
Antik Mezopotamya’nın zengin panteonunda tanrıçalar, yalnızca doğurganlık ya da savaş gibi tek bir işlevle sınırlı kalmaz; onların rolleri, kültürel, mitolojik ve siyasi bağlamlarda oldukça karmaşık ve çok katmanlıdır. Bu tanrıçalardan biri olan Zarpanitu, Marduk’un eşi olarak kabul edilirken, aynı zamanda hamilelikle ilişkili bir anne figürü ve tanrıların kraliçesi olarak da öne çıkar. İsim kökeni, etimolojik tartışmalar, tapınma gelenekleri ve diğer tanrılarla olan ilişkileri açısından incelendiğinde, Zarpanitu’nun antik Mezopotamya kültüründeki yeri ve önemi dikkat çekicidir.
Bu makalede, Zarpanitu’nun farklı isim varyantları, etimolojik kökenleri, karakter özellikleri, tapınma merkezi ve kültü; ayrıca Marduk ile olan ilişkisi, eşleri, senkretik gelişmeler ve mitolojik anlatılar ışığında detaylıca ele alınacaktır.
İsim ve Etimoloji
Zarpanitu ismi, en yaygın olarak çivi yazısında D zar-pa-ni-tum olarak kaydedilir. Bu isim, çeşitli romanizasyon seçenekleriyle de anılmıştır: bazı yazarlar tarafından Ṣarpānītu şeklinde okunurken, diğerleri z ile başlayan romanizasyonu tercih etmektedir. Jeremy Siyah ve Anthony Green, bu ismin Ṣarpānītu olarak okunması gerektiğini savunurken; Wilfred G. Lambert, çivi yazısında z ve ṣ sesleri arasında ayrım yapılmadığını belirterek z ile başlayan romanizasyonu destekler.
Lambert’ın bu görüşü, Aramice alfabesiyle yazılmış metinlerde Sefire yazıtlarından elde edilen zrpnt okumasıyla da desteklenmektedir. Paul-Alain Beaulieu, Andrew R. George, Joan Goodnick Westenholz ve Takayoshi Oshima gibi araştırmacılar da adın z ile romanize edilmesini desteklerken, yine bazı kaynaklarda ṣ ile başlayan romanizasyonlar da Asurbilim literatüründe yer almaya devam etmektedir.
Zarpanitu’nun isminin etimolojik kökenine gelince, adın iki farklı olası etiyolojisi mevcuttur:
- “Zarpan şehrinin hanımı”: Bu görüşe göre, Zarpanitu’nun ismi, Babil yakınlarındaki Zarpan adlı bir yerleşim yerinden türemiştir. Halk etiyolojisine göre, bu tanrıça, Zarpan kasabasının adını alarak, o bölgenin koruyucusu veya hanımı olarak hizmet vermiştir.
- “Tohum yaratıcısı” (zēr-bānītu): Bir diğer etiyoloji, ismin tohumun, üretkenliğin ve bereketin simgesi olduğunu öne sürer. Bu yaklaşıma göre, Zarpanitu, Marduk’un eşi olarak, tohumun ve doğurganlığın yaratıcı gücünü sembolize eder.
Ayrıca, Zarpanitu’ya ek olarak, MÖ 18. yüzyılda Marduk tarafından eşleştirilen Erua ve Papnunanki isimleri de kullanılmıştır. Erken kaynaklarda, Asalluhi’nin eşini belirten bu iki isim, zamanla Zarpanitu ile özdeşleştirilmiş; ancak An = Anum tanrı listesinde, bu isimlerin Zarpanitu ile aynı tanrıya ait olduğu henüz kesin olarak görülmemiştir. Erken bir örnek olarak, Sümerce yazılmış bir formülde Zarpanitu’dan Papnunanki olarak bahsedilmesi, bu tanrıçanın değişken kimliğine işaret eder.
Bununla birlikte, Zarpanitu’ya ikincil isimler de atfedilmiştir. Örneğin, Elam ve Dilmun’da kullanıldığı bildirilen Elagu ve Laḫamun isimleri, Zarpanitu’nun farklı bölgelerdeki kült oluşumlarıyla ilişkilendirildiğini gösterir. Friedrich Wilhelm König, Elagu’nun yalnızca Mezopotamya metinlerinde göründüğünü belirterek, bu isimlerin bölgesel farklılıkları yansıttığını öne sürmüştür.

Karakter ve Rol
Zarpanitu’nun karakteri hakkında pek fazla bilgi olmasa da, geç dönem kaynakları onun hamilelikle ve doğurganlıkla ilişkili bir tanrıça olduğunu göstermektedir. Geç kaynaklarda, Zarpanitu, doğumla bağlantılı bir anne figürü olarak tanımlanır; hatta tanrıların kraliçesi olarak Marduk’un dişil karşılığı rolünü üstlenir. Bu durum, Zarpanitu’ya atfedilen bēlet (“hanım”), bēltīya (“hanım”), šarratu (“kraliçe”), bēlet Bābili (“Babil hanımı”), šarrat Bābili (“Babil kraliçesi”), bēlet Esagil veya šarrat Esagil gibi lakaplarla da yansıtılmıştır.
Zarpanitu’nun karakterine dair geç kaynaklar, onun hamilelikle ilişkili olduğunu ve anne figürü olarak doğurganlık, üreme ve aile düzeninin sağlanmasında önemli bir rol oynadığını belirtir. Özellikle, geç Babil teolojisinde ona “Erua” takma adıyla atıfta bulunulması, onun annelik yönünün vurgulanmasına yardımcı olur. Aynı zamanda, “Papnunanki” ismi de, tanrıçanın Marduk’un eşi olarak tanınan güçlü bir dişil figür olduğunu pekiştirir.
Joan Goodnick Westenholz, Zarpanitu’yu, Taşmetum ile birlikte “prototipik ilahi eşler” kategorisine dahil eder. Bu ifadeyle, Zarpanitu’nun Marduk’un eşinin rolünü basitçe yerine getirdiği, fakat aynı zamanda doğurganlık, anne rolü ve belki de kehanet gibi çok yönlü işlevlere sahip olduğuna işaret eder. Geç kaynaklarda onun, Marduk’un yanında yer alması ve aynı zamanda doğumla ilgili işlevler üstlenmesi, onun tanrılar arasında dengeleyici bir unsur olduğunu gösterir.

Diğer Tanrılarla İlişkiler
Zarpanitu, en çok Marduk’un eşi olarak bilinir. Marduk’un öne çıkan güçlü tanrı kimliğiyle uyumlu olarak, onun eşinin de yüksek rütbeli bir tanrıça olarak görülmesi beklenir. Geç kaynaklarda, Zarpanitu, Marduk’un tanrısal düzeninde ona eşlik eden ve onunla işbirliği içinde çalışan önemli figürlerden biridir. Özellikle, Zarpanitu’nun adının Marduk’un panteonunda öne çıkarılması, onun doğurganlık, anne figürü ve kraliçe statüsünün altını çizer.
Zarpanitu’nun, Marduk’un yanı sıra, Enlil ve Ea gibi diğer tanrılarla olan ilişkisi de bazı metinlerde dolaylı yoldan ele alınmıştır. Bazı kaynaklarda, Zarpanitu, Marduk’un oğlu Nabu ile birlikte anılırken; bazı metinlerde ise, onun ilahi “veziri” veya aracıları aracılığıyla Marduk’un emirlerini ilettiği belirtilir. Öte yandan, Asur’da Zarpanitu, tanrıça Šerua ile özdeşleştirilebilmekte; bu durum, Marduk ve Ashur gibi tanrıların eşleri arasındaki senkretik sürecin bir yansımasıdır.
Zarpanitu’nun eşleştirildiği diğer isimler arasında Erua ve Papnunanki de bulunur. Bu isimlerin kullanılması, tanrıçanın Marduk’un eşinin yerini sağlamlaştıran ek unsurlar olarak görülür. Ancak, An = Anum tanrı listesinde bu isimlerin Zarpanitu ile doğrudan özdeşleştirilmediği, zaman içinde bu geleneklerin bölgesel olarak farklı yorumlara tabi tutulduğunu göstermektedir.
Bazı kaynaklarda Zarpanitu, özellikle Babil yakınlarındaki bir kasaba olan Zarpan’da tapınılırken, bu yerleşim yeri aynı zamanda onun kült merkezi olarak hizmet vermiştir. Babil, Marduk’un evi ve kutsal merkezi olarak, Zarpanitu’ya adanmış tapınak kompleksleriyle de tanınır. Örneğin, Esagil tapınak kompleksinde, Zarpanitu’ya atfedilen “E-dara-anna” veya “E-ḫili-ĝar” adındaki cellalar, onun kutsal varlığının simgesidir.

Tapınma Geleneği ve İbadet Uygulamaları
Zarpanitu’ya tapınma, Mezopotamya’nın farklı dönemlerinde çeşitli şekillerde uygulanmıştır. Başlangıçta Babil’in hemen yakınlarında bulunan Zarpan kasabasında tapınıldığı öne sürülürken, bu kasaba onun kült merkezi olarak da büyük önem taşır. Sippar’dan alınan topografik metinler ve parçalı efsaneler, Zarpanitu’nun bu bölgede derin izler bıraktığını göstermektedir.
Babil’de, Marduk’a adanmış kutsal alanlarda Zarpanitu, Esagil tapınak kompleksinde yer alır. Burada, “E-dara-anna” veya “E-ḫili-ĝar” gibi törensel adlar, tanrıçanın kutsallığını ve Marduk’un eşi olarak üstlendiği rolü yansıtır. Zarpanitu, MÖ sekizinci yüzyılda Marduk’un panteonun başına geçmesinden önceki ritüellerde önemli bir yer tutar; ayrıca, yeni yıl (akitu) ritüellerinde Marduk, Nabu, Nanaya, Sutītu, Zababa, Bau, Nergal, Las ve Mammitum ile birlikte listelenir. Sargon II döneminde de, Zarpanitu’nın kendisi tarafından verilen hediyelerin alıcıları arasında yer aldığına dair yazıtlar, onun tanrıların düzenindeki etkin rolünü gözler önüne serer.
Teoforik isimler de Zarpanitu’nun kültünde önemli bir yer tutar. Ur-Nindara, Ur-Ninšar gibi isim varyantları, halk arasında tanrıçanın ne kadar benimsendiğini ve günlük yaşamda, ailelerde ve toplumsal ritüellerde onunla kurulan ilişkinin gücünü simgeler.

Mitolojik Anlatılar ve Edebi Metinler
Edebi metinlerde Zarpanitu genellikle Marduk’un yanında yer alır. Kısa bir mit, Zarpan kasabasının adını tanrıçanın nasıl aldığını ve sonrasında Enlil tarafından kendisine hediye edildiğini anlatır. Bu anlatıda, Zarpanitu’nun babası olarak tanımlanması dikkat çeker; sonrasında, Ea tanrıçası onun erdemlerini över ve oğlu Marduk’un onunla birlikte denizi yönetmesi gerektiğini söyler. Bazı kaynaklar, bu mitin “Ninabdubur” adlı bir bölümü yansıtıyor olabileceğini belirtir.
Zarpanitu, aynı zamanda, Marduk ve Esagil tapınak kompleksinde yer alan diğer ilahi figürlerle birlikte, kutsal düzenin ve tanrıların hiyerarşisinin belirlenmesinde de rol oynar. Örneğin, Samsu-iluna ya da Hammurabi dönemine ait yazıtlarda, Zarpanitu’nun inşası veya kült nesnelerinin hazırlanmasına dair referanslar yer alır. Bu yazıtlar, Zarpanitu’nun, Marduk’un panteonundaki yerinin zamanla nasıl güçlendiğini ve onun tanrı olarak kabul edilen eşi rolünün pekiştiğini göstermektedir.
Mitolojik anlatılarda, Zarpanitu’ya atfedilen ek isimler ve epitetler (örneğin, “Babil hanımı”, “Esagil kraliçesi”) onun yalnızca Marduk’un eşi olarak değil, aynı zamanda ilahi bir düzenin, bereketin ve doğurganlığın simgesi olarak da kabul edildiğini ortaya koyar. Bu bağlamda, Zarpanitu’nun rolü, tanrıların kraliçesi, annelik, hamilelik ve hatta kehanetle ilişkilendirilen bir figür olarak yorumlanır.

Senkretik Gelişmeler ve Bölgesel Farklılıklar
Zarpanitu’nun kültü, Mezopotamya’nın farklı bölgelerinde çeşitli senkretik gelişmeler göstermiştir. Asur’da, Zarpanitu, tanrıça Šerua ile özdeşleştirilebilmiş; bu, ilk olarak Sennacherib döneminde belgelenen, Marduk ile Ashur’un eşleri arasındaki senkretizmi yansıtan bir durumdur. Ayrıca, Babil döneminde, Marduk’un panteonunun yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı dönemlerde, Uruk’un yerel teolojisinden İştar’ın bazı unsurlarının Zarpanitu ile asimile edildiği görülür.
Paul-Alain Beaulieu, Uruk’taki Eanna arşivindeki metinlerde, Zarpanitu’ya atfedilen unvanların, aslında İştar’a yönelik olduğunu ima eden bağlamların da bulunduğunu belirtir. Bu durum, Zarpanitu’nun, dönemsel ve bölgesel farklılıklar gösteren tanrı anlayışları içinde ne kadar esnek bir yapıya sahip olduğunu gösterir.
Bazı senkretik çabalar, özellikle Enūma Eliš ve diğer Babil yaratılış destanlarındaki İştar imgesiyle benzerlik gösteren logogramların kullanımına dayanır. Bu durum, Zarpanitu ile diğer kadın tanrıçaların rollerinin zaman içinde nasıl örtüştüğüne dair tartışmalara yol açmıştır. Ancak, Babil’den sonraki kaynaklarda Zarpanitu, İştar ile aynı tanrı olarak görülmemiş; aksine, Marduk’un dişil karşılığı olarak, farklı roller üstlenmiş ve ayrı bir kimlikle anılmaya devam etmiştir.

Günümüze Kadar Ulaşan Kült Mirası
Zarpanitu, Mezopotamya’da Marduk’un eşi olarak pek çok tapınma ritüeline konu olmuş; özellikle Babil yakınlarındaki Zarpan kasabası ve Marduk’un kutsal alanları, onun kült merkezleri olarak işlev görmüştür. Bu kült nesneleri, tapınak yazıtları, heykeller ve teoforik isimler aracılığıyla, antik dönemden günümüze ulaşan bir kült hafızası oluşturmuştur.
MÖ sekizinci ve yedinci yüzyıllarda, Babil hükümdarlarının dini reformları sırasında, Zarpanitu’nun ismine atfedilen unvanlar, onun Marduk’un eşinin yanı sıra, kehanet ve doğurganlık gibi ek işlevlerinin de altını çizmiştir. Nebuchadnezzar I döneminde kutlanan Yeni Yıl (akitu) ritüelinde, Zarpanitu, diğer tanrılarla birlikte yer alarak, kutsal düzenin ve tanrıların hiyerarşisinin yeniden teyit edilmesine yardımcı olmuştur. Bu ritüeller, Zarpanitu’nun kült mirasının ne kadar köklü ve kalıcı olduğunun en somut göstergelerinden biridir.
Zarpanitu’nun etrafında gelişen bu kült, yalnızca Mezopotamya sınırları içinde kalmamış, Ugarit, Asur ve hatta daha sonraki dönemlerde farklı kültürlerde senkretik biçimde yer bulmuştur. Emar’da Zarpanitu, kolofonlarda adı geçerken, bazı Elam metinlerinde de benzer şekilde anılmıştır. Bu durum, Zarpanitu’nun antik Yakın Doğu’nun geniş coğrafyasındaki etkisini gözler önüne serer.

Sonuç: Zarpanitu’nun Çok Yönlü Tanrıça Kimliği
Zarpanitu, Marduk’un eşi olarak antik Mezopotamya panteonunda yer alan ve doğurganlık, hamilelik, kehanet ve tanrıların kraliçesi rolleriyle öne çıkan önemli bir tanrıçadır. İsim kökeni, etimolojik tartışmalar ve çeşitli romanizasyon seçenekleri, onun kökeninde ve işlevinde derin belirsizlikler olsa da, geç kaynaklar onun doğumla ilişkili anne figürü yönünü açıkça ortaya koyar.
Babil yakınlarındaki Zarpan kasabasında tapınıldığı, Esagil tapınak kompleksinde kutsal cellalar içinde yer aldığı ve Marduk’un yanında yüksek rütbeli unvanlar taşıyan Zarpanitu, antik dönemde hem bölgesel hem de panteon içindeki yerini sağlamlaştırmıştır. Erua ve Papnunanki gibi ek isimler, onun tanrısal kimliğinin zamanla nasıl evrildiğini, bölgesel farklılıkları ve senkretik gelişmeleri yansıtır.
Mitolojik anlatılarda, Zarpanitu’nun, babası Enlil veya Ea ile olan ilişkileri, onun Marduk’un eşinin rolünü pekiştiren unsurlar arasında yer alır. Aynı zamanda, Zarpanitu’ya atfedilen “tohum yaratıcısı” veya “Zarpan şehrinin hanımı” gibi etiyolojiler, onun hem doğurganlık hem de yeraltı düzeniyle bağlantılı olduğunu gösterir. Geç dönem kaynaklarında ona atfedilen unvanlar; bēlet, šarratu, bēlet Bābili ve Esagil unvanları, onun Marduk’un eşinin yüksek rütbeli bir tanrıça olarak ne kadar değerli olduğunu ortaya koyar.
Zarpanitu’nun kültü, Babil, Nippur, Asur gibi farklı coğrafyalarda tapınılmış; teoforik isimler ve tapınak ritüelleri aracılığıyla günümüze kadar uzanan derin bir kültürel hafıza oluşturmuştur. Onun adı, Mezopotamya’nın karmaşık dini yapısının, tanrısal rollerin ve kültürel senkretizmin canlı bir örneği olarak hafızalarda yerini korur.
Zarpanitu, antik dönemden günümüze kadar süren tapınma uygulamaları, teoforik isimler ve kutsal metinler aracılığıyla, Mezopotamya’nın evrensel düzenini ve tanrısal hiyerarşisini yansıtan önemli bir figür olarak varlığını sürdürmektedir.
SEO Etiketleri: Zarpanitu, Marduk’un eşi, Etrüsk tanrıçası, doğurganlık, hamilelik, kehanet, Esagil, Babil, teoforik isimler