Mitoloji

Peckols (Patollo): Eski Prusya ve Baltık Öbür Dünya ve Ölüm Tanrısı

Peckols (diğer adlarıyla Patollo veya Picollus), eski Prusya ve Baltık mitolojisinde ölümün ve yeraltı dünyasının tanrısıdır. Genellikle yaşlı, beyaz sakallı ve türbanlı bir figür olarak tasvir edilir. Kötü ruhların lideri olarak kabul edilir ve uygun cenaze töreni yapılmadığında yaşayanlara musallat olduğuna inanılır. Perkūnas ve Potrimpo ile birlikte Prusyalı tanrılar üçlüsünün bir parçası olarak anılır. Zamanla Hristiyan etkisiyle Pluto gibi yeraltı tanrılarıyla özdeşleştirilmiş, ancak modern araştırmacılar kaynakların güvenilirliğini tartışmalıdır.

Antik çağların sisli perdesinin ardında, Avrupa’nın Baltık kıyılarında bir zamanlar hüküm süren Eski Prusyalılar adında gizemli bir halk yaşarmış. Onların inanç dünyası, doğaüstü güçler ve tanrılarla doluydu. Bu pantheonun en karanlık ama bir o kadar da önemli figürlerinden biri de kuşkusuz Peckols ya da diğer adıyla Patollo idi. Gelin, Orta Çağ kroniklerinin satır aralarından çıkan bu ölüm ve ölüler diyarı tanrısının derinliklerine inelim, onun kim olduğunu, nasıl resmedildiğini ve Hristiyanlık öncesi Baltık dünyasındaki yerini birlikte keşfedelim.

Peckols Kimdir? (Peckols ve Patollo)

Peki kim bu Peckols ya da Patollo? Eski Prusya mitolojisinin kalbinde yer alan bu tanrı, basitçe ölülerin ve yeraltı dünyasının hükümdarıydı. Tıpkı Yunan mitolojisindeki Hades ya da Roma mitolojisindeki Pluto gibi, Peckols da yaşamın sona erdiği, ruhların sonsuz uykusuna daldığı karanlık alemin efendisi olarak kabul edilirdi. Onun adı, keder, kayıp ve bilinmeyenle özdeşleşmişti. Ama sadece bir ölüm figürü değildi; aynı zamanda geçmişle, atalarla ve belki de gelecekteki yeniden doğuşla ilgili döngüsel bir gücü temsil ediyordu.

“Peckols” ve “Patollo” isimlerinin ikili doğası da oldukça ilginç. Bazı kaynaklar bu iki ismin aynı tanrıyı ifade ettiğini belirtirken, bazıları ise ufak tefek bölgesel farklılıklar veya zaman içindeki değişimler sonucu ortaya çıkmış olabileceğini öne sürüyor. Ancak genel kanı, her iki ismin de Eski Prusya inanç sisteminde yeraltı dünyasının ve ölümün tanrısını işaret ettiğidir. Perkūnas (gök gürültüsü ve fırtına tanrısı) ve Potrimpo (verimlilik ve tarım tanrısı) ile birlikte, Peckols, Eski Prusya panteonunun en önemli üçlüsünden birini oluşturuyordu. Bu üçlü, yaşamın ve doğanın temel döngülerini temsil ediyordu: verimlilik (Potrimpo), güç ve düzen (Perkūnas) ve kaçınılmaz son (Peckols).

Peckols (Patollo): Eski Prusya ve Baltık Öbür Dünya ve Ölüm Tanrısı
Peckols (Patollo): Eski Prusya ve Baltık Öbür Dünya ve Ölüm Tanrısı

İlk Kaynaklar: 1418 Collatio Episcopi ve Grunau Kroniği

Peckols hakkında bildiklerimiz, ne yazık ki modern öncesi dönemden kalma sınırlı yazılı kayıtlara dayanıyor. Bu kayıtların en eskilerinden biri, 1418 yılına ait olan ve genellikle “Collatio Episcopi” olarak bilinen bir belge. Bu belge, dönemin Hristiyan din adamları tarafından, henüz Hristiyanlaşmamış pagan halkların inançlarını anlamak ve onlara karşı misyonerlik faaliyetlerini şekillendirmek amacıyla kaleme alınmıştı. Collatio Episcopi, Peckols’tan bir “ölüm tanrısı” olarak bahseden ilk yazılı kaynaklardan biriydi ve böylece onun Eski Prusya panteonundaki yerini doğruluyordu.

Ancak Peckols’u bize en detaylı şekilde tanıtan kaynak, büyük ihtimalle 16. yüzyıl başlarında Simon Grunau tarafından yazılan “Preussische Chronik” yani Prusya Kroniği’dir. Grunau’nun eseri, Eski Prusyalıların kutsal merkezi Romowe’deki büyük bir meşe ağacının altındaki üçlü tanrı heykellerini canlı bir şekilde tasvir eder. Bu tasvire göre, ortada Perkūnas, sağda Potrimpo ve solda ise Peckols yer alıyordu. Grunau’ya göre, bu kutsal alanda tanrılara sunulan kurbanlar ve gerçekleştirilen ritüeller, Eski Prusya halkının bu tanrılara ne kadar derin bir saygı duyduğunu gösteriyordu. Elbette Grunau’nun kroniğinin bazı akademisyenler tarafından fantastik öğeler içerdiği ve tam anlamıyla güvenilir olmadığı yönünde eleştiriler almasına rağmen, o dönemden kalma en kapsamlı Prusya mitolojisi anlatılarından biri olması sebebiyle hala çok değerlidir.

Sudovian Book ve Constitutiones Synodales’daki Tanımı

Peckols’un varlığı ve rolü, 16. yüzyıla ait diğer önemli metinlerde de destekleniyor. “Sudovian Book” (veya “Sudauenbüchlein”), Eski Prusya tanrılarının bir listesini sunan ve Peckols’u açıkça ölüm ve ölüler diyarı tanrısı olarak tanımlayan bir başka kaynaktır. Bu kitapçık, özellikle Litvanya ve Prusya sınırında yaşayan Sudovlar’ın (Yotvingler) inançlarına odaklanmış olsa da, genel Eski Prusya panteonunun bir resmini çizmekte fazlasıyla yardımcı oldu.

Aynı dönemde kaleme alınan “Constitutiones Synodales” (Sinodal Anayasalar) gibi dini belgeler de Peckols’tan bahseder. Bu tür metinler genellikle paganizmin yanlış ve şeytani olduğunu vurgulamak amacıyla yazılmıştır. Ancak bu “şeytanlaştırma” çabaları bile, Peckols figürünün o dönemde ne kadar yaygın ve etkili olduğunun bir kanıtıdır. Hristiyanlık yayılırken, yerel pagan tanrılarını ya şeytani varlıklar olarak tanımladılar ya da tamamen unutturmaya çalıştılar. Peckols, bu metinlerde çoğu zaman “şeytani” veya “karanlık” bir figür olarak resmedilirken, bu da onun ölümle ve bilinmeyenle olan güçlü bağını bir kez daha ortaya koyuyordu.

Ölülerin Tanrısı: Hades-Varianti ve Underworld Görevi

Hades yunan mitolojisi
Hades yunan mitolojisi

Peckols, kesinlikle Eski Prusya mitolojisinin “Hades-varianti” idi. Yani, diğer mitolojilerdeki Hades veya Pluto gibi, o da yeraltı dünyasının, ölü ruhların ve karanlık alemin mutlak hakimiydi. Onun görevi, sadece ölüleri kabul etmekle kalmıyor, aynı zamanda ruhların öbür dünyadaki yolculuğunu denetliyordu. İnsanlar, sevdikleri öldüğünde, ruhlarının Peckols’un diyarına güvenle ulaşması için ona dualar eder, belki de kurbanlar sunarlardı.

Peckols’un alanı, yaşamın zıttıydı; çürüme, bozunma ve karanlık onun egemenliği altındaydı. Ancak bu korkutucu resme rağmen, ölülerin tanrısı olmak sadece yıkım anlamına gelmezdi. Doğanın döngüsünde ölüm, yeni başlangıçlar için bir ön koşuldur. Bu yüzden, sadece bir sonu değil, aynı zamanda atalarla olan bağlantıyı ve belki de ruhların bir sonraki aşamasına geçişini de temsil ediyordu. Ona duyulan saygı, kaçınılmaz sona duyulan saygıdan kaynaklanıyordu.

Fiziki Betimleme: Yaşlı Adam, Beyaz Sakal ve Türbanlı Headdress

Simon Grunau’nun kroniğindeki tasvir, Peckols’un fiziksel görünümü hakkında oldukça net detaylar sunar. Buna göre, genellikle yaşlı bir adam olarak tasvir edilirdi. En dikkat çekici özelliklerinden biri, onun beyaz, uzun sakalıydı. Beyaz sakal, birçok kültürde bilgelik, kadimlik ve deneyimle ilişkilendirilir. Bu da Peckols’un sadece ölümün bir infazcısı değil, aynı zamanda derin bir bilgiye ve yaşanmışlığa sahip bir varlık olduğunu düşündürüyor.

Bir diğer çarpıcı detay, genellikle “türbanlı headdress” veya “diadem” olarak çevrilen başlığıydı. Bu başlık, onun kraliyetini veya kutsal statüsünü vurguluyordu. Belki de ölüler diyarı üzerindeki mutlak egemenliğini sembolize ediyordu. Canlı ve bereketli doğayı temsil eden genç ve dinamik Potrimpo ile göksel gücü simgeleyen olgun Perkūnas’ın aksine, Peckols’un yaşlı ve bilge görünümü, onun öbür dünya ve geçmişle olan bağını pekiştiriyordu.

Pockols: Uçan Ruhlar, Öfke, Davetsiz Ruhlar

Peckols figürüne olan yakınlığıyla bilinen ve bazen karıştırılan ancak aslında farklı bir kavram olan “Pockols” da değinilmesi gereken önemli bir noktadır. Pockols, genellikle daha düşük rütbeli bir ruh veya iblis olarak tasvir edilir. Antik Baltık inançlarında, Pockols’un genellikle uçan ruhlar, kötü niyetli veya öfke dolu varlıklarla ilişkilendirildiği görülür. Bunlar, insanlara hastalık, talihsizlik veya kabus getirebilen davetsiz ruhlar veya yaramaz cinler olabilirdi.

Bu ayrım önemlidir: Peckols büyük tanrı, yeraltı dünyasının hükümdarıyken, Pockols daha çok onun emrindeki veya onunla ilişkili, daha lokal veya spesifik zararlı etkileri olan bir varlık gibiydi. Hristiyanlık yayılmaya başladıkça, büyük pagan tanrıları şeytanlaştırılırken, daha küçük ruhlar ve cinler de genellikle “Pockols” gibi figürlerle eşdeğer tutularak olumsuzlaştırılarak korkutucu varlıklara dönüştürüldü. Dolayısıyla Pockols, eski inançların Hristiyan bakış açısıyla nasıl yorumlandığını ve dönüştürüldüğünü gösteren ilginç bir örnektir.

Hristiyanlık Perspektifi: Pluto ve Picollus Benzeşmeleri

Pluto roma mitolojisi
Pluto roma mitolojisi

Hristiyan kronikçiler ve misyonerler, Eski Prusyalıların inançlarını kaydederken, kendi kültürel ve dini şablonlarını kullanmaktan kaçınmamışlardır. Bu yüzden Peckols’u tasvir ederken, onu kendi bildikleri pagan tanrılarla, özellikle de Roma mitolojisindeki Pluto ile benzetmeleri oldukça doğaldı. Pluto da yeraltı dünyasının ve ölülerin tanrısıydı, bu yüzden Hristiyanlar için Peckols’u “Prusyalı Pluto” olarak tanımlamak, onu kendi dünya görüşlerine oturtmanın kolay bir yoluydu.

Ayrıca, bazı Latince metinlerde Peckols’un adının “Picollus” veya benzeri biçimlerde Latinize edilmiş halleriyle karşılaşırız. Bu, Hristiyan yazarların, yerel tanrı isimlerini kendi dillerine uyarlarken nasıl değişikliğe uğrattıklarını gösteriyor. Bu benzeştirmeler ve isim değişiklikleri, aslında Hristiyanlığın pagan inançlarını anlamlandırma ve bir yandan da onları şeytanlaştırma stratejisinin bir parçasıydı. Pagan tanrıları, genellikle Hristiyanlıkta “şeytanlar” veya “cinler” olarak yeniden yorumlandı ve bu da Peckols’un karanlık veya korkutucu bir figür olarak tasvir edilmesine yol açtı.

Çağdaş Yorumlar ve Akademik Güvenilirlik Tartışmaları

Günümüz akademisyenleri, Peckols ve diğer Eski Prusya tanrıları hakkında yazılmış bu tarihi kaynaklara ihtiyatla yaklaşır. Özellikle Simon Grunau’nun kroniği gibi geç dönem Hristiyan kaynakları, hem taraflı olma potansiyeli (paganizmi kötüleme) hem de efsanevi unsurları gerçeklerle karıştırma riski taşır. Grunau’nun bazı açıklamalarının tamamıyla doğru olmayabileceği veya kendi zamanında zaten kaybolmuş olan eski gelenekleri yanlış yorumlamış olabileceği düşünülür.

Ancak bu kroniklerin değeri de yadsınamaz. Eski Prusya ve Baltık mitolojisi hakkında elde edebildiğimiz en detaylı bilgileri sağlarlar. Akademisyenler, bu kaynakları kritik bir gözle inceler, diğer Baltık, Slav veya Cermen mitolojileriyle karşılaştırmalı çalışmalar yaparak ortak motifleri ve olası Hint-Avrupa kökenlerini araştırmaya çalışırlar. Mesela ölüm tanrısı figürünün Hint-Avrupa mitolojilerinin çoğunda bulunması, Peckols’un bu geniş kültürel mirasın bir parçası olduğunu düşündürmektedir. Sonuç olarak, bu kayıtlar, sınırlı olsa da, bize kaybolmuş bir dünyanın inançlarına dair paha biçilmez bir pencere sunar.

Sonuç

Peckols (Patollo), Eski Prusya mitolojisinin en ilgi çekici ve gizemli figürlerinden biri olmaya devam ediyor. Ölümün, yeraltı dünyasının ve kaçınılmaz sonun tanrısı olarak, hayatın döngüsünde önemli bir rol oynuyordu. Onun yaşlı, beyaz sakallı ve başlığıyla betimlenmesi, bilgelik ve kadim güçle olan bağını simgeliyordu. Hristiyanlık öncesi dönemde ona duyulan saygı ve korku, insanoğlunun ölüm ve bilinmeyene karşı duyduğu evrensel hislerin bir yansımasıydı.

Günümüzde, Peckols hakkında bildiklerimiz parçalı olsa da, bu Baltık tanrısı, zengin ve karmaşık bir inanç sisteminin bir parçası olarak kültürel tarihimizdeki yerini koruyor. O, bize bir zamanlar yaşayan ve inanan bir halkın, yaşamın en nihai sırrıyla nasıl başa çıktığını fısıldayan bir mirastır.

Daha Fazla Göster

serkan

Herkese Selamlar. Mitoloji destanlar ve tarih konusunda sizlere en iyi bilgileri sunmak hazırlamak için buradayım. Herkese sevgi ve saygılarımla...

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu