Afrika MitolojisiMitoloji

Abuk: Dinka Mitolojisinde Kadınların, Tarımın ve Doğurganlığın Tanrıçası

Afrika kıtasının güney Sudan bölgesinde yaşayan Dinka halkı, köklü bir kültüre ve karmaşık bir mitolojiye sahiptir. Bu mitolojinin, evrenin kökeninin, başlangıcının kökeninin ve yaşamının tamamında zengin sözlü anlatımlarla nesilden nesile aktarılmıştır. Dinka kozmolojisinin bütünlüğünün yüce yaratıcı tanrısı Ngai yer alır, ancak Ngai’nin yanı sıra, insan hayatının belirli bir listesini yöneten ve bunların içinde birçok ruh ve tanrısal figür bulunur.

Bu figürler arasında en önemlilerinden biri, kadınların, tarımın ve doğurganlığın eylemleri Abuk’tur. Abuk, Dinka inanç işlemleri yalnızca bir doğa gücü lideri değil, aynı zamanda insanlığın yönettiği bu yana var olan, yaşamın sürekliliğini sağlayan ve toplumsal yapıyı şekillendiren kilit bir şekildir.

Yaradılış Anlatılarında Abuk ve İnsanlığın Başlangıcı

Dinka mitolojisine göre, başlangıçta gök ile yer birleşiyor, çok yakındı ve insanlar göğe, yani Ngai’ye, bir ip aracılığıyla bağlıydı. Bu ip, insanlarla tanrı arasındaki doğrudan bağ ve kusursuz başlangıcı temsil ediyordu. İnsanlar o zamanlar ölümsüzdü, yiyecekler kolayca elde ediliyordu ve yaşam zahmetsizdi. Bu anlatılarda, insanlığın ilk çifti genellikle Garang ve Abuk olarak adlandırılır. Garang ilk erkek, Abuk ise ilk kadındır.

Antik mitlerde, o ve Garang, İncil geleneğinde Adem ve Havva tarafından temsil edilen çifte benzer şekilde ilk kadın ve ilk erkektir. Onlar, Ngai tarafından yönetilen ilk insanlardır ve gök ile yer arasındaki o sihirli ip aracılığıyla gök ile temas halindedirler.

Anlatının kilit noktası, gök ile yer arasındaki bu bağlantının nasıl koptuğudur. Farklı Dinka kabileleri ve anlatıcılar arasında küçük çeşitlilikler olsa da, yaygın bir versiyona göre bu kopuş, Abuk’un bir eylemi gerçekleşiyor. Bazı anlatılarda, Abuk’un yasaklanandan daha fazla sayıda öğütmek rekoru – çünkü Ngai her gün yalnızca belirli bir miktardaki kırılmaların insanlığın ilerlemesi için yeterli olduğunu bildirmişti.

Abuk’un doyumsuzluğu veya merakı, öğütme taşını çok yükseğe kaldırmasına ve kazara gök ile yer arasındaki bağı sağlayan ipi kesmesine neden olmuştur (Evans-Pritchard, 1940). İp koptuğunda, gök yükselmiş ve yerden uzaklaşmıştır.

Bu olay, Dinka kozmolojisindeki “düşüşü” veya yaşam koşullarının zorlaşmasını sembolize eder. Kopuşun sonuçları dramatiktir: insanlar ölümlü hale gelmiş, hastalık ve acı dünyaya girmiş, ve en önemlisi, yiyecek artık kendiliğinden ortaya çıkmak yerine, insanların tarlaları ekip biçmek, yani tarım yapmak zorunda kalmışlardır. Abuk’un bu kopuştaki rolü, onu sadece ilk kadın değil, aynı zamanda insanlığın gelişmiş zorlu yaşam koşullarıyla – özellikle tarım aracılığıyla beslenmeyle – doğrudan büyümeden bir figür haline gelir. Ancak bu durum, onun tarımın varlığıyla çelişmez; aksine, kopuşun getirdiği ihtiyaca yanıt veren ve insanlığa hayatta kalma araçlarını (tohumları, özellikleri) sağlayan şekil olarak konumlandırılmasını pekiştirir.

Abuk: Dinka Mitolojisinde Kadınların, Tarımın ve Doğurganlığın Tanrıçası
Abuk: Dinka Mitolojisinde Kadınların, Tarımın ve Doğurganlığın Tanrıçası

Abuk: Tarımın Tanrıçası

Yaradılışın anlatımındaki kopuşun ardından tarım, Dinka’nın hayatta kalması için mutlak bir şekilde birleşmiş hale geldi. Dinka ekonomisi geleneksel olarak sığır yetiştiriciliği ve tarımın (özellikle darı türlerinin) bir sürdürülebilirna dayanıklı ve bu iki faaliyet, yaşamlarının ve kültürlerinin merkezindedir. Abuk, tam da bu zorunlu faaliyetin, yani tarımın varlığıdır.

Anlatılara göre, Abuk’un sahip olduğu ilk tohumlar, insanlığın ekim yapılmaya başlanmasını sağlamıştır. O, bereketin arttırılmasını sağlayan, ekinlerin büyümesine ve ömrüne izin veren tanrısal güçtür. Dinka çiftçileri, tarlalarını ekerken veya hasat zamanı yaklaşırken dualarını ve yakarışlarını Abuk’a yönlendirirler. Ondan verim alınması, yağmurun zamanında yağmasını ve zararlıların ekinlere zarar vermemesini dileyenler. İyi bir hasat, Abuk’un lütfu, kötü bir hasat ise onun gizliliksizliğinin bir işareti olarak görülebilir.

Tarımın Abuk ile bu derin bağı, onun sadece mitolojik bir figürün dağılımını sağlar, Dinka’nın tuttuğu günlük gözyaşların ve geçişte kalanların bir parçası haline getirilmesini sağlar. Ekinlerin büyüme teknolojisi, depolamadan hazırlanmasından hasada kadar geçen süreç, Abuk’un yaşam veren gücün bir başlaması olarak algılanır. Bu nedenle, anlaşma ritüelleri ve törenler, genellikle Abuk’a adanır ve onun bereketi için yalvarılır.

image 67
Abuk: Dinka Mitolojisinde Kadınların, Tarımın ve Doğurganlığın Tanrıçası 14

Abuk: Doğurganlığın ve Kadınların Tanrıçası

Abuk’un en belirgin ve yaşam içindeki en doğrudan rolü, doğurganlık varlığıdır. Bu doğurganlık yalnızca insanların sınırı değildir; Aynı zamanda Dinka bileşenlerinde bulunan merkezi birleştiren sahip olan sığırların ve diğer hayvanların üremesini de kapsar. Abuk, yeni yaşamın, neslin sürekliliğini sağlayan gücün kendisidir.

Abuk’a kardeşinin saygısı ve onunla kurulan bağ, özellikle kadınların yaşadıklarında derin izler taşır. Abuk, ilk kadın olarak tüm kadınların atası ve koruyucusudur. Doğum yapan, çocuk yetiştiren, evi geçindiren, yiyecek hazırlayan (tarım uygulamalarını kullanarak) kadınlar, doğal olarak Abuk’un alanına giriyorlar. Kadınlar, hamilelikleri sırasında, doğum anında ve sağlığının bozulması için Abuk’a dua ederler. Evlilik ve aile kurma ile ilgili ritüellerde de Abuk’un adı geçer; Ailelerin ondan bereketli olması ve çok sayıda çocuğun sahibi olması dilemek altındadır (Lienhardt, 1961).

Sığırların üremesi de benzer şekilde Abuk’un bereketiyle ilişkilidir; sağlıklı buzağılar ve güçlü sürüler için ona yakarılır.

Abuk’un doğurganlık rolü, Dinka toplumunun temel değerlerinden birini yansıtır: yaşamın kutsallığı ve sürekliliği. Çok sayıda verime ve sığa sahip olmak, bir aile veya klanın zenginliğinin ve bir göstergesidir. Abuk, bu zenginliğin ve gücün ilahi sağlayıcısıdır. Onun kadınlarla olan özel bağı, Dinka kadınlarına yaşam veren, besleyen ve zenginlikleri devam ettiren rolüne verilen önemi vurgular. Kadınlar, Abuk gibi, yaşamı şekillendiren ve sürdüren figürlerdir.

8
Abuk: Dinka Mitolojisinde Kadınların, Tarımın ve Doğurganlığın Tanrıçası 15

Alanların Birleşimi ve Kültürel Önemi

Abuk’un kadın, tarım ve doğurganlık alanlarındaki rolleri, Dinka yaşamında birbirinden ayrı düşünülemez. Bu alanların iç mekan geçmişini ve Abuk bu birleşimi temsil eder. Tarım, yiyecek sağlar; Yiyecek, hem insanın hem de hayvanın doğurganlığını sürdürmesini ve yaşamını sürdürmesini sağlar. Kadınlar, hem yönetiminin sağlanmasında (ekim, hasat, yiyecek hazırlama) hem de doğurganlıklarda (çocuk doğurma, yetiştirme) merkezi bir role sahiptir. Abuk, bu döngüsel sürekliliği ve yaşamın sürekliliğini sağlayan ilahi matristir.

Abuk, Dinka’nın oluşturduğu dış dünya ile ilişkiyi de simgeleyebilir. Gökten kopuş ve tarımın zorunlu hale gelmesi, doğa ile kurulan ilişkinin değişimini anlatmaktadır. İnsanların artık doğanın sunduklarına doğrudan erişemez; onunla çalışmak, onu işlemek istiyorlar. Abuk, bu mücadelenin ortasında hem zorlukların ortaya çıkması (ilk hatanın sonucu olarak) hem de bu zorluklarla başa çıkmak için gereken araçları (tohumlar, bereket) sağlayan şekildir.

Günümüzde Abuk’a yönelik geleneksel ritüeller ve inançlar, modernleşme ve dış etkiler nedeniyle değişim olasılığı. Ancak Abuk’un adı ve hikayesi, Dinka çalışmalarının ve kültürel mirasın bir parçası olmaya devam ediyor. Onun karakteri, Dinka gözenekleri, aile gözü ve yaşadığı beslendiği derin saygıyı yansıtıyor. Kadınların toplumsaldaki değeri, tarımın hayati önemi ve doğurganlığın kutsallığını simgeleyen Abuk, Dinka kozmolojisinin yaşayan ve anlamlı bir parçasıdır.

6 2
Abuk: Dinka Mitolojisinde Kadınların, Tarımın ve Doğurganlığın Tanrıçası 16

Sonuç

Dinka mitolojisindeki Abuk figürleri, kadınların, tarımın ve doğurganlığın çok yönlü bir terörleri olarak ortaya çıkıyor. Yaradılış hikayelerindeki başlangıcı, insanlığın zorlu yaşam koşullarını geçişini ve tarımın gerekliliğini simgeleyen Abuk, aynı zamanda bu yeni düzende hayatta kalmak için gereken kaynaklar ve bereketi sağlayan güçtür. Toprağın parçalarının, ekinlerin kalıcın, insan ve hayvan nesillerinin devamlılığının kaynağı olarak görülen Abuk, Dinka’nın gözenekli yaşam kalıntılarının evinde yer alır.

Kadınlarla olan özel bağ, Abuk’u sadece bir gelecekte değil, aynı zamanda Dinka kadınlarının yaşam veren, besleyen ve kadınların temel rolünü sürdüren ilahi bir vücut haline gelir. Tarım, kadınlık ve doğumganlık sistemi Abuk’un birleşmesinde, Dinka ise bu unsurların ne kadar önemli ve hayati olduğunu gösteriyor.

Abuk’un anlatımı, Dinka’nın oluşmuş doğayla, yaşadığıyla ve kendi varoluşlarıyla anlamlı bir ilişki içinde olduğu bir aynasıdır. Mitolojik bir figürden öte, Abuk, Dinka, değerlerin ve sürekliliği olan inançlarının güçlü bir simgesidir. Onun öyküsü, Güney Sudan’ın Dinka’nın oluşturduğu zengin kültürel birikiminin anlaşılması için temel bir bilgiye sahiptir.

Daha Fazla Göster

Umay

Merhaba ben Umay. Sizlere elimden geldiğince faydalı bilgiler ve içerikler sunmak hedefim. Sevgi ve saygılar

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu