Afrika Mitolojisi

Ori: Yoruba Felsefesinde Kader, Ruh ve Kişisel İlahi Bilincin Sırrı

Hayat üzerine düşündüğümüzde, hepimiz bir şekilde “kader” veya “alın yazısı” gibi kavramlarla karşılaşırız. Batı’da bu çoğu zaman katı, değiştirilemez bir yazgı olarak algılanabilir. Ancak dünyanın farklı köşelerinde, bu temel sorunsala çok daha katmanlı, hatta kişisel bir pencereden bakıldığını görürüz. Afrika’nın batısındaki zengin ve köklü Yoruba kültürü ve felsefesi, bu alanda bize ‘Ori’ adını verdikleri eşsiz bir kavram sunar.

Ori, sadece bir kaderden ibaret değil; aynı zamanda ruhumuzun çekirdeği, içsel rehberimiz ve hatta kişisel ilahi bağlantımızdır. Gelin, Yoruba bilge atalarının bizlere miras bıraktığı bu sırrın katmanlarını biraz aralayalım.

İlk bakışta ‘Ori’ kelimesi kulağa basit gelebilir: “baş” demektir. Evet, fiziksel başımız. Ama Yoruba düşüncesinde ‘Ori’nin bundan çok daha derin bir anlamı var. İki yönlüdür o: Bir yanda hepimizin omuzlarının üzerinde taşıdığı, düşünmek, görmek, duymak için kullandığımız somut, kemikten ve etten oluşan baş; diğer yanda ise gözle görülmeyen, soyut ama varlığımızın en hayati kısmını temsil eden ruhsal baş. İşte tüm felsefenin döndüğü yer burasıdır: Ruhsal Ori. Fiziksel başımız, ruhsal Ori’nin dünyaya açılan kapısı, onun bedenimizdeki temsilcisi, adeta kabıdır. Ruhsal Ori olmadan, fiziksel baş sadece boş bir kukladan ibarettir.

Ori: Yoruba Felsefesinde Kader, Ruh ve Kişisel İlahi Bilincin Sırrı
Ori: Yoruba Felsefesinde Kader, Ruh ve Kişisel İlahi Bilincin Sırrı

Ori tam olarak nedir?

Peki, bu ruhsal Ori tam olarak nedir? Yoruba inancına göre, bir ruh dünyaya gelmeden önce göksel âlemde (Orun) Yaratıcı Olodumare’nin veya Olorun’un huzurunda, bilgelik tanrısı Orunmila’nın rehberliğinde kendi kaderini, yolculuğunu seçer. Buna ‘Iponri‘ denir. İyisiyle kötüsüyle, kolaylıklarıyla zorluklarıyla, karşılaşacağı insanlarla, yaşayacağı deneyimlerle dolu bir yaşam potansiyelini seçer. Bu seçim, Ori’nin çekirdeğini oluşturur. Yani Ori, en basit tanımıyla, bireyin dünyaya gelmeden önce seçtiği veya kendisine bahşedilen kaderidir. Bu, “Oriire” (iyi Ori) veya “Ori buruku” (kötü Ori) olabilir. Ancak burada Batı’daki katı kadercilikten temel bir fark vardır: Bu seçim anı tam olarak hatırlanmasa da, bu kader mutlak bir çizgi değildir. Daha çok bir başlangıç noktası, bir potansiyel, bir haritadır.

Ori, sadece kader değildir; aynı zamanda bireyin içsel özü, ruhu, bilinç düzeyidir. Bu, her insanın içinde var olan o küçük, sessiz ses, sezgi, içsel bilgeliktir. Ne zaman bir karar vermemiz gerekse, içimizde bir yer bize doğru yolu fısıldar; işte o fısıldayan Ori’dir. Ori, bizim gerçek kimliğimizin, potansiyelimizin ve amacımızın olduğu yerdir. Bu içsel bilinç, kişinin kendi üzerindeki farkındalığını, dünyayı nasıl algıladığını ve kendi varoluşunu nasıl anlamlandırdığını belirler. Tıpkı bir pusula gibi, Ori de kişinin hayat yolculuğunda rotasını bulmasına yardımcı olan içsel navigasyon sistemidir. Başka bir deyişle, Ori bizim “kendimiz” dediğimiz şeyin en derin katmanıdır.

Belki de Ori’nin en büyüleyici yönlerinden biri, onun kişisel bir ilahi bilinç veya bizzat kişisel bir Orisha (ilahi varlık) olarak görülmesidir. Yoruba panteonunda pek çok Orisha varken (Ogun, Oshun, Shango gibi), Ori her bireyin sahip olduğu en kişisel, en yakın ilahi güce giden yoldur. Ona bazen “kişinin kendi tanrısı” bile denir. Neden mi? Çünkü Ori, doğrudan Olodumare’den gelen ilahi kıvılcımın kişide tezahürüdür. O, kişinin evrenle, ilahi güçlerle olan en saf, en direkt bağlantısıdır.

20
Ori: Yoruba Felsefesinde Kader, Ruh ve Kişisel İlahi Bilincin Sırrı 14

Yaşamın zorluklarıyla karşılaştığınızda, dışarıdaki Orishalara veya atalara başvurmadan önce bile ilk yönelmeniz gereken yer kendi Ori’nizdir. Çünkü çözümün, gücün veya rehberliğin kaynağı zaten içinizdedir, Ori’nizdedir. Bu anlayış, insana muazzam bir kişisel güç ve sorumluluk yükler. Dışarıdan medet ummak yerine, kendi içindeki ilahi potansiyeli keşfetmeye teşvik eder. Ori, kişisel ilahi bilincin sırrıdır çünkü size der ki: Tanrı veya ilahilik sadece göklerde değil, bizzat senin içindedir, senin Ori’ndedir.

Bu noktada şu soru akla geliyor: Eğer Ori kaderimizse, özgür irademiz ne olacak? İşte Yoruba felsefesinin inceliği burada yatıyor. Ori’nin seçilmiş bir potansiyel olması, kişinin kaderinin mutlak olarak yazıldığı anlamına gelmez. Yoruba düşüncesinde, kişinin karakteri ve eylemleri (Iwa) Ori’nin gerçekleşme şeklini derinden etkiler. İyi bir Ori’ye sahip olup, kötü kararlar alan, tembel veya ahlaksız bir yaşam süren kişi, Ori’sinin potansiyelini gerçekleştiremeyebilir, hatta onu kötüye döndürebilir. Öte yandan, zor bir Ori’ye (Ori buruku) sahip olan ama dürüst, çalışkan, sabırlı ve iyi karakterli (Iwa Pele) bir yaşam süren kişi, Ori’sinin getirdiği zorlukların üstesinden gelebilir, hatta kaderini olumlu yönde “değiştirebilir” veya en azından en iyi şekilde yaşayabilir.

Bu dinamik etkileşim, Ori’ye bakımı ve onunla ilgilenmeyi hayati hale getirir. Yoruba kültüründe, Ori’yi onurlandırmak, beslemek ve onunla uyum içinde olmak için çeşitli ritüeller ve uygulamalar vardır. Buna “Ori’ye ebo yapmak” (Ori’ye kurban/sunu sunmak) denir. Bu sunular, Ori’yi güçlendirmek, onunla olan bağlantıyı tazelemek, yaşamdaki engelleri kaldırmak veya Ori’nin getirdiği potansiyeli açığa çıkarmak amacıyla yapılır.

Bu, Ori’nin statik olmadığını, aksine kişinin yaşam tarzına, kararlarına ve hatta çevresel etkilere göre etkilenebilen, geliştirilebilen veya zayıflatılabilen dinamik bir varlık olduğunu gösterir. Eğer bir kişi sürekli yanlış kararlar alıyor, mutsuz ve başarısız oluyorsa, Yoruba bilge kişileri (Babalawo veya Iyalawo) genellikle kişinin Ori’siyle uyumunun bozulduğunu söyler ve Ifa kehanet sistemi aracılığıyla Ori’ye nasıl bakım yapılacağı konusunda rehberlik ederler. Yani Ori’ye bakmak, aslında kişinin kendi ruh sağlığına, içsel dengesine ve ilahi bağlantısına bakmasıdır.

19
Ori: Yoruba Felsefesinde Kader, Ruh ve Kişisel İlahi Bilincin Sırrı 15

Peki, kişisel ilahi bilincin sırrı nerede? Sanırım sırrın kendisi Ori’nin ta kendisi. Anlamak ki, en derin benliğimiz sadece fiziksel bir beden veya psikolojik bir yapıdan ibaret değil. İçimizde, kozmik enerjiyle, Yaratıcıyla, ilahi olanla doğrudan temas halinde olan bir çekirdek var: Ori. Bu çekirdek, bizim hem geçmişten (seçtiğimiz veya bize verilen kader potansiyeli), hem şimdiden (içsel bilincimiz, sezgimiz), hem de gelecekten (oluşturma gücümüz, Akàṣe) sorumludur. Ori’nin sırrı, kişinin kendi içine dönerek bu içsel ilahi bağlantıyı keşfetmesi, onu tanıması, ona güvenmesi ve onunla uyum içinde yaşamayı öğrenmesidir. Bu, dışsal arayışlardan çok, içsel bir uyanış ve kendi potansiyelini kucaklama yolculuğudur.

Sonuç olarak, Yoruba felsefesindeki Ori kavramı, kader, ruh ve ilahi ilişki üzerine düşünmek için zengin ve alternatif bir model sunar. Ori, basitçe alında yazan bir yazı değil; kişinin en derin benliği, dünyaya gelmeden önce seçtiği potansiyel yol haritası, içsel pusulası ve en önemlisi, kişisel ilahi bağlantısıdır.

O, bize ilahi olanın sadece yukarıda bir yerde değil, bizzat kendi içimizde var olduğunu fısıldayan sestir. Ori’ye bakmak, kendimize bakmaktır; Ori’yi anlamak, kendi potansiyelimizi ve ilahi doğamızı anlamaktır. Bu felsefe, insana büyük bir sorumluluk yüklerken aynı zamanda muazzam bir güç verir: Kendi Ori’mizle uyum içinde yaşayarak, seçtiğimiz potansiyeli en iyi şekilde hayata geçirme gücü. Ve belki de hayatın en büyük sırrı, zaten her zaman bizim içimizde, Ori’mizde saklıydı.

Daha Fazla Göster

Odite mercatores religionem

Odite mercatores religionem ( Dini kullanarak, insanları kandırdığını sanan insanlardan nefret ederim. Anlamı budur)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu