
İnka imparatorluğunda “Aclla” olarak bilinen, aynı zamanda Güneş Bakireleri veya Mamacona adı verilen o seçkin kadın dini figürlerini konuşmaya başlayalım. Hani, eskiden saraylarda ve tapınaklarda, kutsal ritüelleri yerine getiren, üretken ve ekonomik işlevleri olan bu kadınlar, İnka toplumunun ruhani ve toplumsal düzeninin temelini oluşturuyordu. Gelin, onların nasıl seçildiklerini, eğitim süreçlerini, türlerini ve toplumsal önemlerini inceleyelim.
Aclla Ne Demek?
Aclla kelimesi, Quechua dilindeki “aqllasqa” kelimesinden türemiştir; anlamı “seçilmiş olanlar”dır. İnka imparatorluğunda Aclla, törensel, dini, üretken ve ekonomik işlevleri olan kadın dini figürler olarak büyük saygı görürdü. Bazen “Güneş Bakireleri” ya da “Mamacona” olarak da adlandırılırlardı. Hani, düşünün; sadece kutsal bir görev üstlenmiş olmanın ötesinde, bu kadınlar evin, sarayın ve halkın refahında da kilit rol oynarlardı.

Aclla Seçimi: Kutsallığın ve Saflığın Simgesi
Aclla kadınlarının seçimi, İnka toplumunda oldukça titizlikle yürütülen bir süreçti. İşte bu süreçte neyin önemli olduğuna bakalım:
- Soy ve Saflık: İnka ailesinin üyesi olan kızlar, en yakın arkadaşlar gibi seçilerek gözaltına alınıyor, özel olarak eğitiliyordu. İnka’lar, doğrudan tanrının soyundan geldiğine inanılan kızların, kutsal ritüelleri ve tapınma işlevlerini yerine getirebilecek kadar saf kana sahip olduklarını düşünürdü. Bu nedenle, onlara “Güneş’in eşleri” adı verilirdi. Yani, bu kadınlar sıradan değildi; onlar İnka ailesinin onurudur.
- Asil Köken ve Eğitim: İnka soylu ailelerinin kızları arasından seçilen Aclla, öyle sıradan eğitim almazdı. Onlar, hem dini ritüelleri yerine getirmek hem de törensel işlevleri sağlamak üzere özel, dikkatli ve seçici bir eğitim programına tabi tutulurdu. Bu eğitim, örneğin, tapınak hizmetleri, ritüel yiyecek ve içecek hazırlıkları ve hatta tarım uygulamaları konusunda detaylı bilgiler içerirdi.
- Apupanaca’nın Görevi: İnka hükümdarları, imparatorluk genelindeki Aclla seçiminden sorumlu olarak, “Apupanaca” adında bir yargıç veya komiser gönderirdi. Görevi, sekiz ile dokuz yaş arasındaki güzel kızları seçmekti. Bu kızlar, ya Cuzco’daki İnka sarayına ya da imparatorluğun farklı eyaletlerindeki tapınaklara gönderilirdi. Böylece, Aclla seçimi yıllık bir haraç gibi değerlendiriliyor, bazen asi ya da itaatsiz toplulukları cezalandırmak için de bu yöntem kullanılıyordu. Yani, eğer topluluk isyan ederse ya da hükümdarlara karşı gelir verirse, hükümdarlar o bölgedeki genç kızları alarak tapınaklara kapatır, böylece toplumun düzenini yeniden sağlamaya çalışırdı.

Aclla’nın Türleri: Dört Farklı Kategori
Aclla’lar, hem soy açısından hem de işlevsel roller açısından dört ana kategoriye ayrılırdı. Gelin, bu kategorilere göz atalım:
1. Yuraq-Aclla (Beyaz Seçilmiş)
Bu kategori, Güneş Rahibeleriyle ilişkilidir. Yuraq-Aclla sahipleri, mutlaka kraliyet kanına sahip olurdu ve yalnızca Cuzco’da ikamet ederdi. İnka sarayında, bu Aclla’lar, öyle bir kutsallıkla yetiştirilirdi ki, tüm yaşamlarını manastır benzeri yapılar içinde geçirirlerdi. Herhangi bir alyans ya da evlilik konusunda ise çok sıkı kurallara tabi tutulurlardı.
2. Huayru-Aclla (İnkaların Seçilmişi)
Bu gruptaki Aclla’lar, İnka hükümdarlarının eşleri olarak görev yapardı. Mutlaka kraliyet kanından olmaları gerekmese de, seçilmeleri için belli standartlar vardı. İnka sarayının yanı sıra, bazı eyaletlerdeki tapınaklarda da hizmet edebilirlerdi. Yani, bu kadınlar hem saray hem de genel halk arasında önemli roller üstlenirdi.
3. Pacu-Aclla (Kurumsal Seçilmişler)
Pacu-Aclla, asil kökenli Aclla’lardır ve genellikle devlet görevlilerinin eşleri olarak tanımlanır. Ergenlik çağına gelince, yani 13-15 yaşlarında yetiştirildikten sonra, bu kadınlar soylu kişilerle evlenmek üzere topluma sunulurdu. Bu da, onların eğitim düzeyinin ve soylu ailelerin mirasının bir garantisi olarak kabul edilirdi.
4. Yana-Aclla (Kara Seçilmiş)
Bu kategori, halktan seçilen Aclla’lardır. Yani soylu aile kökenine bağlı olmasa bile, halkın içinden gelen ve kutsal görevleri yerine getiren kadınlar bu gruba dahil olurdu. Yana-Aclla, halk arasında daha geniş yer kaplasa da, diğer Aclla türleri kadar yüksek statüye sahip olmayabilirlerdi; ama görevlerini eksiksiz yerine getirirlerdi.
Aclla’nın İffeti: Kutsallığın Koşulu
Aclla kadınlarına, görevlerini yerine getirebilmeleri için iffet (bakirelik) yükümlülüğü konulurdu. Hani, bu kadınlar Tanrı’nın doğrudan soyundan geldiğine inanıldığı için, saf ve dokunulmamış olmaları beklenirdi. Eğer bir Aclla, iffet yükümlülüğüne uymazsa – yani, bir erkekle birlikte bulunduğu ya da bakireliğini kaybettiği belirlense – bu durum ölüm cezasıyla sonuçlanırdı.
Bu ceza, öyle sertti ki, rahibeyi öldüren bir insan eliyle değil, tanrının kendisi tarafından uygulandığı düşünülürdü. Fakat ilginç olan şu ki; eğer Aclla hamile kalırsa, ama bunun onun iffetini kaybettiğine dair kesin bir kanıtı yoksa, bu durum Güneş tanrısının iradesine bağlanır.
Böylece, doğan çocuk Güneş tanrısının en sevdiği oğlu olarak ayrıcalıklı muamele görürdü. Yani, Aclla’ların hayatı, hem iffet hem de kutsallığın sembolü olarak büyük bir öneme sahipti.

Acllahuasi: Seçilmişlerin Kutsal Evi
Aclla seçilmiş kadınları, Acllahuasi adı verilen tapınaklara kapatırlardı. Bu isim, Quechua dilinde “Aclla evini” ifade eder. Acllahuasi’ler, imparatorluğun dört bir yanına dağılmıştı ve genellikle Güneş Tapınakları’nın yakınında inşa edilirdi. Bu tapınaklar, Aclla kadınlarının kutsal görevlerini yerine getirmeleri, eğitim almaları, ilahi ritüelleri uygulamaları ve gerekli adakları sunmaları için ideal mekanlardı.
Acllahuasi’lerin yaşam alanları, aynı zamanda onların tarım ve hayvancılık faaliyetleri için de düzenlenmişti. Örneğin, “intip muyan wayrur” olarak adlandırılan seçilmişlerin Güneş bahçeleri ve “intip lama” dediğimiz, o tapınak bölgesinde yetiştirilen hayvanlar, Aclla kadınlarının toplum içindeki ekonomik ve üretken rollerini destekleyen unsurlardı.
Aclla’nın Eğitim Süreci ve Hayatları
Aclla seçiminin ardından, bu kadınlar hayatlarının büyük bir bölümünü rahibeler gözetiminde geçirirlerdi. 8-9 yaşlarında tapınmaya giren Aclla’lar, Mamacona adı verilen yaşlı rahibelerin gözetiminde yetiştirilirdi. Formasyon dönemleri genellikle 13-15 yaşına kadar sürer; bu süre zarfında, hem dini hizmetler hem de törensel görevleri yerine getirmek üzere kapsamlı bir eğitim alırlardı. Bu eğitim, atalara, tanrılara ve toprağa duyulan saygıyı pekiştirirken, aynı zamanda İnkalar arasındaki sosyal hiyerarşinin de bir garantisi olarak kabul edilirdi.
Aclla’lar, edindikleri bu özel eğitim sayesinde, imparatorluğun kutsal ritüellerinde ve dini törenlerinde aktif bir şekilde yer alırlardı. Hem Cuzco’daki İnka sarayında hem de yerel tapınaklarda, Aclla’ların rolü, halkın kutsal inançlarını ve dini mirasını canlı tutan önemli bir unsurdu. Bu yüzden seçilmiş bir Aclla’ya sahip olmak, bir ailenin ya da soylu bir topluluğun onuru sayılırdı.
Aclla ve Toplumsal Düzenin Korunması

Akan inanışına benzer şekilde, İnka toplumunda da Aclla’lar, sadece dini ve törensel görevlerle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal düzenin ve yönetimin korunmasında da etkili rol oynardı. İnkalar, isyankar veya asi toplulukların genç, evlenmemiş kızlarını tapınaklara alarak, bu toplulukların sisteme uyum sağlamasını hedeflerdi. Böylece, Aclla seçimi hem bir gurur, hem de bir ceza ve düzenleyici mekanizma olarak kullanılırdı.
Hani, eğer bir topluluk hükümdarlara karşı gelirse, onların genç kızlarını “seçmek” ve tapınağa kapatmak, o topluluğun asi unsurlarının cezalandırılması ve düzenin yeniden sağlanması anlamına gelirdi. Bu yöntem, toplumsal yapının korunmasında ve imparatorluğun güç dengesinin sürdürülmesinde önemli bir yer tutardı.
Son Söz: Aclla’nın Ebedi Mirası ve İnka Kültürüne Katkısı
Kısacası, Aclla—Güneş Bakireleri ya da Mamacona olarak da bilinen bu seçkin kadın dini figürleri—İnka imparatorluğunda törensel, dini, üretken ve ekonomik işlevleri olan önemli unsurlardır.
- Seçim Süreci: İnka ailesinin üyesi kızların özenle seçilmesi, onların saf, dokunulmamış ve kutsal kabul edilmesi, hem dini ritüellerin hem de toplumsal düzenin temeli olarak görülürdü.
- Eğitim ve Tapınaklar: Aclla’lar, Acllahuasi adı verilen tapınaklarda yetiştirilir, bu tapınaklar Güneş Tapınakları’nın yakınına inşa edilir ve hem ruhani hem de ekonomik işlevler üstlenir.
- Toplumsal Düzen ve Senkretizm: Aclla seçimi, aynı zamanda asi toplulukların düzenlenmesi ve imparatorluk içindeki hiyerarşinin korunması için de bir araçtı. Yaratıcı tanrı Nyame ile toprak ana Asase Yaa’nın ve alt tanrılarla (abosom) olan ilişkisi, Aclla’ların kutsallığını ve önemini pekiştirirdi.
- İffet ve Kutsallık: Aclla’nın iffet yükümlülüğü, onların seçkinliğinin ve kutsallığının simgesiydi. Bu inanç, eğer bozulursa ölüm cezası ile sonuçlanırdı; ama, eğer hamile kalınırsa, bu durum Güneş tanrısının iradesi olarak değerlendirilir ve çocuğa ayrıcalıklı muamele sağlanırdı.
Sonuç olarak, Aclla’lar, İnka imparatorluğunun kültürel ve dini yapısının ayrılmaz bir parçası olarak, toplumsal düzenin, atalara duyulan saygının ve doğanın bereketinin simgesi olmuşlardır. Her seçilmiş Aclla, yalnızca bir kadın figürü değil, aynı zamanda kutsal bir mirası, evrenin düzenini ve toplumsal bağlılığı temsil eder. Bu öyküler, bugün dahi İnka kültürünün köklerini koruyan, geleneksel inançların ve ritüellerin modern yaşamdaki yansımalarını anlamamıza yardımcı olan eşsiz bir hazinedir.
Umarım bu yazımız, Aclla’nın öyküsünü, seçim sürecini, eğitimini, görevlerini ve İnka toplumundaki yerini keşfetmenize yardımcı olmuştur. Eski efsanelerin ve kutsal inançların ışığını içimizde yaşatmayı unutmayın; çünkü her hikaye, geçmişin bilgeliğini ve geleceğe dair umutlarımızı taşıyan zamansız bir mirastır!
Hoşça kalın millet, atalarımızın ve kutsal öykülerimizin derin anlamlarını yüreğinizde yaşatın!