Ubır Kimdir?
Ubır, Türk mitolojisinde ve halk inancında önemli bir yere sahip olan gizemli bir varlıktır. Bu efsanevi yaratık, genellikle vampir benzeri özellikleriyle tanımlanır ve Türk kültüründe farklı isimlerle anılabilmektedir. Obur, Hobur, Vupar, Opkur, Opkan gibi çeşitli adlarla bilinen Ubır, Türk halkının kolektif hafızasında derin izler bırakmıştır.
Ubır, günümüzde de Türk mitolojisinin önemli bir unsuru olarak kabul edilir ve halk hikayelerinde, masallarda ve edebi eserlerde sık sık karşımıza çıkar. Onun doğası, kökeni ve rolü, Türk kültürü ve inanç sistemi üzerinde derin bir etkiye sahiptir.
Ubır’ın kökeni ve tarihsel arka planı, Türk mitolojisi ve halk inancının derinliklerine uzanır. Ubır, Orta Asya’nın steplerinde yaşayan Türk topluluklarının mitolojik inançlarında önemli bir yer tutar. Ancak, Ubır’ın tam olarak nasıl ortaya çıktığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Bazı araştırmacılar, Ubır’ın ölümsüzlük arayışıyla ilişkilendirilen eski Türk inançlarına dayandığını öne sürerken, diğerleri onu daha geniş bir kültürel ve tarihsel bağlama yerleştirir. Ubır’ın hikayeleri ve özellikleri, Türk halkının doğaya, ruhlara ve ölümsüzlüğe dair derin köklerine işaret eder.
Ubır, genellikle insanüstü güçlere sahip bir varlık olarak tasvir edilir. Onun özellikleri ve yetenekleri, efsanelere ve halk hikayelerine göre değişiklik gösterebilir. Ancak, genellikle iri başlı, uzun kuyruklu ve doğanın güçlerini kontrol edebilen bir varlık olarak betimlenir. Ubır’ın ölümsüzlük arayışı ve açgözlü doğası, onu insanları avlamaya ve kötülük yapmaya teşvik eder.
Aynı zamanda, Ubır’ın sihirli yetenekleri ve doğaüstü güçleri, onu diğer varlıklarla mücadelede üstün kılar. Ancak, Ubır’ın gücü ve kudreti, onun aynı zamanda bir tehdit oluşturmasına da neden olabilir.
Ubır, Türk mitolojisinde önemli bir rol oynar ve çeşitli efsanelerde merkezi bir karakter olarak yer alır. Onun hikayeleri, Türk halkının değerlerini, inançlarını ve yaşam felsefesini yansıtır. Ubır, genellikle doğa ile insan arasındaki dengeyi koruyan bir figür olarak görülür. Aynı zamanda, onun maceraları ve zaferleri, Türk halkının direncini, cesaretini ve dayanıklılığını simgeler. Ubır’ın rolü, Türk mitolojisinin temel taşlarından birini oluşturur ve hala günümüzde Türk kültüründe önemli bir yer tutar.
Özellikleri
Günhkâr kimseler mezarda bir hayvan şekline bürünür ve Ubır hâline gelir. İri başlı, uzun kuyruklu bir varlıktır. Genellikle ölen büyücüler Ubıra dönüşür. Ağzından ateş püskürür. Günlerce hattâ aylarca hareketsiz kalabileceği gibi istediğinde uçabilir de. Hiçkimseden korkmaz. Etrafına bulaşıcı hastalık yayar. Ne bulursa yer.
Obur olduğu anlaşılan bir ölünün mezarı açılıp çivi çakılır. İstediğinde istediği şekle girebilir. Kurt veya yaban köpeği kılığına girip koyunları parçalar.1 Bir dağın başında toplanıp, kaçırdıkları insanları yerler. Bir ölünün obur olmaması için ateşin altından geçirilmesi gerekir. Daha çok Romanya ve Moldova’da yaşayan Türk topluluklarınca Vampir anlamında kullanılır.
Fin Ugor kavimlerinde de benzer söyleyişlerle yer alır. Ele geçirdiği insanın içinde yaşayan korkunç bir yaratıktır. İçinde Ubır bulunan kimse ona benzemeye başlar, yemeye doymaz. Ama yese de zayıf kalır. Çünkü onun yediği yemek kendi vücûduna değil, Ubır’a sinermiş.
Tatar halkında “Ubır kendisi doysa da gözü doymaz” gibi bir deyim de vardır. Ubırlı insanlar gece kalkıp yemek ararlar, bulamayınca da alev yumağına dönüşüp bacadan çıkarlar ve başka insanların yemeğini çalarlar. Ubır da tıpkı alev gibi doymak bilmez, azgın, açgözlü, her şeyi yutan bir yaratıktır. Ayrıca leşle beslenir. İstediği an kedi, köpek veya güzel bir kız kılığına girebilir. Ubır kadınları ve hayvanları emmeyi de sever.
Benzer ve bağlantılı varlıklar
Ubır ile benzer varlıklar çevre kültürlere geçtiği gibi eş-kökenli kavramlarla farklı adlar altında da anılmaya başlamıştır.
Obot
Obot – Türk ve Altay halk inancında doyumsuzluk cinidir. Ubot olarak da söylenir. Ubır’ın bir türüdür. Görünüşleri son derece çirkindir. Dişleri çok büyük ve korkunçtur. İri kemikleri vardır. Sürekli yer ama doymazlar çünkü yediklerini anında geri çıkarırlar. Ateşli gözleri vardır. Aileleri ve evleri bulunur. İnsanların içine girerek veya musallat olarak tüm servetini harcamasına neden olurlar. Sözcük anlamı olarak ele alındığında kelime kökünde yemek, yutmak, yok etmek anlamları bulunur. Obur sözcüğüyle kökteştir.
Opkan
Opkan (veya Vupkan, Çuvaşça: Вупкăн, Vupkăn, Vupkın: “sefalet getiren, hasar veren”) – Çuvaş mitolojisinde kötü bir ruh.
Çuvaşlar salgın hastalıklar ve ruhsal hastalıklar dâhil olmak üzere birçok korkunç hastalıkların nedeni olarak onu düşünürler. Vupkan hızlı bir rüzgâr şeklinde insanlara gelir ve düşüncelerinin bozulmasına yol açar. Vupkan kendini görünmez kılar. Onu yatıştırmak için vupkana üç siyah koyun kurban edilir.
Birincisi baba vupkana (“vupkăn aşşĕ”), ikinci anne vupkana (“vupkan amăşĕ”) ve son koyun vupkan tanrısına (vupkăn turro) armağan edilir. Vupkan bir köpek olarak temsil edilir ve yıkıcı bir varlıktır. Ondan sadece kurnazlık sayesinde kurtulmak mümkündür. Sözcük, yutmak ve yakmak fiilleri ile bağlantılıdır.
Vubar
Vubar (Vopar, Vapar, Vubar Çuvaşça: Вупăр, Vupăr) – Çuvaş mitolojisinde kötü bir ruh. Vubar geceleri görünür ve hayvanların ve insanların havasız kalarak boğulmasına neden olur. Ateş saçan bir yılan şeklinde görünür. Kadın veya erkek kılığına bürünebilir. Uyuyan insanlara saldırır, onu elle yakalamak imkânsızdır. Hıristiyan Çuvaşlar ondan korunmak için kollarını yatarken çapraz olarak koyarlar (haçı andırdığı için). Slav halklarında ölen büyücülerin Vupır olduğuna inanılır.
Vampirlerin Özellikleri
Vampir, günbatımı ile şafak arasında dirilerek mezarından çıktığına, insanlara saldırıp kanlarını emdiğine inanılan canavardır. Vampir kültürü Babil’den kalan örneklere dayanır ve yüzyıllar boyunca değişimini inceleyen kapsamlı folklorik tarihsel araştırmalara konu teşkil eder.
Kan emme ve öldükten sonra dirilme efsâneleri Orta Çağ’da yayıldı. Vampir varlığına inananlar vampirlerin kendilerince belirlenen özelliklerini şöyle özetlemişlerdir; acıyı en az düzeyde hissederler, vücutlarında özelliklede yüzlerinde çürüğe dayalı hafif çukurluklar ve izler bulunur, göz renkleri sürekli değişim içindedir ve iki göz asla aynı renkte bulunmaz.
Beklenmedik zamanda, fark edemeyeceğiniz kadar hızlı ve bir o kadarda güçlü tepkiler verebilirler. Ten ısıları sürekli değişiklik içindedir. Düşünce okuyabilirler bu nedenle onlara karsı koymak imkânsız gibidir. Zekâlarını ve güçlerini asla bir kitlenin anlayıcağı bir şekilde dışarıya vurmazlar.