MitolojiAfrika Mitolojisi

Olorun (Olódùmarè): Yoruba’nın Yüce Yaratıcısı ve Göklerin Hükümdarı

Afrika’nın zengin kültürel mozaiği içinde, özellikle Nijerya, Benin ve Togo gibi Batı Afrika ülkelerinde yaşayan Yoruba halkının inanç sistemi, oldukça detaylı ve katmanlı bir yapıya sahiptir. Bu sistemin merkezinde, her şeyin kaynağı, mutlak güç ve göklerin hükümdarı olarak kabul edilen yüce bir varlık bulunur: Ọlọrun ya da diğer yaygın adıyla Olódùmarè.

Ancak Ọlọrun hakkında konuşmaya başladığımızda, aklımıza hemen Yunan veya Roma mitolojisindeki gibi insan formunda, belirli tapınakları olan bir tanrı gelebilir. Oysa Yoruba inancında durum biraz daha farklı ve aslında çok daha derin.Yoruba mitolojisi ve Yoruba kozmolojisi, bu yüce varlığın doğasını anlamak için anahtarımız.

Ọlọrun Kimdir? Yoruba Teolojisinde Tanrıların Tanrısı

Peki, Ọlọrun kimdir? Yoruba inanç sisteminde Ọlọrun, evrenin yaratıcısı ve sürdürücüsüdür. O, mutlak iyilik, bilgelik ve güçtür. Hiç kimse veya hiçbir şey Onu sorgulayamaz, çünkü O her zaman haklıdır ve her şeyi bilendir. Ọlọrun, diğer tüm ilahi varlıkların, yani Orisha’ların tanrısıdır. Orishalar, Ọlọrun’dan sonra gelen, belirli doğal güçleri, insan faaliyetlerini veya soyut kavramları temsil eden ikincil tanrısal varlıklardır (mesela gök gürültüsü tanrısı Şango, demircilik tanrısı Ogun, bilgelik tanrısı Orunmila gibi).

Ancak Orishalar ne kadar güçlü olursa olsun, Ọlọrun her zaman onların üzerindedir. Diyebiliriz ki, Ọlọrun, en yüce tanrıdır ve Yoruba Afrika teolojisinin zirvesindedir. O, varoluşun nihai sebebidir, her şey O’ndan gelir ve eninde sonunda O’na döner.

Olorun (Olódùmarè): Yoruba’nın Yüce Yaratıcısı ve Göklerin Hükümdarı
Olorun (Olódùmarè): Yoruba’nın Yüce Yaratıcısı ve Göklerin Hükümdarı

Olodumare, Ọlọrun ve Olorun Adları: Anlam Farklılıkları

Yoruba inancının farklı bölgelerinde veya farklı anlatımlarında bu yüce varlık için farklı isimler kullanıldığını görebiliriz: Olodumare ve Ọlọrun. Bazen de vurgu işaretleri olmayan Olorun şekliyle karşılaşılır. Peki, Olodumare ve Ọlọrun farkı var mıdır? Aslında, temelde aynı yüce varlığı ifade ederler. Farklılık, daha çok isimlerin etimolojisi ve vurguladıkları yönlerdedir:

Ọlọrun: En yaygın ve anlamı en net olanlardan biridir. “Ọlọ” sahip olmak anlamına gelirken, “run” gökyüzü veya cennet anlamına gelir. Dolayısıyla Ọlọrun, “Gökyüzünün Sahibi” veya “Cennetin Sahibi” demektir. Bu isim, Onun evrenin en üst katmanında, göklerde ikamet ettiğini ve her şeye yukarıdan hükmettiğini vurgular.

Olódùmarè: Bu isim biraz daha karmaşıktır ve farklı yorumları vardır. Yaygın yorumlardan biri, “Olodu” (geniş, muazzam, engin) ve “Mare” (yapmak, kurmak, var etmek) kelimelerinin birleşimiyle “Engin Evrenin Sahibi/Yaratıcısı” veya “Engin Enginliği Yöneten” anlamına gelmesidir. Başka bir yorum ise, “Ola” (üstünlük), “odu” (kader, irade) ve “mare” (var etmek) kelimelerinin birleşimiyle “Üstün Kaderi Var Eden” gibi anlamlara gelmesidir. Bu isim, O’nun enginliğini, yaratıcılığını ve kader üzerindeki mutlak hakimiyetini vurgular.

Gördüğünüz gibi, her iki isim de aynı varlığın farklı ama birbiriyle ilişkili yönlerini vurgular: yüceliği, göklerdeki konumu, yaratıcılığı ve hakimiyeti. Dolayısıyla, bunlar arasında bir varlık farkı değil, sadece isimlendirme ve anlam farklılıkları vardır. Her ikisi de tek ve en yüce tanrı Ọlọrun/Olódùmarè’yi ifade eder.

19
Olorun (Olódùmarè): Yoruba’nın Yüce Yaratıcısı ve Göklerin Hükümdarı 15

Ọlọrun’un Yaratılıştaki Rolü ve Evrenin Düzenlenişi

Yoruba yaratılış tanrısı olarak Ọlọrun’un rolü, evrenin varoluşunda merkezidir. Yoruba yaratıcı tanrı anlatılarına göre, başlangıçta sadece engin bir boşluk veya sular vardı (bazı anlatılarda ilkel çamur). Ọlọrun, bu durumu görüp yeryüzünü ve yaşamı yaratmaya karar verdi. Ancak ilginç bir şekilde, Ọlọrun genellikle yaratılışın doğrudan fiziksel eylemini kendi yapmaz. Bunun yerine, bu görevi Orishalardan birine, genellikle saflık ve yaratılış Orishası Obatala’ya veya bazen Oduduwa’ya devreder.

Anlatıya göre, Ọlọrun Obatala’ya bir miktar toprak, bir zincir, bir palmiye fındığı, bir horoz ve yanına da bir Orisha daha vererek onları aşağıya, suların üzerine gönderir. Obatala zinciri kullanarak aşağı iner, toprağı suların üzerine serer ve horozun bunu yaymasını sağlar. Böylece kurulan ilk kara parçası (genellikle İfe şehri olarak kabul edilir) üzerinde yaşam başlar.

Burada Ọlọrun’un rolü, yaratılış emrini veren, gerekli araçları sağlayan ve her şeye onay veren yüce iradedir. O, yaratılışın fikrini doğurur ve Orishalar aracılığıyla bu fikri gerçeğe dönüştürürler. Bu, Ọlọrun’un hem aşkın (ötesi) hem de içkin (içindeki) doğasını gösterir; O, yaratılıştan uzaktır ama aynı zamanda her şeyin içinde O’nun gücü (àṣẹ) ve düzenleyici prensipleri vardır. Evrenin mevcut düzeni, yasaları ve işleyişi O’nun koyduğu kurallara ve verdiği àṣẹ’ye (ilahi güç/otorite) dayanır. Yoruba kozmolojisinde her şey Ọlọrun’un àṣẹ’si ile var olur ve sürdürülür.

21
Olorun (Olódùmarè): Yoruba’nın Yüce Yaratıcısı ve Göklerin Hükümdarı 16

Orisha’larla İlişkisi: İlahi Emir ve Görev Dağılımı

Daha önce de belirttiğimiz gibi, Ọlọrun ve Orishalar arasındaki ilişki, bir kral ve onun bakanları veya yöneticileri arasındaki ilişkiye benzetilebilir. Ọlọrun mutlak hükümdardır, ancak doğrudan her detayla ilgilenmez. Bunun yerine, evrenin farklı yönlerinin yönetimini Orishalara devreder.

Her Orisha, Ọlọrun’dan aldığı belirli bir alanın sorumluluğunu taşır: suya, ormana, nehre, denizlere, hastalığa, sağlığa, aşka, savaşa, adalete vb. hükmederler. Onlar, Ọlọrun’un iradesini yeryüzüne yansıtan, insanlarla ilahi âlem arasında arabuluculuk yapan varlıklardır. İnsanlık genellikle günlük yaşamlarında Orishalarla etkileşime girer, onlara adaklar sunar, yardım diler veya şükreder. Çünkü Orishalar, Ọlọrun kadar soyut ve uzak değillerdir; doğa olayları, hastalıklar, tesadüfler veya kehanetler aracılığıyla varlıkları hissedilebilir, hatta bazen belirli formlarla ilişkilendirilebilirler.

Ancak unutulmamalıdır ki, Orishaların tüm gücü ve yetkisi Ọlọrun’dan gelir. Bir Orisha’nın yapabileceği veya yapamayacağı her şey, nihayetinde Ọlọrun’un àṣẹ’si ile sınırlıdır veya O’nun iznine bağlıdır. Bu hiyerarşi, Yoruba mitolojisinin temel taşlarından biridir. Ọlọrun, işleri Orishalar aracılığıyla yürütür, bu da O’nun hem yüceliğini korumasını hem de evrenin işleyişinin devam etmesini sağlar.

Yoruba İnanç Sisteminde Dualar ve Ọlọrun’a Yönelik Tapınma

20
Olorun (Olódùmarè): Yoruba’nın Yüce Yaratıcısı ve Göklerin Hükümdarı 17

İşte Yoruba inancının en ilginç noktalarından biri de burası. Orishalar için tapınaklar, sunaklar, rahipler ve detaylı ritüeller varken, Yoruba inanç sisteminde dualar ve Ọlọrun’a yönelik tapınma genellikle farklı bir form alır. Ọlọrun, o kadar yüce, o kadar aşkın ve o kadar her şeyin ötesindedir ki, insanların doğrudan O’na yaklaşıp spesifik isteklerde bulunması veya O’na özel bir tapınak inşa etmesi yaygın değildir.

Genellikle insanlar, günlük ihtiyaçları, sorunları veya şükranları için Orishalara yönelirler. Onlar, insan sesini duyabilen, insan dünyasıyla daha çok etkileşimde bulunan varlıklardır. Ancak bu, Ọlọrun’un tamamen göz ardı edildiği anlamına gelmez. Ọlọrun’a yönelik tapınma daha çok bir kabul, bir tanıma ve bir şükran biçimindedir. İnsanlar, O’nun nihai güç ve yaratıcı olduğunu bilirler. Dualar, genellikle “Ọlọrun’un izniyle,” “Ọlọrun’un yardımıyla” gibi ifadeler içerir. Hayattaki büyük olaylar, doğumlar, ölümler, büyük felaketler veya büyük başarılar karşısında O’nun mutlak gücünü ve iradesini kabul eden ifadeler kullanılır. Orishalar aracılığıyla yapılan duaların veya ritüellerin dahi nihayetinde Ọlọrun’a ulaştığı veya O’nun emriyle gerçekleştiği düşünülür.

Dolayısıyla, Ọlọrun’a yönelik tapınma, Orishalara yönelik detaylı, fiziksel ritüellerden ziyade, kalpten gelen bir soyut tanrı inancı ve O’nun varlığına, gücüne ve iyiliğine yönelik derin bir saygı ve kabuldür.

Ọlọrun’un Soyutluğu: Neden Fiziksel Temsili Yoktur?

Yoruba inancında Orishaların heykelleri, sembolleri, adak yerleri bulunurken, Ọlọrun’un soyutluğu: Neden fiziksel temsili yoktur? sorusu akla gelir ve bu, O’nun doğasının temel bir yönüdür. Ọlọrun, saf ruhsal varlıktır. O’nun bir formu, bir şekli, bir cinsiyeti veya belirli bir yeri yoktur (göklerde ikamet etmesinden bahsedilse de, bu daha çok O’nun yüceliğini ve aşkınlığını vurgular). O, her şeyi kapsayan, her yerde mevcut olan (omnipresent) ve her şeyi bilen (omniscient) bir varlıktır.

Bu mutlak, sınırsız ve aşkın doğası, O’nun maddi dünyada herhangi bir temsiline sığdırılamayacağı anlamına gelir. Bir heykel, bir resim veya bir sembol, O’nun sonsuzluğunu ve soyutluğunu yansıtmakta yetersiz kalır. Bu soyut tanrı inancı, O’nu Orishalardan ayırır ve O’nun evrenin ötesindeki konumunu pekiştirir. İnsanlar, O’nun varlığını rüzgârda, güneşte, yağmurda veya yaşamın kendisinde hissederler, ancak O’nu belirli bir formla sınırlandırmazlar. Bu, aynı zamanda O’na doğrudan tapınma ritüellerinin olmamasının da bir nedenidir; O’na somut bir şekilde yaklaşmak, O’nun doğasına aykırıdır.

İslam ve Hristiyanlıkla Etkileşimde Ọlọrun’un Evrimi

5 1
Olorun (Olódùmarè): Yoruba’nın Yüce Yaratıcısı ve Göklerin Hükümdarı 18

Yoruba topraklarının yüzyıllardır İslam ve daha sonra Hristiyanlıkla etkileşime girmesi, Yoruba inanç sistemini ve özellikle Ọlọrun’un İslam ve Hristiyanlıkla etkileşimde evrimini önemli ölçüde etkilemiştir. Gelen bu tek tanrılı dinler, zaten Yoruba kültüründe var olan en yüce tanrı Ọlọrun kavramı için verimli bir zemin bulmuşlardır.

İslam yayıldığında, Müslüman misyonerler Allah’ı tanıtırken, Yoruba halkı için bu kavram yabancı değildi; onlar zaten bir yüce varlığa inanıyorlardı. Çok geçmeden, birçok Yorubalı Müslüman, kendi dillerinde Allah’ı ifade etmek için Ọlọrun’u kullanmaya başladı. Allah, onlar için basitçe “Arapça tabiriyle Ọlọrun” haline geldi. Benzer şekilde, Hristiyan misyonerler Tanrı’yı (God) tanıttığında, bu kavram da Ọlọrun ile kolayca özdeşleştirildi. İncil’in Yoruba diline çevirilerinde “Tanrı” kelimesi genellikle Ọlọrun olarak kullanıldı.

Bu durum, Yoruba inanç sisteminde bir tür senkretizm (karışma) veya daha doğru bir ifadeyle, yerel kavramın geleneksel dinlerle entegrasyonuna yol açtı. Günümüzdeki birçok Yorubalı Müslüman veya Hristiyan için Ọlọrun, onların inandığı tek Tanrı’nın yerel ismidir. Bu etkileşim, Afrika teolojisinin genelinde görülen bir olgudur; yerel yüce varlık kavramları, dışarıdan gelen tek tanrılı dinlerin yayılmasında köprü vazifesi görmüştür. Bu süreç, Ọlọrun’un kavramsal olarak evrimleşmesine neden oldu; artık sadece geleneksel Yoruba kozmolojisinin bir parçası olmakla kalmayıp, aynı zamanda İbrahimi dinlerin de terminolojisinde yer bulan, daha geniş bir “Tanrı” kavramını temsil etmeye başladı.

Sonuç

Yoruba inanç sisteminin temel taşı olan Ọlọrun (Olódùmarè), sadece bir tanrı figürü değil, varoluşun özüdür. Orishalardan farklı olarak her şeyin yaratıcısı ve düzenleyicisi olan Ọlọrun’un soyut ve aşkın doğası, O’nu doğrudan ibadetin ötesine taşıyarak varoluşun felsefi ve nihai anlamını temsil eder. Göklerin Hükümdarı ve sonsuz evrenin yöneticisi olarak Ọlọrun, Yoruba halkının geleneksel ve modern inançlarında merkezi bir konumunu koruyarak Afrika teolojisinin derinliğini, Yoruba mitolojisinin zenginliğini ve insanın yüce olana duyduğu özlemi yansıtmaktadır.

Daha Fazla Göster

serkan

Herkese Selamlar. Mitoloji destanlar ve tarih konusunda sizlere en iyi bilgileri sunmak hazırlamak için buradayım. Herkese sevgi ve saygılarımla...

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu