi de hırsın bedelini vurgulayarak tevazu ve itaat dersleri verir; halk, “Kaderini ancak kendin seçersin” öğüdünü asırlardır bu hikâye aracılığıyla hatırlar.

Abuk: Dinka Mitolojisinde Kadınların, Tarımın ve Doğurganlığın Tanrıçası
Abuk: Dinka Mitolojisinde Kadınların, Tarımın ve Doğurganlığın Tanrıçası

Günümüzde bile Woyengi efsanesi Ijo kültüründe canlıdır. Anlatıcılar ve ozanlar bu hikâyeyi kuşaktan kuşağa aktarır; doğum ve evlilik gibi önemli ritüellerde Woyengi’nin yaratıcı gücüne gönderme yapılır. Örneğin yeni doğan bir bebeğe su veya toprak sunulması, onun yaratılışına ve Woyengi’nin kutsallığına saygının bir parçası olarak yorumlanır.

İjo halkı arasında şöyle bir deyim dolaşır: “Birinin gözlerine baktığında, aslında karşındakinin değil, kendi içindeki arzuları temsil eden Ogboinba’yı görürsün.” Bu sözü söyleyenler, Woyengi efsanesinin öngördüğü içsel yüzleşmeye işaret eder. Her bakış, her seçim bu eski anlatıyı hatırlatan bir yankıdır; böylece Woyengi, sadece tarihi bir figür değil, Ijo bilincinin yaşayan ve ilham veren bir parçası olarak varlığını sürdürür.

Daha Fazla Göster

serkan

Herkese Selamlar. Mitoloji destanlar ve tarih konusunda sizlere en iyi bilgileri sunmak hazırlamak için buradayım. Herkese sevgi ve saygılarımla...

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu