Yel İyesi
Yel İyesi, Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde, rüzgârın ruhani varlığı olarak kabul edilir. Bu mistik varlık, doğanın güçlerinin bir yansıması olarak görülür ve genellikle çeşitli isimlerle anılır. Birçok kültürde farklı adlarla anılsa da, temelde rüzgârın koruyucusu ve yönlendiricisi olarak kabul edilir.
Bu mistik varlık, insanların tarım, avcılık ve seyahat gibi günlük yaşamlarında önemli bir rol oynar. Rüzgârın yönü ve gücü, tarım ürünlerinin yetişmesinden avlanmaya kadar birçok faaliyeti etkiler. Dolayısıyla, insanlar Yel İyesi’ne saygı gösterir ve onunla uyum içinde yaşamaya çalışırlar.
Özellikleri
Rüzgârın koruyucu ruhudur. Her rüzgâr için farklı bir İye vardır. Rüzgârla bağlantılı olarak şu iyeler de yer almaktadır. Türklerde rüzgâr hızı ve doğaüstü güçleri anımsattığı için daima ilgi çekici bir konu olmuştur. Hakas halk kültüründe de “Şil Ezi” adında bir rüzgâr iyesine rastlanır. Rüzgâr iyesinin adı Azeri halk inancında “Haydar” olarak da anılır.
Moğol mitolojisinde ise Yel İyesi Salhın Ezen olarak bilinir. Salhın, rüzgârın gücünü ve etkisini temsil ederken, Ezen ise koruyucu anlamına gelir. Bu isim, Moğol kültüründe rüzgârın koruyucu ve rehberi olarak kabul edilen Yel İyesi’nin önemini vurgular.
Haydar (Azerice verilen isim)
Haydar Yel İyesi’ne Azeri kültüründe verilen addır. Halk arasındaki bir rivâyete göre; yedi renkte yumak dolayıp dizinin altına koyduktan sonra, esen rüzgâr nedeniyle yumak yuvarlanıp gittiği için Haydar’a sinirlenen Fatma Kadın, belindeki ok ve yayı çıkarıp onu vurmak istemiştir. Yayı düzgün tutamamasından yararlanan Haydar ise gülerek kaçıp, Fatma Kadının yünlerini göğün yedinci katına sarmıştır. Böylece Gökkuşağı oluşmuştur. Azeriler harman savrulduğunda rüzgârı çağırmak için şöyle bağırırlar;
Haydar, Haydar, es de gel, Yedi harman basta da gel!
Haydar, Haydar, ekmek ver, kişilere yürek ver, Harmanları yığmaya serin serin rüzgâr ver.
Daha sonra da “Hayder baba, gel payını götür!” diye kendisine seslenirler. Kazaklar da harman savurdukları zaman rüzgâr olmazsa, “Rüzgâr Sahibi” olarak bilinen “Mir Hayder” dedikleri ruhu “Mir Hayder, Mir Hayder, gel Mir Hayder!” diye çağırırlar.
Alevî kültüründe Türküler içinde sık sık rastlanan bu isim Pir Sultan Abdal’ın gerçek adı olmasından kaynaklı gibi görünse de kökeni aslında burada aramak gerekir. Koruyucu ruhlara bağırmak veya yüksek sesle çağırmak çoğu zaman saygısızlık ve hattâ tehlikeli olarak algılanır. Ancak bunun en önemli istisnası Yel iyesi yâni Haydar’dır. Çünkü rüzgâra ihtiyaç olduğunda onu çağırabilmek için onun çıkardığı sesetn daha güçlü bağırmak gerekir ki duyabilsin.
Etimoloji
(Yel/Yil/İl) kökünden türemiştir. Esinti anlamı vardır. Havanın yer değiştirmesi nedeniyle meydana gelen akım. Ruh, can, gizem gibi anlamlarla aynı kökten kaynaklanır. Rüzgâr, esinti demektir. Ayrıca, can, ruh, cin gibi anlamları kök içinde taşır. Yel girmesi kavramı bu anlayışın en belirgin göstergesidir. Örneğin şamanın, trans halindeki ruhuna “Yelgen” adı verilir. Yeleğen ise yel gibi hızlı, süratli anlamına gelir.
Yel, Yil veya İl kökünden türemiş bir kelime olarak bilinir. Bu kelimenin temel anlamı esintidir. Havanın yer değiştirmesi sonucu meydana gelen akımı ifade eder. Aynı kökten türeyen ruh, can, gizem gibi kavramlar da bulunur. Rüzgâr ise esinti anlamına gelir.
Bu kavram aynı zamanda can, ruh, cin gibi anlamları da bünyesinde barındırır. Yel girmesi de bu düşüncenin en önemli göstergesidir. Örneğin, şamanların trans halindeki ruhuna “Yelgen” adı verilir. Yeleğen ise, hızlı ve süratli anlamına gelir. Tüm bunlar gösteriyor ki yel, insanın içinde muhteşem bir güç olarak yer etmiş ve yaşamına anlam katan bir kavramdır.
Rüzgârlara göre İyeler
Türk halk kültüründe belli başlı rüzgâr adları şu şekildedir ve herbirinin iyesi vardır:
- Akyel (Akçayel): Doğudan eser.
- Bozyel (Bozcayel): Doğudan eser.
- Gökyel (Gökçeyel): Batıdan eser.
- Kıryel (Kırcayel): Batıdan eser.
- Kızılyel: Güneyden eser.
- Alyel: Güneyden eser.
- Karayel: Kuzeyden eser.
- Kuzyel: Kuzeyden eser.
- Günyeli (Künyeli): Güneyden / Gündüz eser.
- Tünyeli (Dünyeli): Kuzeyden /Gece eser.
- Alakyel: Kuzeydoğudan eser.
- Azakyel: Kuzeydoğudan eser.
- Korumyel: Güneydoğudan eser.
- Çakmakyel: Güneydoğudan eser.
- Tersyel: Sıcak eser.
- Çölyeli: Samyeli. Çöllerden eser.
- Uluyel: Fırtına demektir.
- Ilıyel: Denizden eser.
- Isıyel: Denizden eser.
- Tanyeli: Sabah eser.
- Yağaryel: Yağmur rüzgârıdır.
- Kanyel: Kasırga demektir.